Kahramanmaraş merkezli yaşadığımız 6 Şubat depremi sonrasında kayısı üreticisi çok zor bir dönem geçirdi. Dünyadaki kuru kayısı üretiminin % 85'inin yapıldığı Malatya'da kent ekonomisinin lokomotifi olarak görülüyor.
Kayısının para etmediği yerde gençler okuyamaz, aileler geçimini sağlayamaz, esnaf ayağa kalkamaz, aileler çocuklarını evlendiremez. Kısacası kayısı memleketin havası, suyu, ekmeğidir.
Geçen yıldan bu yanı artan mazot, gübre, ilaç fiyatları çiftçilerin ne yazık ki belini bükmeye devam ediyor. Kayısı işçisi bulmak bir tarafa, başka illerden memleketimize çalışmak için gelen işçi ücretleri geçen yıla oranla iki kat artmış durumda.
Fiyatlarda istikrar talep eden üreticiler ise bir önceki yıla kıyasla ürün fiyatlarında önemli bir gerileme yaşandığını ifade ederek, istikrar vurgusu yapıyor.
Geçen yıl 200 TL değerinde satılan kayısı bu sene ne yazık ki 100- 110 TL değerinde komik rakamlarla ifade ediliyor.
Kayısı rekoltesinin yüksek olmasından dolayı böyle bir fiyatlandırma yapılıyor olsada; Malatya'lı kayısı üreticilerimiz bu durumdan hiç hoşnut değil ve mağdur durumda. İşçilerin parasını ödeyebilmek için kayısısını değerinin altında satmak zorunda kalıyor.
Malatya'lı kayısı üreticileri Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) yeni dönem için alım yapmasını beklediklerini kaydederek, aksi bir durumda ise bir yıllık emeklerinin boşa gideceğini belirtiyorlar.
Kayısıyı hatırlatan bir kokusu vardı her zaman. Kokladığım an hatırlardım bahçemizi, yarınlara açılan kapımızı.
(Sait Faik Abasıyanık)
Yarınlara açılan kapılarımızı kapatmayın.
Kaysımızı sahipsiz çiftçilerimizi gözü yaşlı bırakmayın. Herkesin emek verdiği kadar değer gördüğü, güzel yarınlara ulaşmak dileğiyle, değerli takipçilerime selam olsun.