BARTIN (AA) - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nureddin Nebati, “Kim ki bu ülkede darbe girişimi cüretinde bulunmuştur, onlar rahat yataklarında değil, hapishane köşelerinde sürünecek, millete hesap vermenin, millete karşı darbe yapmanın ne demek olduğunu öğrenecek hale geldiler” dedi.

Nebati, partisinin Halk Eğitim Merkezinde düzenlenen İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda, iktidarlarının eğitimden sağlığa, ekonomi ve dış politikaya kadar güçlü icraatlar yaptığını, çok daha önemlisinin demokratikleşme yolunda atılan adımlar olduğunu söyledi.

İktidarlarında insana yeniden onurunun bahşedildiğini ve başörtülü kızların okullara gidebildiğini anlatan Nebati, "Başörtülü kızlarımızın ikna odalarında ikna edilmeye çalışıldığını, başörtüsünün zorla alındığını, başörtüyle okula gidilemediğini çok iyi hatırlarız. Başörtüsünün kutsallığı, başörtüsünü takan kadınlara iade edildi. Bu ülkede imam hatip liselerine gitmek, okumak ayıplanacak hale gelmişti. Bu ülkede ‘Allah’ demek, neredeyse ayıplanıyordu. ‘Peygamber’ demek ayıplanacak hale gelmişti. Şimdi okullarımızda Kuran-ı Kerim ve Peygamber Efendimizin hayatı okutuluyor. Burada inancımız, dinimiz olması gereken en haşmetli yere getirilmiş oldu. Sadece İslam dinine inanlar değil, Ermenilerin, Süryanilerin sahip oldukları vakıflar iade edilerek, onların da onuru sağlandı" diye konuştu. 

- "Darbe girişiminde bulunanlar yargılanmıştır"

Nebati, ülkede artık hiç kimsenin ikinci sınıf vatandaş olmadığını belirterek, "bu ülkenin sahibiyim, istediğim gibi at koştururum, bu ülkenin gerçek birinci sınıf vatandaşı benim" diyenlerin ekmeğinin bittiğini vurguladı. 

Bu nedenle güç odaklarının birtakım işbirlikçileriyle ülkeye her türlü zararı verecek adımları atmaktan çekinmediklerine işaret eden Nebati, "Ülkede, AK Parti iktidarına kadar bütün darbe girişimleri neticesinde darbeciler mutlu olmuşlar, güçlerine güç katmışlar fakat millet tersine eziyet, zulüm görmüş ve refah seviyesi en az seviyeye inmiştir. 2008’lere kadar Türkiye’de Balyoz’dan Sarıkız’a kadar darbe girişimleri gerçekleştirilmiştir. Bunların hiçbirisi sonuca varamamıştır. Bu darbe girişiminde bulunanlar yargılanmıştır” görüşünü paylaştı.

Nebati, darbe girişimine yeltenenlerin “artık ben hesap vermem” rahatlığı içinde olmadıklarını kaydederek, şöyle devam etti:

"Kim ki bu ülkede darbe girişimi cüretinde bulunmuştur, onlar rahat yataklarında değil, hapishane köşelerinde sürünecek, millete hesap vermenin, millete karşı darbe yapmanın ne demek olduğunu öğrenecek hale geldiler. Onun için Türkiye’de bilinmedik, yeni yeni darbe girişimleri yaşandı. Ülkemiz, geçen yıl mayıs ayının son günlerinde Gezi olaylarıyla karşı karşıya kaldı. Kullanılan argüman neydi? Ağaç. Peki, bilmezler miydi ki bu milletin kutsallığının içinde ağaç vardır. Bunu bahane ederek yaktılar, yıktılar, döktüler. Bunu bahane ederek Türkiye ekonomisinin en üst seviyeye vardığı dönemi kapatmaya, seçilmiş hükümeti alaşağı etmeye çalıştılar. Adeta darbe girişimiydi. İstanbul başta olmak üzere birçok şehri adeta yağmaladılar. Molotofkokteylleri atarak, araçları devirerek, insanları yaralayarak, öldürerek ülkede kaosun çıkması için ellerinden geleni yaptılar.

Ulusal ve uluslararası işbirlikçileri de devreye sokmaktan çekinmediler ama unuttukları bir şey vardı. Türkiye’de güçlü hükümet, güçlü kadro, güçlü kadroların başında Recep Tayyip Erdoğan gibi bir lider ve bu liderin destekçisi millet, duasıyla yanında durdu. O günlerde mitingler yapıldı, insanlar o kaosa, o kargaşaya karşı dimdik ayakta durdu, partisini ve hükümetini destekledi."

- "Onlar yargılanacak"

"Artık bunlar hiçbir şey yapamaz" derken, ülkenin 17-25 Aralık’ta yeni darbe girişimiyle tekrar karşı karşıya kaldığını aktaran Nebati, hassas oldukları yolsuzluk üzerinden AK Parti ve millettin vurulmaya çalışıldığını söyledi.

Nebati, şunları dile getirdi:

"17-25 Aralık sürecinde bizi üzen, yaralayan, işbirlikçilerin içine ilk defa yeni bir unsurun katılmış olmasıydı. Bu unsur bizi, AK Parti’yi ve milleti adeta arkadan hançerledi çünkü beraber yol yürüdüğünüz, aynı kıbleye dönüp namaz kıldığınız, dua ettiğiniz insanların bir kısmı ulusal ve uluslararası işbirlikçileriyle darbe girişiminde bulundu. Ülkenin seçilmiş hükümetine, Türkiye’nin yüzde 50 destek verdiği partisine, çok daha önemlisi, milletin kendisine karşı darbe girişiminde bulundular. Onlara göre bu darbe girişimiyle bir ay sonra hükümet kalmayacaktı. Parlamento dağıtılacaktı ve Sayın Başbakanımıza ‘dönemin başbakanı’ diyecek kadar alçalmışlardı. Yine yanıldılar, yanıldıkları şimdi ortaya çıkıyor. Onlar yargılanacaklar.

Onlar bu millete, bu milletin temsilcilerine hançer vurmanın ne demek olduğunu bağımsız Türk yargısında ifade verdikleri, yargılandıkları zaman ve pişman olduklarında, pişmanlıklarının bu niyete asla ve asla teveccühüne mazhar olmayacak sonuçla karşı karşıya kalacaklar."

Nebati, ülkenin 6-7 Ekim olaylarıyla da karşı karşıya kaldığını anımsatarak, "Gezi olaylarında CHP, milleti sokağa çağırdı, başarılı olamadı. 6-7 Ekim olaylarında sokakları hareketlendiren kim? HPD. Niçin HDP? Türkiye’de 2 yıldır çatışmazlık süreci var. 2 yıla yakın süredir çözüm süreci en üst noktalara gelmiş durumda. 2 yıla yakın süredir insanlar ölmüyor, şehitler gelmiyor. Peki, milletin rahat ettiği bir dönemde onları temsil ettiğini iddiasındaki bir parti niçin insanları sokaklara, yağmaya çağırıyor? Çünkü onlar da kaybediyor, kaybettiklerinin farkındalar" değerlendirmesinde bulundu. 

AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç da iktidarın son 12 yılda gerçekleştirdiği ekonomik ve demokratik reformlarla milletle devleti arasındaki mesafeyi azalttığını belirterek, "Yeni Türkiye"nin inşa sürecinin başladığını kaydetti.