Seyran Park
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
Eğitim 30 Temmuz 2014 - 19:41 Yorum: 0

Uyuşturucuya yönelik tedbirleri herkes derinden hissedecek

Bakan Nabi Avcı, "(Uyuşturucuyla mücadele) Önümüzdeki ders yılından itibaren okullarımızda ve çevrelerinde alınan tedbirleri herkesin, özellikle kötü niyetlilerin derinden hissedeceklerini şimdiden söyleyebilirim" dedi.

Uyuşturucuya yönelik tedbirleri herkes derinden hissedecek

Avcı, AK Parti İl Başkanlığı tarafından TÜLOMSAŞ Sosyal Tesisleri'nde düzenlenen bayramlaşma töreninde yaptığı konuşmada, etkinliğe katılanların Ramazan Bayramı'nı kutlama ederek, 'Bayrama hüzünlü girmemize sebep olan başta Gazze olmak üzere dünyanın dört bir köşesindeki acılı kardeşlerimize tez sürede Allah'tan nusret niyaz ediyorum' ifadelerini kullandı.

Eskişehir'in İstanbul'a Yüksek Hızlı Tren (YHT) hattı ile bağlantısı itibariyle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, eski Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım'a, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan'a, TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman ve TCDD çalışanlarına teşekkür eden Avcı, şöyle konuştu:

'Biz trene bindiğimiz vakit o rahatlık, konfor içerisinde YHT'nin ne büyük emeklerle ortaya çıkan bir nimet olduğunu belki her vakit ayrım edemeyebiliyoruz. Oysa İstanbul'a giderken, oradan dönerken göreceksiniz gerçekten dünya çapında bir plan çok aşırı kısa bir vakit içerisinde gerçekleştirildi. Hızlı trenin kendisi kadar projenin gerçekleştirilmiş olması, böyle bir organizasyonun Türk mühendisleri, Türk işçileri, Türk ustaları nedeni ile gerçekleştirilebilmiş olması hepimiz için ayrı bir övünç kaynağı. Sadece YHT meselesi değil. Eskişehir son 11 yıldır her alanda ulaşımda. sağlıkta, adalette, emniyette, eğitimde her alanda çok mühim mesafeler katetti.'

'Türkiye'nin en çok İmtihan oluşturan kurumuyuz'

Avcı, son yıllarda bilhassa Milli Eğitimi Bakanlığı'na yönelik çok aşırı sistematik bir dezenformasyon kampanyası yürütüldüğünü vurguladı.

Bunun sebeplerinin herkes nedeni ile bilindiğine değinen Avcı, şunları söyledi:

'Kimlerin tekerine çomak soktuğumuzu, kimlerin ayağına bastığımızı, kimlerin tezgahlarını bozduğumuzu biz biliyoruz. Onlar da biliyorlar. Biz bu dezenformasyon kampanyalarını yadırgamıyoruz. Özellikle dershanelerin hususi okullara dönüştürülmesi süreci başladığından beri Milli Eğitim Bakanlığı'nın pek çok aşırı faaliyetiyle ilgili göze çarpan medya organlarında, göze çarpan basın-yayın organlarında çok aşırı ciddi çarpıtmalar ve dezenformasyonlar servise kondu. Bunların başında sınavların güvenliğiyle ilgili yapılan yayınlar geliyor. Milli Eğitim Bakanlığı, Türkiye'nin en çok İmtihan oluşturan kurumudur. ÖSYM'den de çok büyük ölçekli sınavlar yapar. Özellikle son birkaç yıldır bu konu hakkında geliştirdiğimiz tedbirler yardımı ile sınavların güvenilirliği çok büyük ölçüde arttı ve bu birilerini çok aşırı rahatsız etti. Güvenlik meselesi için açık bulamayanlar, sorular üzerinden, soru iptalleri üstünden Milli Eğitim Bakanlığı'mızı yıpratma çabasına giriştiler. Bunun son örneğini geçen sene son kez yapılan SBS'de yaşadık.

Temmuz ayında yapılan itirazlar ve mahkemeye başvurular üzerine mahkeme, her şey olup bittikten sonra, minikler okullarına yerleştikten sonra, karne aşamasına geldikten sonra, tam 6 ay sonra 15 Ocak'ta yürütmeyi durdurma kararını aldı. 1 milyon 200 bin çocuğumuzdan yalnızca 4 çocuğumuza ilişkin değişiklik gerekti. Onlar da bulundukları okuldan memnun olduklarını bildirdiler. Yurtdışında bakanlığımıza bağlı bir okulumuzda vazife oluşturan bir mektep müdürü, ulusal eğitim hiyerarşisine değil, ağabeylerine bakarak işlemler yaptığı için arka çağrıldı. Aynı mahkeme bizim bu kararımıza 6 günde yürütmeyi durdurma kararıyla kararlaştırdı. 1 milyon 200 bin çocuğumuzu ilgilendiren bu konuda 6,5 ay bekleyen ve tam minikler karne almak üzereyken yürütmeyi durdurma kararı sağlayan tıpkı mahkeme, bir tek şahıs için 6 günde karar verdi.'

'Takviye kursları açacağız'

Avcı, Meclis'te Torba Kanunu'nun içerisinde bir yasa teklifinin olduğuna dikkati çekerek, Ramazan Bayramı sonundaki çalışmalarda kanunun sonuçlanacağını umut ettiğini bildirdi.

Kanunun içeriğine değinen Avcı, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Orada deriz ki, 'Milli Eğitim Bakanlığı'nın ve ÖSYM'nin yaptığı sınavlara ilişkin itirazlar İmtihan bittikten en geç 10 gün içerisinde yapılır. Mahkemeler de bir ay içerisinde karar verir. Temyiz 15 gün bünyesinde neticelendirir'. Böylece biz sınavlarımız haziran ayında yaptığımıza göre, temmuz ayından mahkemeye gidilse, ağustos ayının ortalarına kadar bu işler biter. 'Çocuklar okullara başlamadan, bireyler nerelerde ne tür okullara seçeceğine karar vermeden evvela bu işlerde bitsin' diye yasa teklifimiz var. Bütün milletvekillerimizin desteğiyle mahkemeler üzerinden, Milli Eğitim Bakanlığı'na kurulmak istenen bu tür tuzakları da bir ölçüde daha etkisiz duruma getirmiş olacağımızı umut ediyoruz. Bir dezenformasyon da çocukların dershaneye gerçekten ihtiyaç duydukları illüzyonudur. Bu illüzyon çok aşırı şükür kırıldı. Artık, okullar merkeze geldi, muallim merkeze geldi. Velilerimiz, asıl olanın mektep olduğunu, asıl olanın derslik olduğunu, asıl olanın muallim olduğunu artık, biliyor.

Biz her şeye takviye almak arzulayan tüm çocuklarımız için dün Sayın Başbakanımızın İstanbul'daki bayramlaşma töreninde açıkladığı üzere, hafta sonunda bedava takviye derslerimizi vereceğiz. Okulu bitirmiş çocuklarımız da üniversiteye hazırlanma meselesi için takviyeye ihtiyaç duyuyorlarsa kamu eğitim merkezlerinde benzer takviye kursları açacağız. Son günlerde bilhassa sosyal medyada 'Cumartesi günü de mektep olacakmış, ders olacakmış' diye bir kampanya başlatıldı. Hayır. Haftanın 5 günü normal okulumuz olacak, isteyen çocuklarımız için takviye derslerimiz olacak.'

'Değişim süreci hızlandı'

Avcı, Türkiye'nin son 11 yıldır 'sessiz devrim' yaşadığını belirterek, bunun en çarpıcı örneklerinin de eğitimde yaşandığını aktardı.

Eğitimin 'yaz boz' tahtasına döndüğü anlamında dezenformasyonların da bulunduğuna dikkati çeken Avcı, şöyle devam etti:

'İlk Milli Eğitim Bakanımız Erkan Mumcu, 2 aylık bakanlık yaptı. O, sonra Hüseyin Çelik Bey ile değişti. Hüseyin Bey, uzun vakit vazife yaptı. Milli Eğitim Bakanlığı kurumsal kültürü yüksek olan bir bakanlıktır. Bakan değişiklikleriyle bakanlıkta politikalar değişmez. Özellikle tıpkı partinin iktidar bulunduğu bir dönemde bakan değişse de ana çizgi, hükümet programında vurgulanmış olan, çizilmiş olan çerçeve ve doğrultu değişmez, değişmemiştir. Son sürede bilhassa bizim bölümümüzde peş peşe yönetmelikler çıkartılarak, düzenlemeler yapılarak bu değişim süreci hızlandı. Bunun sebebi bizden önceki bakan arkadaşlarımızın ihmali değil. Bizden önceki bakan arkadaşlarımız kelimenin tam anlamıyla tüzüklerle çarpışarak görevlerini yapmak zorunda kaldılar. Vesayetin devam ettiği ve en kolay yönetmelik değişikliklerinin dahi ya yargı üstünden veya Çankaya üstünden etkisiz duruma getirildiği dönemlerden geçtik.'

Avcı, mektep öncesi eğitime büyük ciddiyet verdiklerini dile getirerek, son 10 yılda mektep öncesi eğitimde sayıların katlanarak arttığını bildirdi.

Son çıkartılan yasayla mektep öncesi eğitim bir yılının tüm çocuklar için devlet nedeni ile karşılanacağını ön gördüklerini anımsatan Avcı, 'İlkokullarda, performans ödevini kaldırdık. Serbest kıyafet uygulamasına çeki seviye verdik. Adrese göre kayıt sistemini geliştirdik. Süt dağıtımı yapıyoruz. Bedava kitap programımız bu yıldan itibaren hususi okulları da kapsayacak biçimde geliştiriliyor' diye konuştu. 

'Mesleki eğitime büyük vuruş vurulmuştu'

Avcı, 28 Şubat döneminde imam hatip orta okullarının kapatıldığını hatırlatarak, imam hatip orta okulları açıldığı ve ikinci yıllarına girdiğini anlattı.

'O devirde imam hatip orta okullarını kapatmak için tüm iş okullarının orta kısımları, anadolu liselerinin orta kısımları budanmıştı' diyen Avcı, şunları söyledi:

'Bu tahribat bilhassa mesleki eğitime büyük vuruş vurmuştu. Şimdi onu da telafi etmek için lüzumlu tedbirleri aldık. evvel müfredatları yeniledik. Daha da yeniliyoruz. Seçmeli derslerimizi geliştirdik. Bütün okullarımızda Kur'an-ı Kerim ve Siyer-i Nebi derslerinin seçmeli şekilde okutulmasını sağladık. Liselerimizi 9. sınıflarında FATİH Projesi tüm hızıyla devam ediyor. Bugüne kadar yüzbinlerce tablet bilgisayar dağıttık. 3 sene bünyesinde 10 milyon 600 bine tamamlayacağız. Bütün çocuklarımız etkileşimli tahtalarla uyumlu tablet bilgisayarlarıyla derslerini takip edebilir duruma geliyorlar.'

Avcı, üniversiteye girişle ilgili çarpıtmalarında yapıldığına değinerek, şu ifadeleri kullandı:

'Bakanlık şekilde YÖK, ÖSYM ve TÜBİTAK ile eş güdüm şeklinde çalışma yürütüyoruz ama üniversiteye giriş sistemi bir yıldan bir yıla değişecek bir sistem değil. Çok iyi düşünülmesi, iyi hesaplanması, pilot uygulamalarının önceden yapılması ve ondan sonra uygulamaya konulması gereken çok aşırı kritik bir konu. O nedenden dolayı bugüne kadar 'üniversiteye girişte şöyle bir sistemi öngörüyoruz. Böyle bir sistem yapacağız' diye bir İzah yapmamamıza karşın vakit vakit verdiğimiz başka ülkelere ilişkin örnekler çarpıtılıyor. Biz çalışmalarımızı tamamladığımızda bu konuda, ayrıntılı biçimde yaptığımız çalışma sonuçlarını kamuoyuyla paylaşırız. Hangi çocuğumuz liseye hangi koşulda başladıysa, üniversiteye giriş düzeni nasılsa, o biçimde üniversiteye girecek. Bu konu hakkında yaptığımız çalışmalarda göze çarpan bir mesafeye geldik. Önümüzdeki sene bünyesinde pilot uygulamalarını da tamamlamış şekilde kamuoyuyla paylaşabilir duruma geleceğiz.'

'Öğrencinin ücretini biz ödüyoruz'

'28 Şubat kıyımı esnasında iş eğitimimiz çok aşırı ciddi bir vuruş aldı' diyen Avcı, bunu telafi etmek için iş liselerini ciddi açıdan elden geçirdiklerini söyledi.

Bunun için bazı pilot uygulamalar başlattıklarını kaydeden Avcı, 'Türkiye'nin göze çarpan yerlerinde organize endüstri bölgelerinin bünyesinde iş liselerini açtık. Bu liselere giden öğrencilere bölümüne göre 3 bin 500 ila 5 bin 500 lira içerisinde değişen ücretler ödüyoruz. Devlet şekilde öğrencinin ücretini biz ödüyoruz. Organize sanayi bölgelerinde sektörle iç içe eğitim gören öğrencilerimiz mezun oldukları vakit işleri hazır duruma geliyor' dedi.

Avcı, uyuşturucuyla mücadele meselesi için Bakanlar Kurulu'nda alınan bir karar gereği ilgili bakanlıkların bir araya geldiği Uyuşturucuyla Mücadele Üst Kurulu'nun oluşturulduğunu anımsattı.

'En büyük risk altında olan bizim okullarımız'

Sağlık Bakanlığı'nın koordinasyonunda Milli Eğitim Bakanı, Adalet Bakanı, Gençlik ve Spor Bakanı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı, İçişleri Bakanı'nın vazife yaptığını belirten Avcı, şöyle devam etti:

'Her bakanlık kendisi açısından uyuşturucuyla mücadele meselesi için aldığı tedbirleri öteki bakanlıklarla paylaşıyor. Bu konu en çok bizi ilgilendiriyor. En büyük risk altında olan bizim okullarımız. Özellikle orta ve İdadi okullarımız. Onun için bilhassa İçişleri Bakanlığı'nın bu konu hakkında aldığı, almakta bulunduğu çok aşırı ciddi tedbirler itibariyle İçişleri Bakanımıza teşekkür ediyorum. Önümüzdeki ders yılından itibaren okullarımızda ve çevrelerinde bu konu hakkında alınan tedbirleri herkesin, bilhassa fena niyetlilerin derinden hissedeceklerini şimdiden söyleyebilirim. Bu arada Yeşilay ile de bir protokol imzaladık. Uyuşturucu ve yararsız alışkanlıklarla mücadele meselesi için üst kurulda aldığımız kararların uygulamaya geçmesinde Yeşilay'ın ciddi katkıları oluyor.'     

AK Parti Eskişehir Milletvekilleri Salih Koca ve Ülker Can ile AK Parti İl Başkanı Dündar meşhur de tüm İslam ve Türk dünyasının Ramazan Bayramı'nı kutladı.

Muhabir: Deniz Açık

Haber Kaynağı: MALATYA GÜNCEL
Malatya Haber
Malatya Haber
Malatya Güncel Haber