Kuşadası’nda Kadınlar Günü etkinliklerle kutlandı

Kuşadası’nda 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, düzenlenen çeşitli etkinliklerle kutlandı. Kuşadası Belediyesi’nin katkılarıyla Kuşadası Kadınca Oluşumu tarafından gerçekleştirilen etkinliklerde, kadına yönelik şiddet ve cinayetler ile İstanbul Sözleşmesi’nin önemine dikkat çekildi.

Kuşadası’nda 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlamaları kapsamında ilk olarak Adagöl Mesire Alanı’nda, şiddete uğrayan kadınlar ve çocukların sahip olduğu 6284 Sayılı Kanuna dikkat çekmek için ‘Yaşam Hak Koşusu’ yapıldı. Kuşadalıların yoğun ilgi gösterdiği koşunun startını Kuşadası Belediye Başkan Yardımcısı Ayşegül Dağlı ve Kuşadası Kadınca Oluşumu Onursal Başkanı Duygu Günel verdi. Etkinlikten sonra koşuya katılanlara teşekkür belgesi takdim edildi.

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlamaları, daha sonra Kısmet Otel Kavşağı’ndan başlayarak İsmail Cem Dostluk ve Barış Meydanı’nda sona eren kortej yürüyüşüyle devam etti. Bir çok sivil toplum kuruluşunun yer aldığı korteje Kuşadası Belediye Başkan Yardımcısı Ayşegül Dağlı ve Kuşadası Kadınca Oluşumu Onursal Başkanı Duygu Günel de katıldı. Renkli görüntülere sahne olan kortejde kadınlar, ellerinde taşıdıkları mor renkli dövizler ve attıkları sloganlarla Türkiye’de yaşanan kadın cinayetlerine ve kadına yönelik şiddete dikkat çekti.

Kortejin ardından Kuşadalı kadınlar, El Heykeli önünde Atlas Folk Kültür Sanat Ekibi’nin verdiği müzik konseriyle gönüllerince eğlendi. Kutlama etkinliklerine katılan kadınlar, 8 Mart’a özel olarak hazırlanan panoya renkli boyalar kullanarak el izlerini de bıraktı. Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel’in hediyesi olarak kadınlara sukulent çiçeğinin dağıtıldığı etkinlikler, İbramaki Sanat Galerisi’nde kadın aktivist Selver Savran anısına düzenlenen şiir okumalarıyla son buldu.

"Kadın toplumun birleştirici ve koruyucu unsurudur"
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle bir basın açıklaması yapan Kuşadası Kadınca Oluşumu Onursal Başkanı Duygu Günel, "Kadın bir toplumun yönlendirici, birleştirici ve koruyucu unsurudur. Kadınları toplumsal hayatın dışına iten ayrımcı ve cinsiyetçi politikalardan bir an önce vazgeçilmelidir. Bu düşünceyle ülkemizde toplumsal cinsiyet eşitliği politikalarının samimiyetle uygulanması gerekmektedir. Kadın cinayetleri maalesef ülkemizde hala önlenemediği gibi artarak devam etmektedir. Kadını eşit ve özgür bir birey olarak görmeye tahammülü olmayan zihniyet de gün geçtikçe belirli odaklar tarafından beslenmektedir. Bu nedenle kadınların yaşam haklarının güvencesi olan İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasaya yönelik tartışmalardan vazgeçilmeli ve İstanbul Sözleşmesi eksiksiz olarak uygulanmalıdır" diye konuştu.