Antalya'da karısını tabancayla başından vurarak öldüren ve polisi arayıp "Karımı öldürdüm gidin evden alın" dedikten sonra yakalanan sanık, yeniden hakim karşısına çıktı. Sanık, "Kasten insan öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına, "nitelikli yağma" suçundan da 12 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Olay, geçtiğimiz yıl 18 Mart'ta Kepez ilçesi Yenidoğan Mahallesi'nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, ayrı yaşadığı eşi Nihal Işıldar'ı (37) silahla başından vurarak öldüren Özcan Işıldar (47), ardından polisi arayarak "Eşimi öldürdüm gidin evden alın" dedikten sonra olay yerinden kaçtı. Mersin'in Tarsus ilçesinde sahte kimlikle 25 Mart'ta yakalanan şüphelinin, "kasten öldürme" suçu dahil, 7 suçtan arama kaydının bulunduğu belirlendi. Şüpheli, işlemlerinin ardından çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

Özcan Işıldar, "Konutta Geceleyin Silahla Yağma, Tasarlayarak Yakın Akrabayı Öldürmek" suçlarından, Antalya 7'inci Ağır Ceza Mahkemesinde görülen dava kapsamında yeniden hakim karşısına çıktı. Duruşma savcısı esas hakkında verdiği mütalaasında, maktul ile sanığın olay tarihinde evli olduklarını, sanığın maktule fiziksel ve cinsel şiddet uyguladığını kaydetti.

Mütalaada, "Sanığın maktulü evlilik birliği süresince tehdit edip dövdüğü, başka erkeklerle ilişkiye zorladığı, aynı şekilde sanık hakkında başka bir kadına yönelik cinsel saldırıda bulunduğuna dair benzer suçlar ile ilgili Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının değişik bürolarında pek çok soruşturma dosyasının bulunduğu, sanığın olay tarihinden önce maktul eşine yaptığı uygunsuz davranışlar nedeniyle aralarında geçimsizlik bulunduğu ve maktulü sürekli tehdit etmesi nedeniyle hakkında uzaklaştırma kararı alındığı, sanığın hakkında uzaklaştırma kararı alınmasından sonra maktulü öldürmeye karar verip hazırlık yapmaya başladığı, bu kapsamında ticari taksi şoförü ile kendisini İstanbul'a götürmesi konusunda anlaştığı, olay günü temin ettiği ruhsatsız tabanca ve sahte kimlikle kameralara görünmemek için yüzünü kapatmak suretiyle maktulün evine geldiği, burada gece yarısına kadar içki içip maktulü silah zoruyla tuttuğu, maktulden zorla cep telefonunu aldığı ve evden kaçmasına engel olduğu, banyoya girip çevreden yardım isteyen maktulü kafa bölgesinden bir el ateş etmek suretiyle öldürdüğü, daha sonra maktulün cesedini banyodan yatak odasına doğru sürüklediği, önceden anlaştığı taksi ile sevgilisi olduğu anlaşılan R.G. ile İstanbul'a kaçtığının tespit olunduğu" ifadeleri yer aldı.

Sanığın, olaydan sonra kendisini İstanbul'a götürecek olan aracı ayarladığının ifade edildiği mütalaada, "Sanığın maktulün evine gelirken yüzünü gizlemesi, olay esnasında kullanacağı ruhsatsız tabancayı temin etmiş olması, eşini öldürdükten sonra cesedi orada bırakıp kaçması gibi hususlar hep birlikte değerlendirildiğinde, sanık üzerine atılı eylemin bu haliyle nitelikli kasten öldürme ve nitelikli yağma suçunun vücut verdiğinin başsavcılığımızca değerlendirildiği, sanığın bu suretle olay tarihinde maktul olan eşinin tasarlayarak öldürüp yağmaladığı anlaşılmakta" ifadeleri kullanıldı.

Sanık Özcan Işıldar son sözünde, savcının verdiği mütalaaya katılmadığını belirterek kasten öldürme amacıyla hareket etmediğini savundu.

Sanık, "Kasten insan öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına, "nitelikli yağma" suçundan da 12 yıl hapis cezasına çarptırıldı.