"Yoksa sana da sıkarım" tehdidiyle cinayete ortaklık iddiası

Gaziantep’te dövmecilik yapan Hüseyin Hindioğlu’nun, iş yerinin önünde öldürülmesine ilişkin davada sanıklar Süleyman D.ve Emre Can S.’nin yargılanmasına başlandı. Çocukluk arkadaşını öldürmediğini söyleyen sanık Emre Can S., "Süleyman, Hüseyin’i eşine dövme yaparken taciz ettiği için öldürdü" dedi.
Gaziantep’te dövmecilik yapan 23 yaşındaki Hüseyin Hindioğlu’nun, iş yerinin önünde öldürülmesine ilişkin davada sanıklar Süleyman D. ve Emre Can S.’nin yargılanmasına başlandı. Davanın ilk duruşması, Gaziantep 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Davaya, sanıklar Süleyman D., Emre Can S., maktul yakınları, maktul avukatları, sanık avukatları ve sanık yakınları katıldı. Duruşmada konuşan sanıklar suçlamaları kabul etmeyerek birbirlerini suçladı.

"Süleyman, Hüseyin’i eşine dövme yaparken taciz ettiği için öldürdü"
Sanık Emre Can S., tüm suçlamaları reddederek, "Sanık Süleyman ve Maktul Hüseyin benim çocukluk arkadaşım. Olaydan bir gün önce ben, Süleyman, Soner, Mert ile birlikte Soner’in evindeydik. Süleyman biraz oturduktan sonra evden çıktı. Sabah beni aradı ve Hüseyin’i öldüreceğini söyledi. Bende kabul etmedim. Süleyman’ı sakinleştirmek istedim. Yanıma gel konuşalım dedim. Süleyman yanıma geldi. Alkol aldık. Hüseyin ile arasında nasıl bir sıkıntı olduğunu sordum. Hüseyin’in Süleyman’ın eşine dövme yaparken taciz ettiğini söyledi. Bende öldürmek olmaz. Arayıp uyaralım dedim. Fakat Süleyman bunu kabul etmedi. Soner’den tüfek istedi. Soner vermek istemedi. Fakat Süleyman kendi tüfeği büyük olduğu için Soner’in tüfeğini tercih etti. Daha sonra başka bir arkadaşımızın evine gittik. Orada biraz konuştuk Süleyman’ı sakinleştirmeye çalıştık. Fakat Süleyman vazgeçmedi. Daha sonra evine gittik. Bir şapka bir atlet aldı. Süleyman’ı Hüseyin’in iş yerine yakın bir otoparka bıraktım. Ben atleti yüzüme geçirdim. Süleyman şapka taktı. Sonra silah sesi duydum. Daha sonra Süleyman yanıma geldi. Daha sonra bana nasıl ifade vereceğimi söyledi. Ben Hüseyin’in öldüğünü arkadaşlarımdan öğrendim. Benim Hüseyin’le hiçbir sorunum yoktu. Suçu ben işlemedim" dedi.

"Dediklerimi yap, yoksa sana da sıkarım"
Sanık Süleyman D. ise "Olay günü motosikletimle Soner’in yanına gittim. Yanlarında bir tüfek vardı. Emre bana, ‘Motosikletini ver, 15 dakikalık bir işim var,’ dedi. Daha önce motosikletimi geç getirdiği için vermek istemedim, onun yerine birlikte gitmeyi teklif ettim. O da kabul etti. Önce eve gidip uzun kollu giysiler giymeyi önerdi. Tüfeği polisin görmesi halinde sorun çıkabileceğini söyledi. Bizim eve gidip kıyafet değiştirdik. Ancak sonrasında Emre, benimle değil Mert’le arabayla gideceğini söyledi. Ardından Mert’in arabasıyla birlikte gittiler. Yaklaşık yarım saat sonra Emre beni arayıp, motosikleti çıkarmamı ve birlikte gideceğimizi söyledi. Ben de aşağı inip motosikleti çıkardım. Emre arkama bindi ve bana yolu tarif etti. Onun tarifine göre ilerledim. Hüseyin’in iş yerine yakın bir otoparkta durduk. Emre orada kıyafet değiştirdi, ben de bekledim. Bir süre sonra silah sesi duydum. Emre yanıma gelip tüfeği bana doğru uzattı ve, ‘Dediklerimi yap, yoksa sana da sıkarım,’ dedi. Daha sonra birlikte ormanlık bir alana giderek tüfeği sakladık. Eve döndüğümüzde Emre sürekli telefonuyla uğraşıyordu. Ne yaptığını bana söylemedi. Kısa bir süre sonra sosyal medyada Hüseyin’in öldüğünü öğrendim. O an Emre’nin ne yaptığını anladım. Suçu benim üzerime atmasından korktuğum için onu arayıp ses kaydı almak istedim. Ben Hüseyin’i öldürmedim. Suçsuzum" şeklinde konuştu.
Sanıkları dinleyen mahkeme heyeti, olay günü orada olan tanıkların dinlenmesi ve olayın yaşandığı yerdeki güvenlik kameralarının izlenmesi gerekçesiyle duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.

Olay geçmişi
Gaziantep’te dövmecilik yapan 23 yaşındaki Hüseyin Hindioğlu, 19 Eylül 2024 tarihinde iş yerinin önünde pompalı tüfekle vurularak öldürüldü. Olayı görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezi ekiplerine bildirdi. İhbarla gelen sağlık görevlileri Hindioğlu’nu 25 Aralık Devlet Hastanesi’ne kaldırdı. Tedaviye alınan Hindioğlu, doktorların tüm müdahalesine karşın yaşamını yitirdi.