ÇANKIRI (AA) - TBMM Anayasa Komisyonu Başkanvekili ve AK Parti Çankırı Milletvekili İdris Şahin, AK Parti iktidarları döneminde Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde eğitime yönelik devrim niteliğinde kararlar alındığını söyledi.
Şahin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son günlerde Doğu ve Güneydoğu illerinde Kürtçe eğitim verecek özel okullarla ilgili yaşananların üzüntüyle karşılandığını belirtti.
Buradaki amacın, "üzüm yemekten çok bağcı dövmek" olduğunu vurgulayan Şahin, "Çok açık ve net bir şekilde şunu ifade edebilirim ki 12 yıllık AK Parti iktidarı döneminde Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde eğitime yönelik devrim niteliğinde kararlar alındı" ifadesini kullandı.
Temel hak ve özgürlüklere yönelik 2014 yılının mart ayında konuyla ilgili düzenleme yapıldığını bildiren Şahin, şunları söyledi:
"Bu düzenlemede özel eğitim kurumları kanununa tabi olmak kaydıyla Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının günlük yaşamlarında kullandıkları geleneksel olarak farklı dil ve lehçelerde özel okul açılabileceğine dair hüküm var. Yani burada biz şu imkanı getiriyoruz: Doğu ve Güneydoğu'da geleneksel olarak kullanılan Zazaca, Kürtçe veya başka bir dil adı altında farklı dil ve lehçelerde eğer vatandaşlarımız yoğun olarak bunları kullanıyorsa bu bölgede özel eğitim kurumları kanununa tabi olmak üzere özel okullar açabilir."
Şahin, bu konuyla ilgili sınırları kanunun belirlediğini vurgulayarak, "Kanunla bu yetkiyi Bakanlar Kuruluna vermişiz. Eğer şu an itibarıyla doğuda yaşanılan hadiselerle alakalı gerçek ve samimi bir ihtiyaç var ise yani özel okullar açılmak suretiyle mevzuata uygun olarak Bakanlar Kurulu'ndan da karar alınmak suretiyle bu eğitim öğretim gerçekleştirilebilir" ifadesini kullandı.
- "Asıl amaç farklı"
Son olaylardaki asıl amacın farklı olduğuna dikkati çeken Şahin, şöyle konuştu:
"Türkiye'de AK Parti'nin 77 milyonun huzur ve refahı için atmış olduğu demokratikleşme adımlarını bir şekilde inkıtaya uğratmak ve sanki bir mücadele sonrasında bu haklar kazanılıyormuşcasına bir imaj ve görüntü vermek istemektedirler. Bunlar, tamamen milletimizi aldatmaya yönelik eylemlerdir. Bu konuyla ilgili karar, zaten mart ayında alınmıştır. Kimin kendi lehçesinde ve dilinde öğrenme arzusu ve isteği varsa yönetmeliklere uygun olarak eksikliklerini gidermek suretiyle bu hakka sahip olabilecektir. Kanunun emrettiği kuralları yerine getiren herkese huzur içerisinde bu ülkede dilediği özgürlüğü ve dilediği hakkını kullanabilir."