Orta Anadolu Un Sanayicileri Derneği, yurt içi satış fiyatlarına ham madde ve girdi artışlarından başka bir şey yansıtılmadığını açıkladı. Türkiye'nin yaşadığı ekonomik saldırılara karşı devletin aldığı tüm kararların arkasında olunduğu belirtilerek, ülkeye ve sektöre katma değer üretilmeye devam edileceği vurgulandı.

Türkiye'deki buğday rekoltesinin geçen yıla oranla yüzde 5-10 arasında azaldığı, yağışlar sebebiyle de kalitenin düştüğü, bunun kaliteli buğday fiyatlarında yüzde 30-35 arasında artışa neden olduğu ifade edilerek, "Bu durum özellikle kaliteli buğday ihtiyacını artırmış, serbest piyasada zaten arz eksikliği görülen kaliteli buğday fiyatları son iki ayda yüzde 30 oranında artmıştır. Dövizdeki yükselişten dolayı yurt dışı fiyatları da yaklaşık yüzde 30-35 arasında artış göstermiştir.Bütün bunların yanında ABD ile yaşanan kriz sonucunda yaşanan ekonomik saldırılar sonucunda dövizin Türkiye'nin ekonomik durumunu yansıtmayacak da olsa artması neticesinde temel girdilerde fiyat ayarlamaları yaşanmıştır. 2018 Ocak ayından bu yana elektrik maliyetleri yüzde 50, lojistik ve akaryakıt maliyetleri yüzde 39, işçilik giderleri yüzde 15, çuval maliyetleri yüzde 59 bir artış yaşanmıştır" denildi.

"Un arzında sorun yok"

Dünya'ya yılda 3,1 milyon ton un ihraç edip, Türkiye'ye 1,1 milyar dolar gelir sağlandığının belirtildiği açıklamada, un arzında sorun yaşanmadığı kaydedildi. Yurt içi satış fiyatlarına ham madde ve girdi artışlarından başka bir şey yansıtmadığı vurgulanarak şu ifadelere yer verildi:

"Aylık 2,8 finansman yükünün olduğu piyasalarda un sanayisi ayakta kalabilmek için ürettiğini kısa vadelerle satmak zorundadır. Türkiye ve Konya'da un arzında bu açıdan hiçbir sorun yoktur. Hiçbir un siparişi iptal edilmemiş olup, sağlam ve sağlıklı ticareti olan herkes istediği unu istediği fabrikadan almıştır ve alabilmektedir. Orta Anadolu Un Sanayicileri Derneği olarak, Türkiye'nin yaşadığı ekonomik saldırılara karşı devletimizin aldığı tüm kararların arkasındayız. Birlik ve beraberlik içerisinde, devletimizin ilgili birimleriyle istişare halindeyiz. Un sektörü olarak, Türkiye'nin ekonomik ve sosyal gelişimine daha çok çalışarak, daha çok üreterek, daha çok fedakarlık yaparak katkı verdiğimizden ve vereceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Dedikodulara bakmadan, umutsuzluğa kapılmadan, fırsatçılığa prim vermeden, gerçekleri de göz ardı etmeden helalinden kazanıp, kazandırıp bölgemize, ülkemize ve sektörümüze katma değer üretmeye devam edeceğiz."