Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, yerli otomobil markasının 2020'den evvela yollarda olmasını hedeflediklerini belirterek, 'Bu markanın da daha çok çok samimi yanmalı motor değil, menzili uzatılmış elektrikli vasıta şeklinde olmasını hedefliyoruz. Buna yönelik de inşallah sektörle zinde iş birliği hedefliyoruz' dedi.

Başiskele ilçesindeki otelde düzenlenen Otomotiv Sanayi Derneğinin toplantısında konuşan Işık, bakanlık bünyesinde oluşturdukları 'Motorlu Araçlar Teknik Komitesi' (MARTEK) yardımı ile sektörle devamlı iletişim biçiminde olduklarını söyledi.

Yakın sürede 122. toplantısını gerçekleştirdikleri komitenin yapısını değiştirerek daha geniş ve katılımcı işleyişe dönüştüreceklerini aktaran Işık, tıpkı zamanda 13 devamlı alt teknik komitede çalışmaların sürdüğünü anlattı.

Işık, 2011'de uygulamaya başladıkları 'Otomotiv Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı (2011-2014)' sonucunda ciddi çıktılar elde ettiklerini kaydederek, belgedeki fiil planlarını iri oranda yaşama geçirdiklerini dile getirdi.

Belgeyi revize edeceklerini, 2015-2018 zamanı için bu belgeyle ilerlemeyi sürdüreceklerini belirten Işık, şöyle konuştu:

'Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımlarıyla cumhuriyet tarihimizin, 3. endüstri şurasını 20-22 Kasım 2013'te Ankara'da gerçekleştirdik. Şura sonunda otomotiv sektörünü de etkileyen, Ar-Ge faaliyetleri, kümelenme, teknolojik altyapı, ana-tedarik endüstri iş birliği ve daha çok sayıda konu hakkında ciddi tavsiye kararları alındı. Firmalarımızın da bilhassa Ar-Ge hakkında ellerini taşın altına koymalarını istiyoruz. 2014 yılı eylül ayı itibarıyla otomotiv ana sanayinde 12, taraf sanayide de 42 olmak üzere 54 Ar-Ge merkezi yer alıyor. Ar-Ge yapmaları için küçük firmalarımızı da teknoparklara çağrı ediyoruz. Ar-Ge merkezi kurmak için lüzumlu Ar-Ge personeli sayısını 30'a indirdik.' 

'Dünyanın en iddiali test merkezlerinden bir tanesini kuracağız'

Işık, Türkiye'de otomotiv sektörüne yönelik test ve muayene kapasitesini hızla iyileştirmek için çalışmaları sürdürdüklerini kaydederek, 'Burada Bursa Yenişehir'de kuracağımız test merkezinin şu anda çalışmaları devam ediyor. Belki şöyle bir müjdeyi de sizinle paylaşmakta yarar var. Bursa Yenişehir'de kuracağımız test merkezinde vites büyüttük. Dünyanın en iddialı test merkezlerinden bir tanesini kuracağız. Yerini değiştirdik. Testlerin çok çok daha iyi yapılabilmesiyle ilgili bir bölgeyi belirledik. Şimdi o alanla ilgili tüm çalışmaları yürütüyoruz' ifadesini kullandı.

Gelecek 10-15 yılda dünyadaki üretimin yarısının BRIC devletleri tarafından yapılacağını, küresel ısınmayla dünyada çevresel faktörler konusundaki şuur ve beklentinin arttığına dikkati çeken Işık, buna bağlı olarak, otomotiv sanayisinde vasıta hafifletme, etraf ve tüketici dostu araç, yeni malzemeler ve yeni teknolojiler hakkında çalışmaların da her geçen gün artığını vurguladı.

Işık, 2020'ye kadar, Avrupa'da her 5 araçtan birinin elektrikli olacağının hesap edildiğini vurgulayan Işık, şunları söyledi:

'Gelişmiş ekonomilerde tüketici tercihleri daha esnek duruma geliyor, seçenekler de bireyselleşiyor. Seri üretimlerde spektrum ve esneklik artacak bunun şeklinde görünüyor. Yeni kuşak araçlarda, sürücü ve yolcu konforu, vasıta eğlence kiti, akıllı sensörler, akıllı güvenlik kitleri ve düşük yakıt konuları daha etken duruma gelecek. Otomotiv teknolojisinde ortaya çıkan çok sayıda yenilik, bundan böyle yazılım teknolojileri kullanılarak gerçekleşiyor. Yazılım teknolojileri konusuna ayrı ciddiyet vermemiz gerekiyor. Bugün gelinen noktada, araçlardaki elektronik ve gömülü yazılım payı yüzde 40'lardayken, önümüzdeki 10 sene içerisinde bu payın yüzde 70'lere çıkacağı hesap ediliyor. 

Bu manada Gebze'de faaliyete geçecek bulunan Bilişim Vadisi'nin otomotiv sektörüne yeni ivme kazandıracağına inanıyorum.'

'Yerli markanın, 2020 yılından evvela yollarımızda olmasını hedefliyoruz'

Otomotiv sanayisinin 2023 istikbal vizyonu ve hedeflerini anlatan Işık, sözlerini şöyle sürdürdü:

 'Yoğun rekabet sebebi ile motorlu taşıt vasıtası üreticileri içerisinde yaşanan birleşmeler artarak devam edecek. Üreticiler, üretim alanlarını büyümekte bulunan devletlere daha çok kaydırarak, bunun yerine tasarım, Ar-Ge, teknoloji ve satış sonrası hizmet alanları bunun şeklinde daha yüksek katma kıymetli alanlara yoğunlaşacak. Aksam parça üretiminde de benzer oluşumlarla şirket sayısı azalacak. Pazarlarda faaliyet daha çok çok Ar-Ge ile sağlanacak. Yeni ürün geliştirmek amacıyla Türkiye'deki şirketlere daha çok vazife düşecek ve yurdumuzda otomotiv alanındaki inovasyon yetkinliği artacak. Mekatronik, yeni malzemeler, emisyonlar, elektronik kontrol, yeni yakıtlar ve tahrik sistemleri, müşterek vasıta platformu geliştirme, alıcı odaklı tasarım ve vasıta ağırlığını azaltma başlıca Ar-Ge alanlarını oluşturacak.'

Işık, bu sahanın gelişimine yardım sağlayacağına inandıkları otomotiv test merkezi kurulmasının öncelikleri arasında yer aldığına işaret ederek, Türkiye'nin Avrupa'ya bağımlılığını teknik anlamda azaltacak, yıllardır hayalini kurdukları, dünyanın sayılı test ve inovasyon merkezlerinden bir tanesini ülkeye kazandırma yolunda çalışmaları hızla sürdürdükleri bilgisini verdi.

Çok ciddiyet verdikleri test merkezinde, bilhassa otomotiv alanının gereksinim duyduğu tip tasdik ve Ar-Ge testlerinin yapılacağını kaydeden Işık, 'Testlere yönelik tetkik ve geliştirme faaliyetleri yürütecek bu merkez, yerli imkanlarla tasarlanacak ve üretilecek yerli marka araç için de ciddi adımlardan birisi olacak. Otomotiv konusunda ulusal teknolojilerin geliştirilmesi için bölgeyi iki bölgede daha destekliyoruz. Türkiye'nin bundan böyle yerli markaya ihtiyacı olduğu, çok geniş kesimler yönünden kabul gören bir durum. Yerli markanın 2020 yılından evvela yollarımızda olmasını hedefliyoruz. Bu markanın da daha çok çok samimi yanmalı motor değil, menzili uzatılmış elektrikli vasıta şeklinde olmasını hedefliyoruz. Buna yönelik de inşallah sektörle zinde iş birliğini hedefliyoruz' değerlendirmesinde bulundu.

Işık'ın konuşmasının peşinden toplantı basına kapalı devam etti.