CHP Balıkesir İl Kadın Kolları, muhtarlara ve müftülere nikah kıyma yetkisi verilmesine tepki göstermek amacıyla bir basın açıklaması yaptı.

CHP Balıkesir İl Kadın Kolları Yönetim Kurulu üyesi Sevil Korkmaz ve kadın kolları üyeleri CHP Lokalinde düzenlenen basın toplantısında muhtar ve müftülere nikah kıyma yetkisi verilmesine tepki gösterdi. CHP Balıkesir İl Kadın Kolları Yönetim Kurulu üyesi Sevil Korkmaz yaptığı açıklamada Atatürk Havalimanı'ndaki saldırıya da değinerek, "Öncelikle ülkemizin ve insanlığın başı sağ olsun. Atatürk Havalimanı'ndaki saldırıda hayatını kaybeden yurttaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar dileriz" dedi.

"Medeni kanunun kadınlara verdiği haklardan neden rahatsız oldunuz?"

Korkmaz, daha sonra yaptığı açıklamada, "Kadınların en önemli sorunu evlenme akdinin müftü ve muhtarlar tarafından yapılması mıdır? Kadınlar ölüyorken, öldürülüyorken, tecavüze uğruyorken, yoksulluk içindeyken, borç batağındayken, emekli olamıyorken, çalışma hakları ellerinden alınıyor. Medeni kanunun kadınlara verdiği haklardan neden rahatsız oldunuz? Kaldı ki müftülerin görev tanımı ile yakından uzaktan ilgisi olmayan bu söylem Türkiye'nin tek din esaslı yönetilmesi amacının önemli bir ifadesi, gericiliğe bu topraklarda yer açılması gayretinin bir göstergesidir" şeklinde konuştu.

"Anayasal bir hakkı da ortadan kaldıracaktır"

Uygulamanın erken yaşta ve zorla evliliklerin daha da artmasına sebep olacağını savunan Korkmaz "Resmi nikahın tercih haline getirilerek, imam nikahını tekleştirmeye özendirecek uygulamalara, evlilik yaşının medeni kanun yok sayılarak daha düşürülmesine, bunun sonucunda erken yaşta ve zorla evliliklerin daha da artmasına neden olur. Özellikle küçük yerlerde akraba evliliklerinin fazlalaşmasına, çocuk gelinlerin artmasına, kadını kolaylıkla evlendirmeye, eve kapatmaya, gereken yaşta özgür iradesiyle eş seçimini engellemeye, kadınların evlilik, miras ve boşanma gibi hakları açısından güvencesiz bırakılmasına, kadını yok sayarak, aile içerisinde sadece bir figüre indirgemeye yol açacak. Aynı zamanda böylesi bir düzenleme inanan ve inanmayan özgürlüğü bakımından tek bir mezhebin din adamlarına verilecek yetki anayasal bir hakkı da ortadan kaldıracaktır. Kısaca bu uygulama kadını eşit vatandaşlıktan çıkardığı gibi, Atatürk'ün kadınlara verdiği haklardan da mahrum etmektir" dedi.