Gaziantep’te Şahinbey Belediyesi Yaşar Torun Gençlik Merkezinde gönüllü el işi yapan 83 yaşındaki Yüksel Tekeoğlu, enerjisiyle gençlere taş çıkartıyor.
Gaziantep’te yaşayan 83 yaşındaki Yüksel Tekeoğlu, 15 yaşından beri dikiş nakış yapıyor. İlerleyen yaşına rağmen enerjik ve çalışma arzusuyla dolu olan Tekeoğlu, çevresindeki insanlara neşe oluyor. Tel kırmadan dikişe, nakıştan çeyiz hazırlığına kadar pek çok işin altından ustalıkla kalkan Yüksel Tekeoğlu, bir yıldır katıldığı atölyede adeta hayat buluyor. "Ben olmazsam buranın tadı olmaz" diyen Yüksel Tekeoğlu, hem arkadaşlarına moral veriyor hem de yaşam tecrübesiyle genç kuşaklara ilham kaynağı oluyor.

"Evde olsam hasta olurum, burada iyileşiyorum"
Enerjisinin sırrını çalışmak olduğunu söyleyen Tekeoğlu, "Evde yalnız kalınca canım sıkılıyor, stres atmak için buraya geliyorum. Hocamla oturup burada sohbet etmeyi, birlikte vakit geçirmeyi çok seviyorum. 15 yaşından beri iş güçle uğraşıyorum. Antep işleri yaptım. Annem bizi okutmadı. Okumuşluğum yok. Çünkü küçük yaşta temizlik işleriyle uğraştırdı bizi. Başka yerlere de gittim ama buraya geleli bir sene oldu. Burası benim zaman geçirme, stres atma alanım. Evde yalnız kalınca canım sıkılıyor. Ama buraya gelince çayımızı, kahvemizi içiyoruz, sohbet ediyoruz. Her şey var burada. Rahmetli eşim bana çok iyi baktı. Ne incittik birbirimizi ne de kavga ettik. Anlaştık, günlerimiz öyle geçti. Burası olmasa canım sıkılır, hasta olurum. Çünkü böyle şeylerle uğraşmayı çok seviyorum. Eğer evde yatarsam gerçekten hastalanırım. Ama buraya gelirsem hiçbir şeyim kalmaz, sağlam olurum" dedi.

"Ben olmazsam buranın tadı olmaz"
Kurstaki zamanlarının dolu geçtiğini anlatan Tekeoğlu, "İş işlemek, nakış dikmek, dikiş dikmek. Antep işi işlerdim, ama gözlerim artık eskisi gibi görmediği için onu bıraktım. Daha kaba işleri yapıyorum şimdi. Tel kırma da yaptım. Dikişler diktim. Kızlarımın, torunlarımın çeyizlerini hazırladım. Eğer aklı başında bir damat bulurlarsa her şey hazır. Buradaki arkadaşlarımla çok iyi anlaşırım. Onlar da benimle memnun. Namazımızı kılıyoruz, birbirimize akıl veriyoruz. Ben olmazsam buranın tadı olmaz. Buranın neşesiyim, nazar boncuğuyum. Bakın bana benzeyen biri var mı? Yok. Bu kadar" ifadelerini kullandı.

"Yüksel teyze bize moral veriyor"
Yüksel Tekeoğlu’nun enerjisinin kendilerine iyi geldiğini söyleyen kursiyerlerden Şenel Küçükkınacı, "Burada kızlarıma takılar yaptım, tel kırma işledim, dikiş diktim. Çok güzel bir şey. Yüksel teyze bize moral veriyor. Gerçekten çok kıymetli. Ben biraz gözümden rahatsız olunca evde kaldım ama kalbim burada kaldı" şeklinde konuştu.

"‘İşleyen demir paslanmaz’ sözünün tam karşılığı"
Kurs öğretmeni Yasemin Kara ise "Bir senedir birlikteyiz. Çok hanım hanımcık, bizden yaşça büyük ama ondan öğreneceğimiz çok şey var. Evet, belki ben öğretmenim ama onun hayat tecrübesi, öğütleri, eskilerin sözleri bize büyük ders oluyor. Kendisine buradan teşekkür ederim. İyi ki var. Gerçekten sınıfımızın nazar boncuğu. Olmadığında mutsuz oluyoruz. Hep şu cümleyi kuruyorum: ‘İnşallah onun yaşına geldiğimizde biz de onun kadar enerjik, hayat dolu ve faydalı oluruz.’ Çünkü onun yaşındaki pek çok insan evde oturmayı tercih ediyor, yaşlandıklarını düşünüyor. Ama o, ‘İşleyen demir paslanmaz,’ sözünün tam karşılığı. Gerçekten de Yüksel Hacı teyzemiz bunun en güzel örneği" diye konuştu.