BİTLİS (AA) - Cumhurbaşkanı adayı ve HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Hiçbir kimliği ötekileştirmeden, ezilmesine, horlanmasına izin vermeden yeni bir devlet sistemi kurmak istiyoruz" dedi.

Muş'taki temaslarının ardından Bitlis'e geçen Demirtaş, Nurullah Eren Caddesi'ndeki seçim irtibat bürosunun açılışını yaptı. Daha sonra seçim otobüsünden kalabalığı selamlayan Demirtaş, Türkiye'ye yeni bir yaşam teklif ettiklerini söyledi.

Kürt halkı olarak ülkede birliği sağladıklarını ve bütün Türkiye'ye kardeşlik, barış teklifi mesajı götürdüklerini ifade eden Demirtaş, şöyle konuştu:

"Herkes biliyor ki Kürtler bu ülkeye barış, kardeşlik getirmek için mücadelesini büyüttü. Madem Kürtler kendi içlerinden çıkardığı birini cumhurbaşkanı adayı yaptı, o zaman Kürtlere düşen şey, daha fazla sahiplenmektir. Türklere, Araplara, Çerkezlere Boşnaklara, yani bu topraklarda yaşayan, kendine insanım diyen herkese düşen şey, bu selamı almaktır. Bu topraklar bütün Türkiye'ye 'selamun aleyküm' diyor. Onlara düşen de 'aleykümselam' demektir. Bu mesajı almaktır. Şimdi devletin bir numaralı koltuğuna ben değil hep birlikte adayız. Çünkü devletin bir numarası olmayı halk hak ediyor. En fazla siz hak ediyorsunuz."

-"Biz bu yarışta, gönlümüzü, yüreğimizi ortaya koyduk"

Demirtaş, başkanların yalnızca halkın hizmetkarı olabileceğini ve bir cumhurbaşkanının sadece namuslu, dürüst ve halkçı olduğu kadar değerli olacağını bildirerek, ülkeyi 90 yıldır halkın yönetmediğini ve halkın iktidara gelemediğini dile getirdi.

"Biz bu yarışta gönlümüzü, yüreğimizi ortaya koyduk" diyen Demirtaş, şunları kaydetti:

"Devlet, vergiyi senden, benden alıyor. Fakir, zengin, köylü, çiftçi, kadın, erkek, fark etmiyor vergisini alıyor. Halk ise kuruş kuruş devlet vergisinin peşinden koşuyor. Peki devleti yönetenler bizim onlara emanet ettiğimiz paraları ne yapıyorlar? Şimdi daha açık ortaya çıkıyor, ne yapıyorlar? Adil bir yönetim, dürüst bir yönetim olmazsa işte bu bütün halktan topladıkları vergileri kendi saltanatı için kullanırlar. Adil bir devlet olsa o ülkede yoksul, aç, perişan kimse kalmaz. Adil bir devlet olsa kazanılan para adil dağıtılır. Adil dağıtılmadığı için asgari ücretli 850 lira maaş alıp bir ay boyunca yediği somun ekmeğin, lokmanın hesabını yaparken, diğer taraftan tek bir kol saatiyle bütün Bitlis'in serveti kadar serveti koluna takanlar bu ülkede olmazdı."

-"Mal varlığını açıkla"

Demirtaş, Başbakan Erdoğan'ın şeffaf olmasını ve mal varlığını açıklamasını talep ederek, konuşmasına şöyle devam etti:

"Halkın başbakanı halkından bir şey saklamaz, saklayamaz. Oğlunun, kızının, eşinin, damadının, kimin üzerinde malın varsa açıklaman lazım. Şeffaf olman lazım. Ne kadar servetin var, halkın bilmesi lazım. Yalan söylüyor. Günah değil mi? Şu an açıkladığı mal varlığı gerçeği yansıtmıyor. Bu halkın cumhurbaşkanı olacaksın fakat senin ne kadar mal varlığın var bilmiyoruz? Sana nasıl güveneceğiz? Bak ben açıkladım. İddia ediyorum, ne kardeşimin, ne de bir akrabamın adına bana ait tek bir kuruş yoktur. Ne açıklamışsam malım, mülküm, servetim odur. 

Şimdi bağış kampanyası başlatmışlar. Seçim kampanyasını da halka mal edecek. Valiler, iş adamlarını tek tek valiliğe çağırıyormuş. 'Hele şu Tayip beyin hesabına para yatırın' diye. Valiler de bu işi yürütüyorlar. Çünkü cebinden bile seçim çalışmasında harcamak istemiyor. Halkın, iş adamının zorla boğazına sarılarak oradan alacak. Bu ne para sevdasıdır. Memleketi yediniz bitirdiniz hala doymadınız."

Demirtaş, konuşmasının ardından kentteki bir otelde sivil toplum örgütü temsilcileriyle yapacağı toplantıya katıldı.