Türkiye Yazarlar Birliği Malatya Temsilcisi araştırmacı-yazar emekli öğretmen Adil Akkoyunlu, ‘Bak memleket böyle, biz onun için bunlara sahiplik ediyoruz’ diye kendilerine pay çıkaracaklardı’’ dedi.
MALATYA GÜNCEL - Türkiye Yazarlar Birliği Malatya Temsilcisi araştırmacı-yazar emekli öğretmen Adil Akkoyunlu, 28 Şubat sürecinden sonra sürgüne gönderildiğini, 12 Eylül darbesinde de işkence gördüğünü belirterek,‘‘28 Şubat’ın ardından onlar, insanların birbirlerine düşmesini istiyordu. ‘Bak memleket böyle, biz onun için bunlara sahiplik ediyoruz’ diye kendilerine pay çıkaracaklardı’’ dedi.
28 Şubat'ta yaşadıklarının da 12 Eylül'ü aratmadığını ifade eden 28 Şubat’ın tanıklarından Adil Akkoyunlu, ‘‘Necip Fazıl Kısakürek, ‘Zulüm deryasının neresinden bir damla alsanız tahlilleri hep birbirinin aynı çıkar’ diyor. 12 Eylül, 28 Şubat hep zulümdür, baskıdır. İnsana insan değeri vermeli, insana saygı duymalı. İnsan düşünen bir varlıktır. Düşünce, inanç yasaklanamaz’’ ifadesinde bulundu.
‘‘BENİ İFADEYE ÇAĞIRIP,SIKIŞTIRDILAR’’
Akkoyunlu, ‘‘Ben 12 Eylül mağduruyum aynı zamanda. Beş ay kaldım, çocuğumu tanıyamayacak duruma geldim. Hastanede yattım uzun süre. Ölümden döndüm. Onu “Bir İslamcının 12 Eylül Hatıraları” şeklinde yayınlamaya zorladılar ve kitabı yayınladık, çok ilgi gördü. 28 Şubat’ta da yine mağdur oldum. Malatya’da 48 vakıf vardı, bunları bir araya topluyorduk. Nacizane koordinatörlüğü bana vermişlerdi. Biz ayda bir, bir vâkıfa misafir oluyorduk ve çok güzel şeyler oldu. Malatya’mız için ne yapabiliriz, sivil toplum kuruşları olarak nasıl hizmet veririz diye güzel bir dayanışmamız olmuştu ama 28 Şubat’tan sonra sık sık vakıflara, derneklere baskılar yapıldı, evraklar alındı, götürüldü. Başkanlar ifadeye çağrıldı. O süreçte İslami Dayanışma Vakfı, Akıl Vakfı ve Millî Gençlik Vakfı da kapatıldı. Beni birkaç kez ifadeye çağırdılar, sıkıştırdılar “Ne yapıyorsunuz? Ne yapmak istiyorsunuz?” diye, bir hayli sıkıntı çektirdiler. Kendimle ilgili olan bir hadiseyi aktarayım: Malatya’da Kapalı Spor Salonunda “İnanca saygı, düşünceye özgürlük mitingi” yapılmıştı. Malatya’daki bütün partiler, bütün sendikalar, sağcılar, solcular bütün sendikalar katılmıştı. Konuşmacı olarak da Abdurrahman Dilipak, Ahmet Taşgetiren ve bendim. O gün orada konuşma yaptık konuşmalarımızda hep birlik ve beraberlik mesajları verildi. Sonrasında ise bir kısım arkadaşlar ağır cezada yargılandı, onlar beraat ettiler. Benim avukatım Cemal Akın Bey’di. Biz birer yıl ceza aldık, Ahmet Taşgetiren, Abdurrahman Dilipak ve Sezgin Topçu isminde bir bayan vardı sonra Abdurrahman Dilipak’ın sonradan gelini oldu. Ben yirmi beş yıllık öğretmendim, bizim memuriyetimiz tamamen bitecekti. Danıştay’a gittik, erteleme yasası çıktı ve sonra kanun iptal edildi. Kurtulduk’’dedi.
‘‘MALATYA’YA GİRMEM ENGELLENDİ’’
28 Şubat’ta Malatya üzerinde çeşitli oyunlar oynandığını söyleyen Akkoyunlu, ''Malatya’yı ilgilendiren önemli hadiselerden birisi bu Ahmet Taner Kışlalı hadisesi.Çünkü bu 28 Şubat’ta Malatya’da olayın ortasındaydı, Sincan’la birlikte belki Türkiye’de bu iki yer üzerinde oyunlar oynandı.Bu kapalı spor salonundaki konuşmadan sonra ben sürgün edildim. O zaman Yetiştirme Yurdu Müdürlüğü yapıyordum. Dönemin Malatya Valisi Mustafa Yıldırım’ın teklifiyle Malatya’ya girmem sakıncalı olarak kaydedilmiş yani devlet memuru olarak Malatya’ya girip görev yapamayacaktım. Oysa, Vali Bey, beni ne tanırdı ne bilirdi ne de görüşmüşlüğümüz vardı. Bunu bana Münir Erkal Bey açıkladı “Seni Malatya’ya tayin etmemiz mümkün değil.” Edirne’deydim, sürgündüm, çoluk çocuk perişandı, yaşlı annem ve babam vardı, kardeşim felç geçirmişti halı sahada yani bana ihtiyaçları vardı ama Malatya’ya giremiyordum.Çünkü sakıncalı kimse olarak kayda geçmiştim. Allah razı olsun, Belediye Başkanıyken Cemal Akın Bey, Elâzığ’a beni ancak tayin edebildiler,o arada belediyede başkan danışmanı olarak yanına almıştı. Şu anda belediyedeki görevimiz de devam ediyor.’’diye konuştu.
‘‘REKTÖR ŞARLAK’A BASKI YAPTILAR’’
Malatya’yı o dönemde ilgilendiren önemli bir olayında olduğunu ifade eden Adil Akkoyunlu, ‘‘Bizim bu vakıf toplantıları çok ciddi toplantılardı, Malatya’daki bütün partiler, sendikalar katılıyordu ayda bir yaptığımız toplantıya, Rektör Şarlak Paşa da geldi, toplantımıza katıldı Münir Erkal’in taassubuyla. O zaman bize aynen şunu söyledi. “Ben kızımın üniversitede başını açmasını isterdim, ama hiç kimseye başını niçin açıyorsun demeyeceğim ve baskı uygulamayacağım, size söz veriyorum.” Ama Rektöre baskı yaptılar, özellikle Ahmet Taner Kışlalı, daha önce milletvekili ve Millî Eğitim Bakanlığı yapmıştı, Cumhuriyet gazetesinde yazardı, Malatya’ya gelmişti, özellikle Hilmioğlu’nun onu tahrik ettiğini.Düşmanlardan çekinme, korkma diye tahrik etmişti ve Ahmet Taner Kışlalı zehir zemberek Malatyalılar aleyhine bir yazı yazdı. Malatyalıları köpeğe benzetiyordu.O yazı bende var ve yazıda çok ağır ithamlar kullanmıştı. “Korkulmaması gerekir, kangal köpekleri de öyledir.” Yazısında öyle diyordu, bir kangal köpeği varmış, herkes korkuyormuş, ama bir subaya şikâyet etmişler, o subay kulağından tutmuş götürmüş, ondan sonra herkes rahatlamış. Bu Malatya’daki inançlı insanların, İslam insanlarından korkmayın, üzerine gidin şeklinde bir tahrikte bulunmuştu.
Bu yazıdan sonra Akit gazetesi bu yazının aleyhinde bir yazdı .Tuttular, Ahmet Taner Kışlalı’yı bombayla öldürdüler. İlginçtir, Ahmet Taner Kışlalı’nın, Uğur Mumcu’nun ve Bahriye Üçok’un, o zaman diyorlardı ki öldürme şekli aynı, onların öldürüldüğü bombanın yapısı da aynı diyorlardı, ama bu Akit gazetesine ve Malatyalılara ödetildi. Malatya’dan ben o zaman sürgün edildim Edirne’ye, her geldiğimde 15-20 kişi, 50 kişi alınmıştı içeriye. İmam hatip okuluna girip “İşte, sen, sen, sen gel.” diye 15-20 tane kız çocuğunu alıp, aylarca içeride, daha küçük çocuklar kalıyordu. O zamandan hatrımda kaldığı kadarıyla 900 kadar insan içerideydi, ben de Edirne’den beş yıl gelemedim, sürgünde kalmıştım orada. Yani Allah o günleri tekrar yaşatmasın, arkadaşlar zaten anlattı. Ahmet Taner Kışlalı meselesi, bizlerin yargılanması, sürgün edilmemiz, içeriye 900 kadar insanın alınması. O zaman sürgünde olmasaydım yüzde 100 bizi alacaklardı, çünkü 12 Eylülde mimlemişlerdi, orada bir hayli sıkıntı çekmiştik.’’şeklinde konuştu.
‘‘Bu darbeyi yapanların cezasız kalmaması gerek, bunlar cezasız kalırsa milletin ahı da ortada kalır’’diyen Akkoyunlu,bir daha bu ülkede o günlerin yaşanmaması temennisinde bulundu.
İHA İhlas Haber Ajansı tarafından geçilen tüm Haberler, bu bölümde Malatya Güncel Haber editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak ajans kanallarından geldiği şekliyle yer almaktadır. Girilen Haberler alanında yer alan haberlerin hepsinin hukuki muhatabı haberi geçen ajanslardır.
Çorum’da refüje çarpan otomobil yan yattı: 1’i bebek, 3 yaralı
Lüks otomobil kamyona ok gibi saplandı: 1 ölü, 2 yaralı
03TEM’in Bolu geçişinde tipi şeklinde kar yağışı
04Beton mikserine çarpan sürücü hayatını kaybetti
05Şırnak’ta şüpheli ölüm: Araç içinde ölü bulundu
06Karabük’teki şüpheli ölümde 1 kişi tutuklandı
07Kastamonu’da iki grup arasında kavga: 1’i ağır 2 yaralı
Yükleniyor...
00:00:00
Galatasaray A.ş.
Trabzonspor A.ş.
Fenerbahçe A.ş.
Göztepe A.ş.
Beşi̇ktaş A.ş.
Samsunspor A.ş.
Gazi̇antep Futbol Kulübü A.ş.
Kocaeli̇spor
Corendon Alanyaspor
Çaykur Ri̇zespor A.ş.
Rams Başakşehi̇r Futbol Kulübü
Tümosan Konyaspor
Gençlerbi̇rli̇ği̇
Kasimpaşa A.ş.
Hesap.com Antalyaspor
Zecorner Kayseri̇spor
İkas Eyüpspor
Misirli.com.tr Fati̇h Karagümrük