Ankara Hürriyet Yazı İşleri Müdürü Eray Görgülü, 15 Temmuz demokrasi gazilerinin gözünden o uzun geceyi kaleme aldı.

Ankaralı gazeteci Eray Görgülü, 15 Temmuz'da FETÖ/PDY'nin gerçekleştirdiği darbe girişimini engellemek için verdikleri mücadele sırasında yaralanan gazilerle yaptığı röportajlardan oluşan bir kitap yazdı. Ankara'da Genelkurmay Başkanlığı, Ankara Emniyet Müdürlüğü ile Akıncı 4. Ana Jet Üssü Komutanlığı gibi darbe girişiminin engellenmesinde kilit rol oynayan noktalarda yaralananları dinleyen Ankara Hürriyet Yazı İşleri Müdürü Eray Görgülü, gazilerin duygularını ve o an yaşadıklarını "15 Temmuz En Uzun Gece" ismiyle kaleme aldı. İnşaat işçisinden emeklisine, milli sporcusundan profesöre kadar her kesimden gaziyi dinleyen Görgülü, gazilerin, olayların başından sonuna kadar edindikleri izlenimleri de okuyucuya aktardı.

"15 Temmuz En Uzun Gece" kitabında isimsiz ihbar mektupları ve çeşitli baskılar nedeniyle GATA'dan ayrılmak zorunda bırakılan 200 öğretim üyesinden biri olan ve karnından yaralanan Psikiyatri Doktoru Prof. Dr. Ali Bozkurt'un hikâyesi de yer alıyor. Bozkurt yaşadıklarını şöyle anlattı:

"Bu herifler benim 20 yılımı yediler, bir 20 yıl daha yedirmem. Ben, yarın sabah bir imamın buraya gelip de Türkiye'nin İran gibi uyandırılmasına seyirci kalabilecek bir adam değilim" dedim ve atladım arabama doğruca Genelkurmay'a gittim."

Kitapta ayrıca milli formasını giyerek sokağa çıktıktan sonra annesi ve babasıyla birlikte şarapnel parçalarıyla yaralanan milli karateci Vildan Güvercin'in hikâyesi de anlatılıyor. Güvercin, "Benim, uğruna maçlarına çıktığım, uğruna ter döktüğüm bayrağım olmadığı sürece yaşamamın bir anlamı yok. O yüzden evden çıkarken bir an bile düşünmedim. Bomba seslerini, silah seslerini duyunca dahi geri dönmek de hiç aklımızdan geçmedi. Kanlı formamı ömrüm boyunca saklayacağım" ifadelerini kullandı.