Cumhuriyet Halk Partisi eski Genel Başkan Yardımcısı ve 24. Dönem Kocaeli Milletvekili Hurşit Güneş, Anayasa değişikliğniin bu Meclis'ten geçmeyeceğini söyledi.

Güneş ve 24. Dönem Gaziantep Milletvekili Ali Serindağ, Eskişehir'e gelerek il yönetimini ziyaret etti.

Ziyaret sırasında ilk konuşmayı yapan CHP İl Başkanı Sinan Özkar, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun görevi bırakması hakkında konuştu. Özkar, "Saray darbesini yaşadık. Aslında daha önce gidişat belliydi. "Geçmişte geleneğimizde var" dedikleri başkanlık sistemi bizim geçmişimizde yok. Bizim geçmişimizde padişahlık var. Bu millet Cumhuriyet rejimini seçti ve bunu devam ettirmekte kararlı. Hiç kimse Cumhuriyeti, kurucu değerleri, Atatürk'ü hayatımızdan silemez. Hiç kimse buna teşebbüs etmesin. Bunun cevabını halktan alacaklarından şüphesi olmasın. Ben AKP'ye oy verenlerin Cumhuriyetin değerlerine, ilkelerine, Atatürk'e sadık olduğunu biliyorum. Seçmen bunun hesabını soracaktır" dedi.

ESKİŞEHİR ÇAĞDAŞ KENTLEŞMENİN ÖRNEĞİ

Daha sonra söz alan eski Genel Başkan Yardımcısı ve 24. Dönem Kocaeli Milletvekili Hurşit Güneş, Eskişehir'den övgü ile söz etti. Güneş, "Eskişehir, CHP için son derece önemli, çünkü burada yerel yönetimlerde gayet başarılı bir model ile Türkiye'ye örnek sunuyoruz. Çağdaş kentleşmenin örneği Eskişehir'de yaşanıyor. Herkes de Eskişehir'e imreniyor. Eskişehir'e gelenler Eskişehir'in doğal güzelliklerinin yanı sıra bu çağdaş kentleşmeyi de görüyor" ifadelerini kullandı.

"HEM ÜLKEYİ HEM PARTİYİ YÖNETMEK İSTİYOR"

Türkiye gündemini değerlendiren Güneş, şunları söyledi:

"Türkiye olağanüstü bir dönemden geçiyor. Bir biçimde Cumhurbaşkanı, hem ülkeyi hem de partiyi yönetmek istemektedir. Taraf olan, bir siyasi parti üyesi olan Cumhurbaşkanının sorumsuz olması düşünülemez. Sorumlu olmalıdır. Eğer Anayasa değişikliğinde sorumluluk da geliyorsa o zaman bir anlamda bir çelişki ortadan kalkmış olabilir. Ama bu Anayasa tümü itibariyle 1924'ten bu yana parlamenter rejimi esas alan bir ruha sahiptir. Hem Anayasa'nın tümünde parlamenter rejim olacak hem de partili Cumhurbaşkanı olacak. Bu olacak iş değildir. Buna CHP'nin destek vermesi beklenemez. Anayasa değişikliği bu meclisten geçmez. Öyle anlaşılıyor ki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni Anayasa'nın da Başkanlık sistemini öngören, esas alan yeni bir Anayasa'nın referandumdan geçmeyeceğini düşünüyor ki böyle bir ara formül ile olmayacak işler ile kendi yetkilerini arttırmaya çalışıyor. Türkiye, bütün güçleri elinde bulunduran yani yargıyı, medyayı elinde bulunduran, milletvekili çoğunluğunu kendi kalemiyle yazan, hükümeti, başbakanı kendi tayin eden, partisinin başkanı olan bir kişiyi yaratmak istemiyor. Bu, Türkiye'de demokrasinin ortadan kalkması demek. Acaba Cumhurbaşkanı damadını Başbakan atar mı diye konuşuluyor. Damadını Bakan atadı ya, Başbakan da atayabilir. Yani aile boyu iktidar. Bu; tabi olacak iş değil, aslında kuşkusuz hanedan döneminde, Osmanlı döneminde olmuş bir uygulamadır. Doğrudan kendi damadını bakan yapan bir siyasi lider ben hatırlamıyorum. Cumhuriyet tarihinde olmamış bir şeydir."

DAVUTOĞLU'NUN GİDİŞİNİ YORUMLADI

"AK Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nun 22 Mayıs'ta olağanüstü AKP kongresinde görevi bırakması ilgili de son derece kaygılı ve üzüntülüyüz" diyen Güneş, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Üzüntümüz, ülkemiz açısından. Kendisini başarılı bulduğumuzdan değil. Sorumsuz olduğu için. Düşünün ki 1 Kasım tarihinde önemli bir oy alıp hükümeti oluşturuyorsunuz ve bu dönemde her gün güvenlik güçleriniz şehit oluyor. Terör en üst noktaya çıkmış. Kilis'te sınır ötesinden füzeler atılıyor. Siviller ölüyor, her akşam televizyonlarda babalarının şahadetinin cenazesine gelen çocukların manzarasını görüyoruz. Bu sorumsuz kişi böylesi bir ortamda hükümeti bırakıp gidiyor. Sonra da kendisinin başarılarından söz ediyor. Cumhuriyet tarihinin en kötü dış politikası, Davutoğlu döneminde uygulanmıştır. Sadece kötü değil aynı zamanda yüz kızartıcıdır, çünkü kanlıdır. Hem Türkiye'yi kana bulaştırmıştır hem de komşu ülkelerimizde halkın içine kin ve nefret tohumu ekmiştir. Mezhep savaşlarının tarafı olmuştur. Silah naklettiği ortaya çıkmıştır. İşte böylesi bir kişi aslında Türkiye'nin dış politikasını yönetmiş ve nihayetinde Başbakanlığa gelmiştir. Davutoğlu gibi bir başbakandan kurtulduğumuz için bir anlamda sevinmeliyiz. Ama kendisinin sorumsuz olduğunu belirtmeliyiz. Telkin ve tavsiye ya da baskı üzerine görev bırakılmaz. Eğer ki demokrasilerde seçilmiş insanlar görevlerini bırakıyorsa demokrasi kalmaz. Türkiye'de demokrasi de kalmamış demektir. Davutoğlu, sorumsuz ve başarısız bir başbakandır. Türkiye'nin geleceği çok umutlu gözükmüyor. Ama CHP dimdik ayakta. Topluma hizmet etmeye hazır. Gerek programı, kadroları ile CHP her zaman Türkiye'ye daha iyi hizmet verebilecek, ülkeyi aydınlığa çıkarabilecek siyasi partidir."

"ANAYASA BİR KİŞİYE UYDURULAMAZ"

24. Dönem Gaziantep Milletvekili Ali Serindağ ise Türkiye'nin çok önemli bir dönemeçten geçtiğini söyledi. Serindağ, şöyle konuştu:

"Bu önemli dönemeçte hepimizin el ele vermesi ve toplumsal bir uzlaşma ile bu ağır dönemi geçirmemiz lazım. Sayın cumhurbaşkanının bir derdi var, başkan olmak istiyor. Onun dışında herhangi bir amacı yok. Ülkenin nereye gittiğini herkes görüyor ama Sayın cumhurbaşkanı bunlarla ilgilenmek yerine sadece Anayasa'yı ve başkan olmayı kafaya takmış. Anayasa değişince veya Başkanlık gelince terör bitecek mi? Yoksulluk bitecek mi, ekonomi düzelecek mi? Bunların hiçbiri olmayacak. Ne olacak? Sayın Erdoğan Başkan olacak. Cumhurbaşkanı Anayasa'ya uymalıdır, Anayasa cumhurbaşkanına uydurulamaz. Anayasa bir kişiye uydurulamaz."