BURSA (AA) - ELİF ÖZLEM ÇELİKLER - Uludağ Üniversitesi (UÜ) Veteriner Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ebru Yalçın, sahiplenildikleri evlerde eşlerin boşanması, sevdiği birinin başka bir yerde yaşamaya başlaması veya ölmesi gibi durumlardan olumsuz etkilenen kedi, köpek gibi hayvanları bazı yöntemlerle tedavi ettiklerini söyledi.

Yalçın, AA muhabirine, doktorasını yaptığı alan olan hayvan psikolojisi konusunda 15 yıldır çalıştığını ve 2008 yılından bu yana UÜ Hayvan Hastanesi Davranış Kliniği'nde görevli olduğunu anlattı.

Evcil hayvanların, kendilerine uygulanan şiddet ya da sahipleri tarafından az ilgi görmesinden dolayı bunalıma girebildiğini, bunun davranışlarına yansıdığını ifade eden Yalçın, "Kediler, köpekler nasıl ki fiziksel olarak hasta oluyorsa aynı şekilde psikolojik bakımdan da hasta olabiliyorlar. Bunlara 'davranış problemleri' diyoruz. Bunlar bazen gerçekten ciddi psikolojik sorun şeklinde olabiliyor. Kuyruklarını ısırıyorlar, aşırı agresif olabiliyorlar, sahiplerine, kendilerine ve başka hayvanlara zarar verebiliyorlar. İlaç gerektiren bazı davranış sorunlarıyla karşılaşıyoruz" diye konuştu.

Hayvanlardaki davranış bozukluklarının tespitinde kan testi, sahipleriyle görüşülmesi gibi yöntemler kullandıklarını aktaran Yalçın, sorunların çoğu zaman ev ortamında yaşanan olaylardan çıktığını bildirdi.

Tedaviyi de muayenelerde elde ettikleri veriler doğrultusunda şekillendirdiklerini belirten Yalçın, şunları kaydetti:

"Evdeki hayvanlar, evde yaşanan değişikliklerden insanlar kadar etkileniyor. Sonuçta evde bir aile şeklinde yaşanılıyor. İnsanlar, kedi veya köpeklerini çocukları gibi görüyor. Özellikle kediler evlerine çok bağlı. Evdeki en ufak bir değişimde etrafa dışkı yapmaya başlıyorlar ya da köpekler aşırı şekilde içlerine kapanıp saldırgan olabiliyorlar. Aşırı depresyon belirtileri gösteriyorlar. Eşlerin boşanması, sevdiği birinin evden ayrılması ya da ölmesi tabii ki 4 ayaklı dostlarımızı olumsuz etkiliyor. Bunlar ufak problemler olarak görünse de altında çok büyük sorunlar olabilir. Kediler ve köpekler bu problem çözülmediğinde evden ayrılmak zorunda kalıyor, barınaklara veya sokaklara bırakılabiliyor hatta bu durum yurt dışında ötanaziye kadar gidebiliyor.

Bu sorunları çözmek için farklı tekniklerimiz var. Hayvanın kendini güvende ve rahatsız hissetmesini sağlayan 'fenomen' adlı kokuyu, elektrikli koku yayıcılara taktırıp hayvan sahiplerine kullandırıyoruz. Bitkisel karışımlarla hayvanları rahatlatmaya çalışıyoruz. Bazen hayvanın yalnızlık hissetmemesi için eve kedi veya köpek aldırıyoruz. Evin dekorasyonunda değişiklik yaptırıyoruz. Bütün bunların amacı hayvanın, sahibiyle yeniden güçlü bir bağ kurması için."

Hayvanlarda psikolojik tedavinin sahiplenildiği evlerde yapıldığı bilgisini veren Yalçın, rahatsızlığın ilerleyen dönemlerinde insanlarda olduğu gibi antidepresan ilaçlar verdiklerini sözlerine ekledi.