Azerbaycan’ın bu yıl ev sahipliği yapacağı BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (COP29) 29. Taraflar Konferansı için hazırlıklar devam ederken, bugün Başkent Bakü’de basın toplantısı düzenlendi.
Azerbaycan’da Kasım ayında gerçekleştirilecek BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (COP29) 29. Taraflar Konferansı öncesi basın toplantısı gerçekleştirildi. Başkent Bakü’deki toplantıya Azerbaycan Ekoloji ve Doğal Kaynaklar Bakanı Muhtar Babayev, COP29 Kıdemli İklim Şampiyonu Nigar Arpadarai, COP29 Gençlik İklim Şampiyonu Leyla Hasanova, Azerbaycan Dışişleri Bakan Yardımcısı Yalçın Rafiyev, COP29 Operasyon Şirketinin Yönetim Kurulu Başkanı ve İcra Kurulu Başkanı Nermin Çarçalova ve Azerbaycan Enerji Bakan Yardımcısı Elnur Soltanov katıldı. Basın toplantısında, iklim krizi, yeşil enerji ile yenilenebilir enerji projelerinin yanı sıra, iklim değişikliğine harcanacak finans, emisyonun azaltılması ve COP29’la ilgili planlar konuşuldu.

"Köprü rolünün, Azerbaycan gibi bir ülkede bulunmasının iyi fırsatlar meydana getirdiğini düşünüyoruz"
COP29’un bu yıl Azerbaycan’da gerçekleştirilmesinin ülke için büyük bir fırsat olduğunu belirten Babayev, "2024 yılının hem Azerbaycan için hem de yeşil dünya için dayanışma yılı ilan edilmesi ve Sayın Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in konuya ilişkin belgeyi imzalaması, Azerbaycan’da yeşil konuların ve yeşil büyümenin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Bu konuyla ilgili devlet ve özel kurumların, meseleye ne kadar ciddi yaklaştığı ve ne kadar büyük programların uygulandığını Azerbaycan, bugün de göstermektedir" dedi.
Azerbaycan’ın rolünü bir köprü rolü olarak gördüklerini belirten Babayev, "Burada gelişmekte olan ülkelerle, gelişmiş ülkeler arasındaki köprü rolünün, Azerbaycan gibi bir ülkede bulunmasının iyi fırsatlar meydana getirdiğini düşünüyoruz" şeklinde konuştu.
Kasım ayında düzenlenecek olan COP29 Konferansı çerçevesinde bu yılın ana konularından birinin iklim finansı olduğunu aktaran Babayev, "Bu konuyla ilgili hazırlık çalışmaları devam etmekte ve ekibimiz bu konunun tartışılmasında, çeşitli ülkelerle konuşulmasında büyük çaba göstermektedir. Bu yıl bildiğiniz gibi konferansın 11-22 Kasım tarihleri arasında gerçekleşmesi beklenmekte ve konferans çerçevesinde yüzlerce farklı etkinliğin düzenlenmesi beklenmektedir" ifadelerini kullandı.
Azerbaycan tarafından düzenlenecek birçok etkinliğin olacağına vurgu yapan Babayev, "Çok sayıda proje gösterilecek ve bu konuda devlet, özel ve sivil toplum kuruluşlarıyla aktif temas içindeyiz. Bu konunun görüşmelerini sürdürüyoruz" diye konuştu.

Azerbaycan emisyonları yüzde 35 azaltmayı hedefliyor
Azerbaycan’ın gelecek yıllarda yeşil enerji üretimi ve emisyonları azaltma konularında büyük adımlar atacağını belirten Babayev, "Biliyorsunuz ki, iklimle ilgili olarak, Azerbaycan 2030’a kadar emisyonların yüzde 35’inin azaltılmasını hedefliyor ve bu hedef doğrultusunda tüm programlar uygulanıyor. Ardından, Azerbaycan 2050’ye kadar emisyonların yüzde 40’ının azaltılmasını taahhüt ediyor. Bu programlar çerçevesinde ilgili çalışmalar ve projeler gerçekleştiriliyor. Yeşil büyüme, yeşil enerji ve enerji üretimiyle ilgili büyük projelerin uygulanması devam ediyor" dedi.

İklim finansı masaya yatırılacak
İklim finansı konusundaki görüş ayrılıklarına değinen Rafiyev ise, "İklim değişikliği genel olarak küresel bir konu olmasına rağmen, özellikle iklim finansı konusunda farklı görüş ayrılıkları bulunmaktadır. Bakü COP29 beklentilerinden biri, özellikle iklim finansı ile ilgili önemli bir kararın yeni kolektif hedef olarak kabul edilmesidir. Bu çerçevede, Azerbaycan tarafından COP29’un ev sahibi ve organizasyonu kısmında ana beklentisi, taraf devletler arasındaki farklı görüş ayrılıklarını dikkate alarak görüşmeleri uzlaşmacı yönünde yönlendirmektir" şeklinde konuştu.
Global çapta iklim değişikliğine ayrılan finansmanın ihtiyaçları karşılamak için yeterli olmadığını kaydeden Rafiyev, "İklim değişikliğinin ciddi hasarlarına maruz kalan bir grup ülke, özellikle gelişmekte olan küçük ada devletleri ve az gelişmiş devletler bu konuda özellikle zor durumda. Hatta bazı küçük ada devletleri yok olma tehlikesiyle karşı karşıya ve bu durumda ciddi adımların atılmasına ve bu devletler için uluslararası maliye mekanizminin daha kolay bir şekilde getirilmesine ihtiyaç var" ifadelerini kullandı.