Adana'da çeşitli sivil toplum kuruluşu üyeleri, Soma'da 301 madencinin hayatını kaybettiği maden faciasının yıldönümünde, yeni faciaların yaşanmaması için gerekli önlemlerin alınmasını istedi.
DİSK Adana İl Temsilciliği önünde toplanan çeşitli sivil toplum kuruluşu üyeleri, 13 Mayıs 2014 tarihinde Soma'da 301 madencinin hayatını kaybettiği kazayı protesto etti.
Grup adına basın açıklamasını okuyan DİSK Adana 2 No'lu Şube Başkanı Hüseyin Yaşar Gündoğdu, Özel İstihdam Büroları Yasası ile işçilere darbe vurulduğunu öne sürerek, "Bu düzenleme ile güvencesiz, kuralsız ve esnek çalışma yaygınlaşacak, iş güvencesi tamamen ortadan kalkacak, emekçiler açlık sınırının altında ücretle çalışmaya mahkum edilecek, örgütsüz çalışma yaygınlaşacaktır. İşçi sağlığı ve iş güvenliği açısından en riskli işçiler yine kiralık işçi statüsünde çalışan emekçiler olacaktır. Ancak bu yasadan en olumsuz etkilenecek olan kadın işçiler olacak ve kadın işçiler üzerindeki sömürü derinleşecektir" dedi.
Hüseyin Yaşar Gündoğdu, Soma'daki maden faciasının nedenleriyle hesaplaşılmadığı sürece fabrika, maden, inşaat gibi çalışma alanlarında yeni faciaların kaçınılmaz olduğunu savunarak şunları söyledi:
"Soma katliamı göz göre göre gelmiştir. Çünkü ocakta kömürün içten içe yandığının bariz göstergesi olan karbonmonoksit gazının aylardır limit değerlerinin üzerinde seyretmesi ve gaz sensörleri değerlerinin belli olmasına rağmen önlem alınmaması, ocak sıcaklığının bir aydan beri normalden yüksek olması, işçilerin baş ağrısı şikayetlerinde bulunması ve bu işçilerde ağrı kesici ilaçların yoğun olarak kullanımı net bir şekilde kömür yangınını göstermesine karşın üretim zorlamasının devam ettirilmesi, katliamın meydana gelmesinin ana nedeni olmuştur. Biz, yaşamını alın teriyle kuran emekçiler; güvenceli koşullarda çalışmak ve emeğimizin karşılığını almak istiyoruz."
