Seyran Park
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
05:41 ABD üniversitelerindeki Filistin’e destek gösterileri ülke geneline yayılıy...05:36 Trump’a yönelik “sus payı” davasında tanıklar ifade verdi05:15 Mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik...02:43 Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de01:41 AFAD:"Erzincan’ın Tercan ilçesinde saat 01.30’da 4.1 büyüklüğünde deprem me...01:38 Pastanede oturan 2 kişiye silahlı saldırı: 1 ölü, 1 yaralı01:29 Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi01:13 Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV, yüzde...01:02 Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortay...00:59 THY Euroleague: Monaco: 93 - Fenerbahçe: 8800:56 Konya’da bir apartmanın 9’uncu katı alevlere teslim oldu00:54 Küçükçekmece’de bir kadın evinde ölü bulundu00:21 "14. Uluslararası Tarım, Orman ve İnsan Fotoğraf Yarışması"na başvurular ba...00:10 Çoruh Kültür Merkezinde Şiir Gecesi00:10 Bayburt’ta 2. İl Koordinasyon Toplantısı için toplanıldı00:09 Kemaliye’de 1 ev yandı00:09 Şoförlere trafik eğitimi verildi00:09 Erzincan’da helikopter ambulans donanımlarının tanıtıldığı bilgilendirme to...00:09 Bayburt’ta ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ dolayısıyla etkinler...00:06 Bakan Tunç: "İsrail Dışişleri Bakanının, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyi...
Kültür 19 Ekim 2014 - 14:03 Yorum: 0

Tiyatro için yeni bir dünya kuruyorlar

Sanat sezonu boyunca Türkiye'nin farklı sahnelerinde onlarca eseri tiyatroseverlerle buluşturan Devlet Tiyatroları (DT), eserlerin tüm kostümlerini ve aksesuarlarını kendi ekibiyle üretiyor.

Tiyatro için yeni bir dünya kuruyorlar

Sanat sezonu boyunca Türkiye'nin değişik sahnelerinde onlarca yapıtı tiyatroseverlerle buluşturan Devlet Tiyatroları (DT), eserlerin bütün kostümlerini ve aksesuarlarını kendi ekibiyle üretiyor.

Macunköy'deki atölyelerde her temsil öncesi harıl harıl çalışan terziden pabuç ustasına, kuaförden şapka tasarımcısına tüm teknik personel, hem düş güçlerini hem de deneyimlerini sahneye yansıtıyor.

Atölyelerden mesul Sanat Teknik Müdürü Hakan Dündar, yeni oyunların dekor ve aksesuarlarını yetiştirme telaşındaki atölyeler ve atölye çalışanlarıyla ilgili bilgi verdi.

Dündar, tesiste marangoz, boya, terzi, demir, kundura, heykel ve mask atölyeleri ve idari birimler gibi toplamda 25 bölümün yer aldığını ve bu atölyelerde çalışan 287 kişinin tüm sene tıpkı süratte 'ter dökmeye' devam ettiğini söyledi.

Oyunlar için lüzumlu bütün aksesuar ve dekorların 'işinin ehli ellerde' şekillendiğini kaydeden Dündar, üretimlerin yalnızca İstanbul ve İzmir dışında DT sahnesinin bulunduğu bütün şehirleri kapsadığını anlattı. 

Dündar, bir sanat sezonunda yaklaşık 80-100 yeni prodüksiyon sunan DT için eylül ayı başından itibaren atölyelerde 20 eser için dekor ve kostüm üretimi yaptıklarını belirtti.

Hakan Dündar, gün başına bir oyun dahi düşmediğine dikkati çekerek, bu iş temposunu yurt dışındaki tiyatrolarda anlatıp, yapılan dekorları gösterdiğinde kimsenin inanamadığını anlatım etti.

Bugüne kadar hiç bir ürünü dışarıda yaptırmadıklarının altını çizen Dündar, şöyle konuştu:

'Dekorların bütün imalatları tamamı kendi atölyelerimizde yapıldı. Türkiye'deki en kocaman atölyeler burada. Avrupa'da da tek bir kuruma ilişkin böyle bir atölye görmedim. Oradakiler parça parçalar. Bizim atölyelerimiz ise bir kampüs arasında toplu biçimde bulunuyor. Burası tıpkı sürede bir eğitim alanı. Bir marangoz ve ya terzi gelir gelmez bize adapte olamıyor. Tiyatro bakışı farklı, tiyatroya dikilecek ceket, yapılacak mobilya farklı. Gün geliyor 16. yüzyıldan bir elbise dikiyorsunuz. Bir ressam enfazla bire iki metrelik bir manzara üstünde çalışır lakin burada gün geliyor 15 mekrekarelik bir kaynak bezi üstünde çalışıyor ustalarımız. O yüzden bir zanaatkarın 'ben bu işi yaparım' diyebilmesi için atölyede uzun yıllar geçirip, sisteminin içinden yetişmesi gerekli. Ayrıca hem gereç hem estetiği kendi arasında özümsemesi lazım.' 

Hayal güçlerini sahneye yansıtıyorlar

Atölyelerdeki ustaların bilgilerinin yanı dizi düş güçlerini ve tecrübelerini daha genç çalışanlara aktararak ehil çırak ilişkisini de sürdürdüklerini dile getiren Dündar, şunları söyledi:

'Burada çalışan arkadaşlarımız seyirciyle buluşan sanat eserlerinin ortaya çıkmasında mühim bir rol oynuyor. Onlar bu şeklinde ustalar piyasada aşırı kalmadı. Aralarında heykeltıraşlar, terziler, kuaförler, kunduracılar, ressamlar var. Ekip, sanatçı ve yönetmenlerle el ele vererek seyirciyle buluşacak yapıt için en iyiyi ve en güzeli hazırlamaya çabalıyor. Her atölyenin kendi arasında bir disiplini ve iş türü var. Piyasadan tahsil edilen gerçek saçın tek bir telini zarar etmeden kaş, kirpik, bıyık, saç, sakalları da dahil oyundaki bütün vasıta gereç ve aksesuarları kendimiz yapıyoruz.'

Depoda, yine sahneye çıkacakları günü bekliyorlar

DT'nin kapalı gişe oynayan eserlerinde uygulanan elbise ile aksesuarların bakımının yapıldığı ve korunduğu kocaman bir deponun da tesis arasında yer aldığına dikkat çeken Dündar, burada binlerce eşyayı muhafaza ettiklerini anlattı.

Bölgelerin, oyunlar bittikten sonra, sandıklar arasında bütün aksesuar ve kıyafetleri kendilerine gönderdiğini kaydeden Dündar, şunları söyledi: 

'Kaftanlar ve başka değerli kıyafetler hususi ilaçlarla, solüsyonlarla korunuyor. Biz de kullanılabilecek vaziyette olanları depoda saklıyoruz. Zaman süre da okullar, hususi veya amatör tiyatrolar ve üniversitelerden destek talebi geliyor. Bu talepleri de elimizden geldiğince karşılamaya çalışıyoruz. Hiçbir kostümü ve eşyayı zarar etmiyoruz. Yönetmenler her yapıtı çalışırken öncelikle buraya gelip işlerine yarayabilecek malzemelere bakar, kullanabileceklerini alırlar. Böylece hiç bir eşya zarar olmaz.'

'Canla başla çalışıyoruz'

Perukacı Canip Yücel de her oyunda birkaç peruka olmak üzere bir sezonda 300 sularında peruka hazırladıklarını bildirdi. Bir perukanın profesyonel elde üç günden öncelikle tamamlanmayacağını söyleyen Yücel, atölyede iplikten naylona, keçi tüyünden, yüne hem sentetik hem nebati saçtan her çeşitli malzemenin kullanıldığını belirtti.

'Bizde hiç bir peruka zarar olmaz, bozduğumuz perukaları sakalda bıyıkta kullanıyoruz' diyen Yücel, 24 bireyin vazife aldığı atölyede hepimizin bu işi canla başla yürüttüğünü anlatım etti. 

Kunduracı Hasan Eren de sezon başından bu güne kadar bay ve bayan için takribî 600 çift pabuç ürettiklerini anlattı. İstanbul DT dış bütün bölgelere pabuç hazırladıklarını bildiren Eren, bir ayakkabının iki saatte üretildiği bilgisini de verdi.

ETİKETLER: Tiyatro , için , yeni , bir , dünya , kuruyorlar
Haber Kaynağı: MALATYA GÜNCEL
Malatya Haber
Malatya Haber
Malatya Güncel Haber