Tiroid kanseri vakalarının diğer kanser vakalarına göre son yıllarda Doğu Karadeniz bölgesinde artış gösterdiği belirtildi.
Medicalpark Karadeniz Hastanesi Genel Cerrahı Uzmanı Prof Dr. Mithat Kerim Arslan, Guatr hastalığının Karadeniz Bölgesi'nde oldukça sık görüldüğünü kaydetti. Aslan "İnsan boynunda tiroid bezi isminde hormon yapıcı bir organ vardır. Bu bezin hastalanıp büyümesine guatr denir. Bu bezin hastalıkları iyi huylu olabildiği gibi bazen de kötü huylu olabilir. Bütün dünyada iyot eksikliği olan bölgelerde tiroid kanseri daha sık görülür. Guatr hastalığında tiroid bezinin üzerinde nodül dediğimiz küçük veya büyük sert şişlikler ortaya çıkabilir. Bunlar her zaman elle anlaşılmayabilir. Bu sebeple çarpıntısı, sıcak basması, ellerinde titreme, uykusuzluk, yutma güçlüğü, ses kısıklığı, zayıflama gibi şikâyetleri olan veya boynunda şişlik olan hastaların mutlaka kontrol edilmeleri gerekir. Bu hastaları güvenle tedavi etmekteyiz. Bazı durumlarda ilaç tedavisi yeterlidir. Özellikle nodül bulunan guatrlarda ameliyat tek tedavi yolu " dedi.
Kadınlarda görülme sıklığı erkeklerden 3-4 kat daha fazla
Tiroid bezi hastalıkları kadınlarda erkeklerden 3-4 kat daha sık görüldüğünü ifade eden Arslan "Bu hormonların etkisini göstermektedir. Menopozdan sonra bu sıklık azalır. Fakat bu dönemde de hormon kullanılması hastalığı ortaya çıkarabilir. Son zamanlarda tiroid kanserleri diğer organ kanserlerinden daha hızlı bir artış göstermektedir. Buna rağmen erken tanı ve tedavi sayesinde kanserden ölüm o kadar fazla görülmüyor. Tiroid kanserli hastaların 10 yıldan fazla yaşama oranları yüzde 95'in üzerindedir. Çok ileri evre hastalar dışında ameliyatlardan hem hastalarımız için hem de bizim için sevindirici sonuçlar almaktayız. Dolayısıyla, boynunda şişlik, ele gelen nodülleri olan, bu kabarıklıklarda son zamanlarda artış olan hastaların beklemeden müracaatları yüz güldürücü sonuçların alınmasında etkili olmaktadır. Özellikle gençlerde ve kadınlarda bu şişlikler daha da anlamlıdır ve zaman geçirmeden uzman kontrolünden geçmeleri gereklidir. Hastaların çoğu ameliyat sonrasında ses kısıklığı olacağından korkarlar. Bu çok zayıf bir ihtimaldir ve dikkatli ameliyat yapılınca pek görülmez" diye konuştu.