MALATYA TSO VE ŞAKLABANLIK
Okuyanları bilir Miguel de Cervantes’in son derece popüler olan Don Kişot isimli romanını. Burada romandan ya da yazarından uzun uzun bahsetmek değil niyetim. Yazım ile anlam ilintisi bulunan ve belki de yazmak istediğim bütün makaleyi bir cümle ile özetlemesi mümkün olan romanın baş kahramanıdır.
Malum, romanın baş kahramanı La Mancha’dır. Mancha, hiç ama hiç durmayan, maceradan maceraya, serüvenden serüvene atlayan, yatarken dahi beyinsel kurgulardan kendisini alamayan ama bütün bunlara rağmen bal yapamayan bir arı kabilindendir.
Ama herşeyi bir cümle ile tanımlayacak olursak eğer La Mancha, rüzgara kılıç sallayan boş ve beleş işlerin boş ve gereksiz bir kahramanıdır.
Gelelim roman ile La Marcha ve Malatya’nın Ticret sanayi odasının rüzgara kılıç sallamak kabilinden boş, beleş ve içeriksiz kahramanlık gösterisine. Malatya’lılarca malum TSO’nun başlattığı ‘’ Haydi Malatya esnafına sahip çık ‘’ kampanyası. Yazıya ve davete baktığınız zaman büyük bir intiba ama içerik ve mana ihtivası bakımından incelendiği zaman tam bir Don Kişot kurnazlığı sırıtık şekilde çıkıveriyor karşınıza.
Sırıtık, rüküş, itici, içeriksiz ve hepsinden öte kocaman bir aldatıcılık barındıran bu kurnazlık, ehlinin gözünden kaçmamakta, kuruluş gayesi esnaf ve sanayici için sorunlara çare ve çözüm olması gereken TSO’nun, topu, Malatya’nın garip, fakir fukara halkının üzerine atarak işin içinden sıyrılma kurnazlığıdır.
Ne kurumun kuruluş gayesi ve ne de etik değerler ile teğet bir ilişki dahi kurmayan bu kurnazlık ile bütün sorumluluklardan kurtulma, gövdesini ve elini bir kenara parmağını dahi taşın altına koymama ayıbı ve utanmazlığıdır.
Gerek iktidarın berbat yönetim ve uygulamaları ve gerekse pandemi sürecinin de yıpratıcı ve yıkıcı etkileri dolayısıyla son derece perişan bir sürece evrilmiş olan esnaf ve sanayici, iktidardan, dilenciye dahi reva görülmeyecek onur kırıcı yaklaşımlarla birlikte bir de kendilerinin böylesi günlerde yanında ve destekçisi olması gereken kurumun da topu taca attığını görmüş olması, yıkıntı üstüne yıkıntı ihtiva etmektedir.
Üye esnaf ve sanayicilerden neredeyse merhaba ücreti dahi kesen, binbir türlü isim adı altında çok yüksek bedellerde işlem ve üyelik aidatları toplayan bir kurumun, sorunu üstlenmek yerine halka havale etmiş olması, en hafif tabiriyle aymazlık ve utanmazlıktır.
Malatya halkını esnaftan alışveriş yapmaya davet eden bu absürt kampanyanın fikir babası ve uygulayıcılarına buradan sormak istiyorum ki ‘’ Ey dahi kişiler ve kurumun yöneticisi dahiler (!) bu zamana kadar Malatya halkı Uzaydan mı alış veriş yapıyordu da sizler esnafa çağrı yapma gereği duydunuz!?
Siz, bu çağrı ile uyuz dahi etmeden, çaktırmadan bütün sorumluluktan sıyrılmak, üzerinizde ki ağır yükü mazlum Malatya halkının üzerine boca ederek makam ve makamın sunduğu bütün imkan ve olanakların dibine dibine vurmaktan başka gayesi olmayan ve bir an evvel Malatya halkının sırtından inmesi gereken gereksiz, değersiz ve önemsiz kişilersiniz.
Biz bize yeteriz kampanyasının yerel bir versiyonu olan ama garibe, mazluma, ihtiyaç sahibine hiç bir katkısı olmayan, bir avuç yandaş kurum, kuruluş ve müteahhitlerinin yağlı ekmeğine bal sürme girişiminin bir adım dahi dışına çıkmamış olan bir kampanyanın ne Malatya’ya ve ne de Malatya’lıya zerre kadar katkısı olmayacaktır.
Bunca zaman esnaftan, sanayici ve yatırımcıdan ve elbette devletten aldığınız devasa aidatlar ve yardımları nerelere ve kimlere harcadığınızı, bu büyük meblağların akibetinin ne olduğunu açıklamak, hesabını vermek ve bütün bunların sonucunda üyeleri bu denli yalnız, sahipsiz ve yardımsız bıraktığınızın hesabını vermek zorundasınız.
Sorumluluk sizindir!
Görev sizindir !
Yük, vebal ve işlev sizindir !
Ama bilirim ki bu zamana kadar yaptıkları kocaman bir sıfıra tekabül eden kurum ve yöneticilerinin bu saatten sonra bir adım atması ve atabilecek yeti ve özelliklerden mahrum olması, bir sonra ki sürecin ne olduğunu göstermesi bakımından yeteri veri içermektedir.
Ey Don Kişotlar, rüzgara kılıç sallamak ile Malatya ve Malatya’lıyı kandırıp, aldatıp uyutmaktan bir an evvel vazgeçin ve emaneti de ehline bırakın...