Seyran Park
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
Siyaset 24 Ekim 2014 - 13:03 Yorum: 0

Öcalan'a talebi dışarıdan karşılanamaz

Başbakan Yardımcısı Arınç, "Öcalan, kendisiyle görüşmeler yapılması halinde bütün bu görüşmeleri takip edecek, planlayacak, notunu alacak birkaç kişiye ihtiyacı olduğunu söylemiştir" dedi.

Öcalan'a talebi dışarıdan karşılanamaz

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 'Öcalan'a sekreterya' konusuna ilişkin olarak, 'HDP milletvekillerini söylediği manada değil belki ancak Öcalan, kendisiyle görüşmeler yapılması şeklinde tüm bu görüşmeleri takip edecek, planlayacak, notunu alacak birkaç insana gereksinimi olduğunu söylemiştir. Bu ihtiyacın dışarıdan karşılanması yasalarımıza nazaran olası değildir. Cezaevi şartlarında ve Adalet Bakanlığımızın öngöreceği biçimde kendisine bu görüşmelerle ilgili destekçi olabilecek birkaç bireyin görevlendirilmesi olası olabilir. Bunları Adalet Bakanlığımız değerlendirecektir' dedi.

Arınç, İstanbul Bilgi Üniversitesi Uluslararası Genç Girişimciler Platformu'nca düzenlenen 'IPFYE Enerji Kongresi'nde gazetecilerin gündeme ait sorularını yanıtladı.

'Öcalan'a sekreterya'ya yönelik bir soru üzerine, süre vakit HDP milletvekillerinin, süre vakit da istihbarat örgütünün adaya giderek Öcalan'la görüşmeler yaptığına değinen Arınç, bu görüşmelerin neticesinde da birtakım çalışmalar yapıldığını, bunun çözüm sürecinin temel dinamiklerinden biri olduğunu anlattı.

Başbakan Yardımcısı Arınç, şöyle devam etti:

'Son senelerde HDP milletvekillerinin söylediği manada değil belki, dün görüşmemde fazla aşırı geniş ve açık biçimde söylemiştim, ancak Öcalan, kendisiyle görüşmeler yapılması şeklinde tüm bu görüşmeleri takip edecek, planlayacak, notunu alacak, tutacak birkaç insana gereksinimi olduğunu söylemiştir. Bu ihtiyacın dışarıdan karşılanması yasalarımıza nazaran olası değildir. Dolayısıyla dün de söyledim cezaevi şartlarında ve Adalet Bakanlığımızın öngöreceği biçimde kendisine bu görüşmelerle ilgili destekçi olabilecek birkaç bireyin görevlendirilmesi olası olabilir. Bunları Adalet Bakanlığımız değerlendirecektir. Ama şunu anlatmak istiyorum. Oraya daha önceden tıpkı suçtan gönderilmiş hükümlüler var. Bu hükümlüler değişebilir, yenileri ilave edilebilir. Bunlar ceza ve infaz  kurumlarımızda bayağı şeylerdir. İkincisi, cezaevinde görevli bulunan kişiler vardır. Bunlar yurt memurudur, birtakım çalışmaların yapılması konusu için Adalet Bakanlığımız onları görevlendirmiş de olabilir. Burada şu çelişkiyi ortadan kaldırmak istiyorum. Oraya giden heyetlerin ve ya gitmesine izin verilen şahısların Adalet Bakanlığımız sebebi ile yetkilendirildiğini biliyoruz. Kendi yakınları için böyle bir görevlendirmeye gereksinim yok, avukatları için de böyle bir görevlendirmeye gereksinim yok. Ama mebus olsun ve ya üçüncü kişiler olsun, görüşme taleplerini Adalet Bakanlığı'na yaparlar. Adalet Bakanlığımız da müsait görüyorsa kendilerine izin verir. Bu müsait gördüklerine verilen izinlerle bu görüşmeler devam ediyor. Zaman süre adlar değişiyor, sayı da değişiyor. Dolayısıyla bundan sonraki görüşmelerde sayının değişebilmesi yani artarak çoğalması yönünde, giden şahısların profilinin değişmesi de olası olabilir. Çünkü buna gereksinim bulunduğu konuşuluyor. Bu ihtiyacın karşılanması açısından Öcalan'la görüşebilecek heyette diğer şahısların yer almasına Adalet Bakanlığımız sıcak bakabilir. Bu gidecek kişilerle sekreterya birbirinden ayrı konulardır.'

Sekreterya denildiği süre emek arkadaşlarının, sekreterlerin, emek arkadaşlarının, bürokratik personelin kastedildiğini dile getiren Arınç, 'Ada şartları, mahpushane koşulları içinde bugün bizim bakanlıklardaki emek şeklimizden fazla aşırı ayrıcalıklı bir konudur. Orada müebbet, ağırlaştırılmış müebbet, ağır hapse mahkum bir şahıs var. Onunla görüşme yönetmeliklerle belirlenmiştir. Yine bu ihtiyacının karşılanmasının da bu yönetmelikler çerçevesinde temin edilmesi mümkündür. Sanıyorum Sayın Önder'in de Sayın Buldan'ın da diğer arkadaşlarımızın da sekretarya konusu için adeta çıkarlarını görevlendirilmiş kabul ettiklerini anlıyoruz. Böyle bir şey yok. Onlar giden heyetlerin içerisinde yer alıyorlar. Bundan sonra yer almayabilirler, devam edebilirler, ayrıcalıklı kişiler adadaki görüşmelere katılabilir, o ayrı bir konudur' diye konuştu.

'Benim bildiğim anketlerde oran, yüzde 60'ların üzerinde'

Başbakan Yardımcısı Arınç, bir gazetecinin 'Bugün bir gazetede çözüm sürecine destek oranının yüzde 50'lerde bulunduğu şeklinde bir haber yer alıyor. Bunu yeterli görüyor musunuz? Bu anketi nasıl yorumlamak gerekir?' şeklindeki sorusunu cevaplarken, anketten haberi olmadığını anlatım ederek, 'Benim bildiğim anketlerde bu oran, yüzde 60'ların üzerinde' dedi.

Konjonktürel etkilerin olabileceğine gösteren Arınç, şunları söyledi:

'6-7 Ekim vakaları ne yazık ki Türkiye için sima karası olaylardır. Büyük bir vahşet, barbarlık, vandallık yaşanmıştır. Maalesef sorumsuz siyasetçilerin gaye göstermesiyle 'sokağa çıkın' talimatlarıyla Kobani bahanesiyle cinayetler işlenmiştir. Bunların hesabı adliyede görülecektir, adli soruşturmalar neticesinde. Bu vakalar esnasında PKK'nın, Öcalan'ın adının geçmesi, HDP'li siyasetçilerin gaye göstermesi toplumda iri bir infiale yol açmış olabilir. Bunu anlayışla karşılamak lazım. Bu vakalar nedeni ile çözüm süreci taraf yana getirilmek isteniyorsa, yüzde 50'lik oranı dahi muvaffakiyet görmek gerekir. Normal şartlarda, en az 2 yıldan bu yana toplumun her kesiminde yüzde 60'lara, yüzde 70'lere yakın bir oranın çözüm sürecine destek olduğunu biliyoruz. Sadece 6-7 Ekim olaylarında yaşanan vahşetin derhal ertesinde böyle bir tetkik yapılmışsa, doğrusu haberdar değilim mantıken anlatmak istiyorum, o vakalara infial duyulması ve bağlantı şekilde da çözüm sürecinin gösterilmesi, destek oranının yüzde 50'lere getirmiş olabilir. Bunlar konjonktüreldir fakat sonuç nedeni ile Türkiye fazla aşırı şükür 2 yıldan bu yana şehit cenazelerinin çokça gelmediği, arbede haberlerinin çokça duyulmadığı bir sulh ve özgürlük ortamını benimsemiştir, nihai şekilde da terörün sona erdirilmesi ve toplumsal bütünleşmenin sağlanması için bir yasa da çıkarılmıştır. Bu kanuna müsait şekilde da bir yapılanma yaşama geçirilmiştir. Süreç nedeni ile desteğin yüzde 60'ları geçen bir oranda olduğuna inanıyorum.'

Arınç, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun çözüm süreci ve ülkenin halk düzeninin sağlanmasının ayrı konular olduğunu anlatım ettiğini aktarırken, 'Bunlar birbirinin eş anlamlısı ve ya zıtları değildir. 'Çözüm süreci olacaksa halk düzeni istediği bunun şeklinde bozulabilir, örgüt istediği bunun şeklinde fiil yapabilir'... Hayır, bu muhakkak olası değil. Hiçbir biçimde aşayişsizlik olmayacak. Kamu düzenini bozan şiddet ve silahlı vakalara hiç bir süre izin verilmeyecek. Çözüm süreci ise politik bir süreçtir. Bunun neticesinde da elbette hepimiz senelerden bu güne süren terörün sona erdirilmesini bekliyoruz' dedi. 

Bülent Arınç, 'PYD'yi terörist bir örgüt şekilde mı görüyorsunuz? Eğer öyle görüyorsanız Türkiye üstünden peşmerge yardımına ne diyeceksiniz?' sorularına, 'Çok ciddi bir soru fakat ben Meclis Başkanlığı yaptım, Meclis Başkanlığında zannediyorum İç Tüzüğün 67. maddesi, 'İstişare amaçlı soru sorulamaz' diyor. Arkadaşımızın sorusu tam olarak istişare amaçlı fakat illa da bir yanıt edinebilmek istiyorsanız, dünkü konuşmam esnasında buna azda olsa İlişki ettim' karşılığını verdi.

'Beşiktaş'ı candan kutlama ediyorum'

Beşiktaş'ın UEFA Avrupa Ligi grup karşılaşmasında konusunda Partizan'ı 4-0 yenmesine ait değerlendirmesi istenen Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, şunları söyledi: 

'Esas soru bu ya. 7 yaşından bu güne Beşiktaşlı bulunan bir Başbakan Yardımcısı'na bu sabah saatlerinde sorulabilecek en güzel soru buydu. Beşiktaş'ı candan kutlama ediyorum. Maçı izleyemedim fakat bugün gazetelerin spor sayfalarına baktım uçakta. Gerçekten mükemmel bir futbol oynamışlar. 4-0 da özlediğimiz, beklediğimiz bir sonuçtu. Çünkü bundan sonra 1-0'larla meşgul olduğumuz bir sürede bol gollü, bol kaliteli ve piyasa zemininin de fazla aşırı fena bulunduğu bir yerde iyi bir savaş vermişler. Trabzon da Lokeren karşısında 2-0'lık galibiyet almış. Çok güzel, fazla aşırı sevindiğimiz haberler duyduk. Umarım Çözüm sürecine de müspet etkisi olur.' 

Haber Kaynağı: MALATYA GÜNCEL
Malatya Haber
Malatya Haber
Malatya Güncel Haber