Seyran Park
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
23 Nisan
Güncel 04 Mart 2013 - 23:40 Yorum: 0

Geçmişimiz bunu ispat etti elhamdülillah

Müstakil Sanayi ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Malatya Şubesi eski Başkanı Namık Şahin, "Rabbime karşı olan sevgimden dolayı her şey tın geldi tırıs geçti."

Geçmişimiz bunu ispat etti elhamdülillah

‘‘ALLAH'TAN KORKULUR’’

MALATYA - Müstakil Sanayi ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Malatya Şubesi eski Başkanı Namık Şahin, "Rabbime karşı olan sevgimden dolayı her şey tın geldi tırıs geçti. Eğer korkulacaksa Allah'tan korkulur. Hesaptan korkulur, öbür taraftan korkulur. Bu dünya nedir? "dedi.
28 Şubat 1997'de 'sivil darbe' olarak nitelendirilen süreçte kendisinin ve arkadaşlarının yaşadığı baskıları ve anılarını aktarırken, gözleri dolduğu gözlenen,28 Şubat’ın en çileli mağdurlarından olan Namık Şahin,"Lafımı hiç kimseye esirgemedim. Esirgemezdim de zaten. Bilindiği gibi 28 Şubat döneminde Malatya'da benimde aralarında bulunduğum 52 kişi hakkında idam istemiyle yargılamalar yapıldı. Bizim mahkemedeki avukatlarımızdan biri de Malatya’da Baro başkanlığı, CHP İl Başkanlığı yapmış olan Niyazi Gökçe idi. Zaten Niyazi bey savunmasında bizler için,‘Ben bu aileyi yakinen tanırım, Malatya’da kimseye zararı olmayan, tanınan, bilinen bir aile’ diye tanımlamıştı.’’dedi.
‘‘GEÇMİŞİMİZ BUNU İSPAT ETTİ ELHAMDÜLİLLAH’’
28 Şubat döneminde fiziki olarak işkencelerin dışında işleriyle ilgili de ciddi sıkıntılar yaşadıklarını belirterek, ''Çok üzerimize geldiler, ortaklarımızı tehdit ettiler. O yıllarda OSB’deki ayakkabı üzerine kurulu fabrikamıza, fabrikadaki ortaklarımıza baskı uygulandı. Sattığımız ürünler o dönemde teker teker bizlere iade edildi. Sonuçta işlerimiz kötü gitti. Fakat Rabbime karşı olan sevgimden dolayı her şey tın geldi tırıs geçti. Eğer korkulacaksa Allah'tan korkulur. Hesaptan korkulur, öbür taraftan korkulur. Bu dünya nedir? Biz Müslümanlar hiçbir şeyden korkmadık, korkmayız da. Bunu herkes böyle bilmeli. Geçmişimiz bunu ispat etti elhamdülillah. Şimdi de aynı. Allah'a inandıktan sonra, adaleti Allah'ın adaleti olarak kabul ettikten sonra kimsenin sırtı yere gelmez."şeklinde konuştu.
“KİMSİNİZ, TEŞEKKÜR ETMEK İÇİN GELDİK”
Suçsuz olduğu halde 4 ay cezaevinde yattığını da anlatan Şahin,''Cuma olaylarında İnönü üniversitesinden başörtülü kız çocukları otobüslerle Malatya merkeze geliyorlar. Akpınar’a doğru sessiz bir yürüyüş yapıyorlar. Birde o gün, özellikle Cuma günü camiden çıkanları öyle yapıyor ki polis zorla bir tarafa doğru götürmek yani eylem yapsınlar diye fakat bazı sivil toplum kuruluşları da o ara Vali Beyin yanına gidiyorlar ve durumu izah ediyorlar. O günlerde Akpınar Meydanı’nda yine bir gösteri var. Bizler de orada karşıda duruyoruz. O kalabalık, tabii, neyse, bağırıp çağırmasını bitirdikten sonra, bitirmediler, devam etmek istediler. Devam edince, biz bir arkadaşımızla birlikte öne doğru gittik, yapmayın, etmeyin diye müdahale etmeye çalıştık, hatta orada bir tanesi bana vurdu yani müsaade etmemeye çalıştık, çoğu, bizi tanıyanlar da biraz geri adım attılar. Biraz ileri gittik, karşıda bir otel var, baktık, karşıdan 3 tane kravatlı geldi. Dediler “Kimsiniz, teşekkür etmek için geldik.” falan. Ben de tabii anladım, polis falan diye hiç sesimi de çıkarmadım, çektim gittim. Daha sonra bize haber geldi, bütün şeylere gösteriyorlar, resimler çekmişler “Bu adam kimdir?” diye. Sonra nasıl oldu? Akşam ben eve gittim, telefon geldi. Dediler, burada beni bekliyorlar. Arayan kim? dedik, Emniyet Müdürü. Çektik geldik buraya, geldim. “Buyurun, neyse…” dedim. “Biz sizi ileride gördük, bir teşekkür etmek için sizi çağırdık, orada hakikaten siz bir eylem yapılması noktasında onlara mâni oldunuz.” dediler. Bir arkadaş daha vardı, onu da yanıma almış götürmüştüm. Teşekkür için şey yaptık diyor. Daha sonra “Bu Cuma da var mı eylem?” Bakınız, önce teşekkür ediyor, sonra “Biz sizi Diyarbakırlı falan zannettik.” dediler. “Ben Diyarbakırlı değilim, ben Malatyalıyım ve şu ailedenim.” Sonra, şube müdürleri de hemen geldi, onlara “Malatya’da şu ailedenmiş, böyle bir ailedenmiş.” falan diye… Yani, böyle bizi bir taraftan tebrik ediyor, takdir ediyorlar, diğer taraftan da 12,5 sene hüküm giyiyoruz yani.’’ dedi.
Hiçbir elle tutulur delil ve cezaya altyapı teşkil edecek suçun bulunmadığı iddianameyle yıllardır arkadaşları Zekeriya Şengöz ve Fahri Memur’un cezaevinde kaldığını söyleyen Şahin,bu iki arkadaşının da yeniden yargılanmasını ve kaybolan itibarlarının iade edilmesini istediğini de sözlerine ekliyor.

Haber Kaynağı:
Malatya Haber
Malatya Haber
Malatya Güncel Haber