Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, muhalefet partilerine, kadına yönelik şiddet meselesinde birlikte çalışmayı Öneri ederek, 'Artık birbirimizi hırpalamaktan vazgeçelim. Birlikte çalışalım, güçlerimizi birleştirelim, bir sinerji oluşturalım. Sorunun çözüm için Hükümet'in bakanı şekilde sizlere elimi uzatıyorum. Elimi boş çevirmeyin' çağrısında bulundu. 

TBMM Genel Kurulu'nda; AK Parti, CHP, MHP ve HDP'li milletvekillerinin verdiği 32 Araştırma Önergesi'nin birleştirilerek görüşülmesine başlandı. Önerge üstünde Hükümet adına konuşan İslam, son 12 yılda insanı merkeze sektör politikalar seyrederek kadının toplumsal yaşama etkin katılımı için muhtelif çalışmalar yaptıklarını söyledi. 

Kadına yönelik şiddetin toplumsal şiddetin ve aile içi şiddetin bir parçası olduğuna gösteren İslam, AB ülkelerinde son yapılan araştırmalara nazaran her üç kadından birinin şiddete maruz kaldığını kaydetti. 'Türkiye'nin doğusunda, batısında, güneyinde, kuzeyinde, bütün dünyada aile içi şiddete, toplumsal şiddet, kadına yönelik şiddet mevcut ve bununla şiddetli bir biçimde savaş etmek durumundayız' diyen İslam, şiddetin ortadan kaldırılması için toplumun bütün kesimlerinin ortak, kararlı ve bütüncül savaş etmesi gerekliliğine dikkati çekti. 

Konuya ilişkin çalışmaları  mevzuat düzenlemeleri, eğitim ve farkındalık, kuruluşlar arası işbirliği ve koordinasyon,  şiddet mağduru kadınların korunmasına yönelik mekanizmaları güçlendirme üstünde sürdürdüklerini anlatım eden İslam, 'Biz de bunu başarmaya çalışıyoruz. 12 yılda Anayasa ve yasalarda yapılan düzenlemelerle bayan bay fırsat eşitliği güçlendirilmeye çalışıldı. Eşitlikçi reformlarla bayan bay eşitliğini özeten ve kadına yönelik şiddete sıfır tolerans ilkesi gözetildi' dedi.  

İslam, 'İstanbul Sözleşmesi' şekilde adlandırılan 'Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair  Avrupa Konseyi Sözleşmesi'ni  2011 yılında çekincesi imzalanıp yürürlüğe girdiğini hatırlatarak, bunun kadına yönelik şiddet konusunda çok mühim adım şekilde görüldüğünü, hükümlerinin henüz yürürlüğe girmeden 2011 yılından başlayarak Hükümet vasıtası ile geçerli sayıldığını ve mevzuatta uygulandığını söyledi. 

'Kadına yönelik şiddetin kapsamlı, eşgüdüm ve bütüncül yaklaşım gerektirdiğini hepimiz farkındayız ve bu bilinçle devinim ediyoruz' diyen İslam, 2012-2015 yıllarını kapsayan bir Eylem Planı uyguladıklarını kaydetti. Konuyla ilgili ilerleme sağlanmasında hukuki düzenlemeler ve kurumsal mekanizma kadar konuyla ilgili şuur ve duyarlılığın artırılması, toplumsal farkındalık yaratılmasının da mühim olduğuna gösteren İslam, tıpkı şekilde mağdurlara yönelik koruyucu tedbirlerin de önemini vurguladı.

Türkiye'de şiddet mağduru kadınlara yönelik 131 bayan konukevinin 3 bin 400 kapasitesi olduğunu ifade eden İslam, 'Kendimizi devamlı yeniliyoruz, güçlendiriyoruz. Bu kapasite ülke ihtiyacına cevap verecek niteliktedir. Her an bir ilde gereksinim olduğunda, bu gereksinimi belirleme ettiğimiz andan itibaren bir-iki gün arasında yeni konukevleri açabiliyoruz. Ayrıca 14 ilde şiddet önleme ve izleme merkezleri var. Şiddetin engellenebilmesi için halka yönelik eğitim programları yürütüyoruz. Ayrıca protokoller yaptığımız halk kuruluş ve kuruluşlara yönelik eğitimler var; İçişleri, Sağlık, Adalet bakanlıkları ve Diyanet İşleri Başkanlığı ile  imzalanan eğitim protokolleri var.  Aile içi şiddet araştırmamız güncelliyoruz. Kanunlarla ilgili tesir analiz çalışmaları yapıyoruz. Çalışmalara kararlılıkla devam edeceğiz' diye konuştu.

'Kadını ihmal ettiğimiz sırf bir söylem, hakikat değil' 

İslam, kadına şiddetin engellenmesi için kadını güçlendiren ayrıcalıklı program ve çalışmalar yaptıklarını,  sağlık ve gebelik yardımı, şartlı atama transferlerinde yardımların kadına yapıldığını, kız çocuklarına yapılan katkı oranının bay çocuklara nazaran daha yüksek olduğunu anlattı. İslam, şunları söyledi: 'Kampanya ve destekler yardımı ile kız ve bay minikler arasındaki eğitim uçurumu kapandı, kapanmak üzere. Hedefimiz kız çocuklarını yüzde 100 eğitime katılımını sağlamak meselesinde elimden gelen bütün gayreti gösteriyoruz. Kadının istihdama, iş hayatına  katılımını son derece önemsiyoruz. Bundan dolaylı şekilde kadına ve aile içi şiddetle mücadelenin parçası olduğunu düşünüyoruz. Bunun için ülkemizde kadını güçlendirmek için çalışmalar yaptık ve yapmaya devam edeceğiz.' 

Kadını güçlendirmenin toplumu, aileyi güçlendirmek olduğunu vurgulayan İslam, aileyi ön plana çıkarttıkları, kadının geri planda kaldığına yönelik eleştirilere karşılık, 'Aileyi güçlendirmeye çalışmak, kadını geri plana atmak demek değildir. Kadını birey olarak güçlendirmek ayrı bir programdır, aileyi canlı tutarak toplumu güçlendirmek ayrı bir programdır. Bunlar birbirinin tersi, zıddı politikalar değildir, birisi diğerini ortadan kaldırmaz. Biz her iki politikayı da canlı biçimde uygulamaya çalışan hükümetiz. Kadınlar canlı bulunduğu müddetçe canlı ve iyi aileler olacaktır toplumda. Aile ve canlı aile yapısını önemsiyoruz lakin kadını asla ihmal etmiyoruz. Kadını  ihmal ettiğimize dair sırf ortada bir söylem var, bu hakikat değil' diye konuştu. 

İslam'ın çağrısı 

Ayşenur İslam, milletvekillerine seslenirken şu çağrıda bulundu:

'Parti farkı gözetmeksizin size bir teklifim var; dünya görüşlerimiz ayrıcalıklı olabilir, dünyaya ayrıcalıklı pencerelerden bakıyor olabiliriz. mühim olan, hangi noktaya doğru baktığımız. mühim olan,  farklı pencerelerden nereye baktığımız. Kadınlar meselesinde bilhassa toplumsal şiddet, aile içi şiddet ve kadına yönelik şiddet meselesinde sizlere birlikte çalışmayı Öneri ediyorum. Artık birbirimizi hırpalamaktan vazgeçelim. 'Sen bunu söyledin, ben bunu söyledim' bunlardan vazgeçelim. Birlikte çalışalım, güçlerimizi birleştirelim, bir sinerji oluşturalım ve bu lanetlemesi gereken problemi ülkemizden başlayarak, diğer devletlere de misal olabilecek biçimde ortadan kaldıralım, kaldırmaya çalışalım. Buraya geldiğinizde eleştirilerinizi yapacaksınız lakin eleştirilerinizi yaparken sizlerden çözüme yönelik bir kaç tümce de söylemenizi rica ediyorum. Çözüm için Hükümet'in Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı şekilde size elimi uzatıyorum. Elimi geriye beyhude çevirmeyin, bunu rica ediyorum. Size ve bütün STK'lara....'

İslam, dün bir hadise yaşadıklarını belirterek, 'Ben konuşma yaparken aşırı nezaketsiz biçimde bir arkadaşım sözümü kesti. Bu bir nezaketsizliktir. Bana yapılan eda son derece nezaketsizdi. Ama bu nezaketsizliği yapanlara müdahale edenleri uyardım, 'lütfen nezaketle davranın' diye. Sonradan öğrendim ki bu sözüm aşırı da kale alınmamış, o arkadaşımıza da nezaketsizce davranılmış. Her ikisi de yanlış. Ben bundan sonra bütün bu yanlışlıkları düzeltelim istiyorum. Birbirimize nezaketle, iyi niyetle davranalım ve problemi çözmeye odaklanalım. O arkadaşlarımıza da buradan sesleniyorum; bakanlığımızın kapıları bütün STK'lara, bütün çözümcü önerilere açık. En kısa zamanda çağırma edeceğim, kendileriyle görüşeceğim. Sizlerle de öyle. Yeter ki bir şeyi inşa etmeye çalışalım' dedi.