Sevgili okurlar; bu haftaki yazımda sizlerle Demokratik Toplum Partisi"nin meclise girdiği günden bu yana izlediği siyaset hakkındaki düşüncelerimi paylaşmaya çalışacağım.
Bir siyasi parti hakkında yazı yazmak benim için o kadar şık değil. Ancak seçim havasına girildiği şu günlerde buna kendimi mecbur hissettim, çünkü bu farklı bir durum.
Doğu ve güneydoğu kökenli vatandaşlarımızın oyları ile seçilip meclise girmiş olan DTP; bu bölgenin sorunlarını, eğer varsa projeleri ile anlatacakları yerde gerilim siyaseti izlemiş, şiddetle beslenmeden çıkar sağlamaya çalışmıştır.
DTP bu güne kadar yapmış olduğu kongrelerinde Türk bayrağı asmamış, istiklal marşı okutmamış, birlik ve beraberliğimize yönelik bütün sembolleri yok saymıştır. Oysa bu bölge vatan toprağıdır, buradaki insanlar vatandaştır. Tüm bunlar yok sayılarak buradaki halkın temsilciliğine soyunmuşlar, ancak en büyük sıkıntıyı da, zararı da buradaki halka vermişlerdir.
Yapmış oldukları her mitingin arkasından yakılmış yıkılmış virane şehirler bırakmışlardır. Yapılan eylemlerde çocukların kullanılması, esnafa zorla iş yerlerinin kapattırılması, korkutmacı ve baskı politikası DTP"nin bu bölgede elini zayıflatmış, kin ve nefret dolu olan bu politika yüzünden antipati toplamaya başlamış, hele hele DTP milletvekillerinin pervasız davranışları o yöre halkını rahatsız eder duruma gelmiştir.
Yani izlenen bu siyaset ne kendilerine, ne de doğu ve güneydoğu halkına faydalı olmuş aksine zarar sağlamıştır. Sosyal devletin gereği olarak götürülen hizmetlere terör yolu ile ipotek konulması yine DTP"nin yanlış politikalarından biri olmuştur.
Değerli okurlar; tabi ben bunları yazarken ve sizlerle paylaşırken bu gurubun Kandil"den tavsiyeli İmralı"dan onaylı olduğunu bilmiyor değilim, ama en iyi niyetli haliyle düşünmeye çalışıyorum. Bunlar o yörenin, o yöre halkının temsilcisiyiz diyorlar, ancak durum pek öyle görülmüyor. Bu gurubun; doğu ve güneydoğu halkı menfaati için ortak akıl ile hareket etmeleri, savaş değil barıştan yana olmaları, kavga değil o bölge insanının huzuru için hareket etmeleri gerekmez mi?
DTP"nin bu yerel seçimlerde Diyarbakır"ı kaybetmesi PKK için ayrıca DTP için sonun başlangıcı gibi görülse de asıl saklanmak istenen mevzu bu değildir. Şiddetin ve tedirginliğin esas kaynağı; daha, Öcalan yakalandıktan hemen sonra bülbül gibi ötmüş kendisinin ABD ve bazı batılı ülkeler tarafından kullanıldığını anlatmış, bağımsız Kürdistan gibi bir niyetlerinin olmadığını söylemiştir. Yine örgütün, basından izlediğimiz kadarı ile üst düzey yöneticilerinin(!); değil bağımsız Kürdistan, federasyona bile sıcak bakmadıkları anlaşılıyor. PKK"nın İran kolu olan Pejak"ın silah bırakması sanki Ortadoğu"da dengelerin yeniden değişeceğine dair bir işaret gibi geliyor.
Hal böyle olunca PKK"nın ne bir amacı ne de bir hedefi kalmıştır. Hedefi olmayan bir örgütte çözülmeler hızlanır. DTP siyasilerinin korktuğu asıl konu budur. Bunun içindir ki bu gurup içindeki milletvekilleri bir militan gibi bütün eylemlerin başında yer almaktadırlar. Kürt kimliği üzerinden siyaset yapmak DTP"nin izlediği siyaset olmuş ama bu siyaset iflas etmiştir.
Kürdü ile Türkü ile bir bütün olan bu yüce TÜRK MİLLETİ"ni dışardan üretilen, içerden desteklenen projeler ile bölmeye parçalamaya çalışanlar et-tırnak misali olmuş bu insanlar arasına nifak sokanlar tarih önünde bir gün mutlaka hesap vereceklerdir.
SAYGILARIMLA ALLAH"A EMANET OLUN