Seyran Park
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
Siyaset 16 Eylül 2014 - 22:04 Yorum: 0

Türkiye bütün adımları atacaktır

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, tampon bölge tartışmaları konusunda, "Türkiye kendi güvenliğini sağlamak bakımından bütün bu adımları atacaktır" dedi.

Türkiye bütün adımları atacaktır

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, tampon bölge tartışmalarına ilişkin, 'Türkiye kendi güvenliğini sağlamak bakımından, önemli bir şekilde her şeyi masaya getirecek ve bütün bu adımları atacaktır. Her yurt böyle yapar'

Kurtulmuş, NTV diri yayınında gündeme ait soruları yanıtladı. IŞİD hakkında Türkiye’nin tutumuna ve tampon bölge tartışmalarına yönelik soru üstüne Kurtulmuş, kalıcı şekilde bu sorunun çözümü için IŞİD'i ortaya çıkaran nedenlerin ortadan kaldırılması gerektiğini söyledi. 

Kurtulmuş, şöyle devam etti:

'Bir defa evvela şu soruyu soralım: IŞİD elindeki bu kadar ağır silahları nereden buldu, nasıl kullanıyor? Bu umumi çerçevedeki şartlar ortadan kaldırılmadan, bilhassa Suriye ve Irak'taki vaziyet düzelmeden bu alanda kalıcı bir barışın sağlanması zor görünüyor. Bugün IŞİD'i bertaraf edersiniz, yarın bir başka öge çıkar. Fiili vaziyette herkes bir şey söylüyor fakat en zor vaziyette bulunan Türkiye. Bizim şu anda 48 yurttaşımız sözü geçen örgütün elinde bulunuyor. Allah korusun, biz diken üzerinde oturuyoruz. Bıçak sırtında duruyoruz. Bin defa düşünüp, bir defa konuşmak ve belki bin defa konuşup, bir defa adım atmak durumundayız. Türkiye temkinli, doğru adımlar atmak zorunda. Çünkü bizim atacağımız herhangi kusur bir adımın telafisi yok. Dolayısıyla Türkiye, bu mücadelede insani yardım, istihbarat bunun şeklinde esas meselelerin bünyesinde olacağını söylüyor. Adı geçen koalisyon ülkelerinin hiçbirisi IŞİD tehdidi ile hudut hudut komşusu değiller. Gelişmeler öyle bir noktaya doğru geliyor ki belki kısa bir müddet sonra IŞİD, Türkiye'nin sınırlarında konuşlanmış bir takat haline gelecek.' 

Kurtulmuş, tampon bölge tartışmasının ciddiyet taşıdığı hatırlatılarak, 'Bu tampon bölgeden anlamamız gereken nedir?' sorusuna, 'Bundan, evvela Türkiye'nin güvenliğinin anlaşılması gerekir' karşılığını verdi. 

'Türkiye'yi koruyacak bir Önlem şekilde düşünebiliriz bu' diyen Kurtulmuş, hem Suriye'den hem Irak'tan Türkiye'ye gelenler olduğunu anımsattı. 

Türkiye'nin bir 'esenlik adası' şekilde sınırlarını gelen herkese açtığını vurgulayan Kurtulmuş, 'Tehlikenin boyutları, muhtemel göç hareketinin boyutları, sınırları, bunların tümü biliniyor. Nereden, ne biçimde bunların geleceği. Burada oluşacak bir bölge var, o bölge Türkiye'nin güvenlik bölgesi' dedi. 

Yol haritasının nasıl olacağının sorulması üstüne ise Kurtulmuş, şunları vurguladı:

'Bunlar bitkisel detay ama bunlar umumi ilke olarak Sayın Cumhurbaşkanımız da bu biçimde bunu anlatım etti. Türkiye kendini güvenliğini sağlamak bakımından, önemli bir şekilde her şeyi masaya getirecek ve bütün bu adımları atacaktır. Her yurt böyle yapar... Türkiye başta tutulan yurttaşlarımız olmak üzere, Allah muhafaza onlardan bir tanesinin canına bir şey olsa, bunun bedelini biz nasıl öderiz. Dolayısıyla Türkiye son derece hassas, kılı kırk yararak ama kendi güvenliğini de asla tehlikeye atmayacak adımları atacak.' 

Muhataplık tartışmaları 

Bir 'muhataplık' tartışması yaşandığının hatırlatılarak, görüşlerinin sorulması üstüne Kurtulmuş, bu tartışmaların Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi başlayan bir tartışması olduğunu dile getirdi.

Kendilerinin devamlı olarak, Cumhurbaşkanı ile Başbakan içerisinde bir arbede olmayacağını vurguladıklarını izah eden Kurtulmuş, 'Tam tersine seçilmiş bir cumhurbaşkanı ve seçilmiş başbakan, her ikisinin de patronu kamu bulunduğu için yani hesabı halka vereceği için her ikisi uyum içinde olacak. Şunu da açık söyleyeyim: İkisi başka partilerden olsa bile teorik olarak, her ikisinin de patronu kamu bulunduğu için ikisi de uyumlu çalışmak zorunda. Kimin ne yapacağı, görevleri belli. Bu vazife içerisinde, düzen bünyesinde ahenk içerisinde bir çalışma sürecek. Sayın Başbakanın anlatım ettiği, bitkisel ki siyasi partilerle muhatap olan AK Parti'nin başkanı olarak, Başbakanımızdır. Siyasi partilerle CHP, MHP, HDP, öteki partilerle olacaktır. Sayın Cumhurbaşkanımız ise bu süreçler içerisinde bütün Türkiye'nin cumhurbaşkanıdır.'

Bazılarının Cumhurbaşkanlığı makamının 'apolitik bir makam' olmasını istediğini belirten Kurtulmuş, 'Olmaz. Cumhurbaşkanını kamu seçmeseydi bile olmazdı. Ben şahıslardan ırak söylüyorum. Sayın Ahmet Necdet Sezer siyasal değil miydi? Sayın Süleyman Demirel siyasal değil miydi? Makamın gereği, ülkeyi yönetiyorsunuz...' diye konuştu. 

Cumhurbaşkanlığı makamının siyasal bir makam olduğunu yineleyen Kurtulmuş, 'Cumhurbaşkanlığı makamın apolitik olması' isteğinin eski Türkiye'nin tutkusu olduğunu söyledi.

Bu devrin bundan sonra geçtiğini kaydeden Kurtulmuş, 'Artık 12. Cumhurbaşkanımızın, Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın seçilmesiyle bu devir geride kaldı. Artık TBMM, nasıl milletin arenasıysa onun içinden çıkan Bakanlar Kurulu nasıl milletin temsil noktayı ise tıpkı biçimde cumhurbaşkanlığı makamı da milletin oylarıyla seçilmiş bir makam. Buna her insanın alışması lazım. Ben bu alışma sürecinin beklediğimizden daha iyi gittiğini söyleyebilirim. Ben önümüzdeki çağda Sayın Kılıçdaroğlu'nun da var hale alışacağını düşünüyorum' değerlendirmesini yaptı. 

Bekaroğlu'nun CHP Genel Başkan Yardımcısı olması

Bir devir yakın emek arkadaşı olan Mehmet Bekaroğlu'nun CHP Genel Başkan Yardımcılığı görevine getirilmesinin sorulması üstüne Kurtulmuş, 'Hayırlı olsun. Şaşırmadım' yanıtını verdi.

Kurtulmuş, şunları kaydetti:

'Bir defa karar Sayın Bekaroğlu'nun kendi kişisel kararıdır. Bu kararı saygıyla karşılarım, hiç bir şey söylemem ama şunu da söyleyeyim: CHP'nin İslami kimliği açık bulunan bir tanesini umumi başkan yardımcısı niteliğine getirmiş olmasını da Türkiye siyaseti bakımından müspet bir büyüme şekilde görüyorum. Nereden nereye. Bir vakitler Türkiye'de Ali Fuat Başgil gibi birisinin Cumhurbaşkanı adayı bile olmasına rıza göstermeyen CHP'den, Ekmeleddin İhsanoğlu'nu namzet belli eden CHP'ye gelmek bir adımdı. Bir vakitler başörtü düşmanlığı üstünden ayakta duran bir CHP'den, şimdi İslami kimliği bulunan bir tanesini umumi başkan yardımcılığına getiren CHP'ye dönmüş olması, inşallah kalıcı olur, İnşallah Sayın Bekaroğlu'nun etkisi olur. Ben bunu bu manada CHP için hayra alamet olduğunu düşünüyorum.'

Kredi derecelendirme kuruluşlarıyla ilgili soru üstüne de Kurtulmuş, bu şirketlerin bir imaj operasyonu yaptığının altını çizdi. Kurtulmuş, 'Aslolan bizim ne yaptığımızdır. Ne yükseldiği süre her şey güllük gülistanlık ne aşağı indiği süre kıyamet kopar, biz kendi durumumuza bakarız. Aslolan realitenin iyi yürütülmesidir. Türkiye, bu realiteyi iyi yönetmeye çalışıyor' dedi. 

'Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'ilişkiyi kesmesini söylerim' demesini nasıl anlamak gerekir?' sorusu üstüne de Kurtulmuş, '(Siz ne söylerseniz biz yolumuza devam ediyoruz) diye anlamak gerekir. Biz zaten büyümeye devam ediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanın ifade etmek istediği bu, ben açık söyledim. Bizdeki bir takım ekonomistler eyvah tonunda konuşmaya başlarsa Türkiye'ye ziyan verecek asıl budur' değerlendirmesini yaptı.

Muhabir: Barış Gündoğan

ETİKETLER: Türkiye , bütün , adım , atacaktır
Haber Kaynağı: MALATYA GÜNCEL
Malatya Haber
Malatya Haber
Malatya Güncel Haber