BİLECİK (AA) - 9. Bölge Eskişehir-Bilecik Eczacılar Odası Başkanı Yücel Yenilmez, "Aslında bir sağlık skandalıyla karşı karşıyayız. Kanser ilaçlarının birçoğu soğuk zincirle kullanılması gereken ilaçlar. Yani hastalara uygulanana kadar en fazla 4 derecede saklanması lazım. Bu ilaçlar artık uygulanamaz" dedi.

Yenilmez, Bilecik Eczacılar Odası'nda düzenlediği basın toplantısında, 19 Eylül'de Bozüyük ilçesinde kanser hastalarının ilaçlarını toplayan bir çeteye yönelik yapılan operasyon nedeniyle Bilecik İl Emniyet Müdürlüğünü ziyaret ederek, teşekkür ettiklerini söyledi.

Kısa sürede operasyon sonucu suçluların yakalandığını bildiren Yenilmez, şöyle konuştu:

"Süreç biraz daha uzasaydı eczaneler için çok da zararlı bir sonuç çıkabilirdi. Eczacılarımızla, emniyet teşkilatımızın beraber hareket etmesi sonucunda suçlular çok kısa sürede ele geçirildi. Aldığımız bilgilere göre, 145 bin lira civarında Bilecik ile Bozüyük, Osmaneli ve Söğüt ilçelerindeki eczanelerden kanser ilacı alınmış. Aslında bir sağlık skandalıyla karşı karşıyayız. Kanser ilaçlarının birçoğu soğuk zincirle kullanılması gereken ilaçlar. Yani hastalara uygulanana kadar en fazla 4 derecede saklanması lazım. Bu ilaçlar artık uygulanamaz. Yakalanmasaydı umut bekleyen kanser hastalarını daha kötü durumlara getirebilecek neticelerde sağlık sorunu ortaya çıkabilirdi. Emniyet Müdürlüğü, savcılığın talimatıyla ilaçları eczanelere iade etti ama burada en büyük problem şu an eczanelerimizde 145 bin liralık ilaç eczanelerimizden çıkmış durumda. Emniyet Müdürlüğünün ilaçları eczanelere iade etmesi bizim sorunumuzu çözmüyor, çünkü ilaçların soğuk zincirleri kırıldı ilaçlar bozuldu. Artık depolara teslim etme şansımız yok. Burada bir dolandırıcılık varsa ki var, şu anda eczacının üstüne kalmış durumda."

Burada en masum olması gereken kurumlar eczanelerken şu anda en mağdur duruma geldiklerini savunan Yenilmez, şunları kaydetti:

"Bu, aslında bir usulsüzlük. Şöyle ki bir sağlık sorununu ortaya çıkarttı. SGK'nın, günübirlik tedavi adı altında bir uygulaması var. Kanser hastalarının ilaçlarını hastaneler veriyorlar. Son yıllarda baktığınızda ilaç usulsüzlüklerinin tamamı kanser ilaçlarında yapılıyor. Bu hastaların hiçbir tedavisi aksamamış. Bu hastalara hastanelere gitmişler, hastanelerden ilaçlarını alarak kullanmışlar. Günübirlik tedavili hastanelerde hastaların üstüne ilaçları kaydetmedikleri için eczane sistemlerinde boşluk oluşmuş. Bu çete de bunları görmüş, raporlarıyla doktorlara gidip ilaçları yazdırmışlar. Yani hastalara iki kere ilaç alınmış oldu. Bugün günübirlik tedavi çözülmediği sürece de bu iş çözülmez gibi görünüyor. Çünkü bu reçete yolsuzluğunu, ilaç yolsuzluğunu yapan kişiler, ilaçları şahıslara satamazlar. İstanbul'da birileriyle anlaşmalılar ki ilaçları götürüp oraya satacaklar. Biz açıkçası bunun ticari amaç güden bazı hastanelere satabileceklerini düşünüyoruz. Başka satabilecekleri hiçbir yer yok. Çünkü her ilaç Türkiye'de kayıtlıdır, her ilacın kutusunun ayrı numarası vardır. Bir kutu Türkiye'de SGK'ya bir kez satılabilir, bir daha satılamaz. Ama SGK'nın özel hastanelere tanıdığı ayrıcalıklı açıklar yüzünden oralara satılabileceğinden şüpheleniyoruz. Biz eczaneler ilgili kısımda daha dertliyiz. Şu anda tüm yolsuzluk bizim üstümüze kaldı. 145 bin lira çok büyük bir rakam, bizim eczanelerimizin bunu kaldırma şansı çok fazla yok. Bugün savcılıkla ve Eskişehir SGK'yla da bir görüşme yapacağız Biz meslektaşlarımızın mağduriyetini açıkçası karşılanmasını istiyoruz. Emniyete ve Türk adaletine bu kadar yardım ettikten sonra bu cezayı yemelerini hak etmediklerini düşünüyoruz. Onun için elimizden geleni yapacağız."

Basın toplantısında, Bilecik İl Temsilcisi Kevser Fidan ve İl Denetçisi Erkan Beler de hazır bulundu.