Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, dört eski bakanla ilgili kurulan Meclis Soruşturma Komisyonu'nun çalışmalarına yönelik yayın yasağını, 'Soruşturmaların, kişilerin lekelenmeme hakkına da riayet edilerek yürütülmesi gerekir. Gizliliğin en mühim nedenlerinden birisi bu, lekelenmeme hakkını korumak, diğer yandan da delillerin sıhhatli toplanmasına destekçi olmak içindir' diye değerlendirdi.

Bakan Bozdağ, Nazım Hikmet Kongre ve Sanat Merkezi'nde, 16. Dönem 478 Adli Yargı Hakim ve Cumhuriyet Savcıları ile 9. Dönem 7 İdari Yargı Hakimleri'nin kura töreni öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bozdağ, 'Meclis'teki kontrolleri yürüten komisyonunun çalışmalarına yayın yasağı getirildiği şeklindeki gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz' sorusu üzerine, bunun inceleme değil, tahkikat komisyonu olduğunu hatırlattı. Anayasa, iç tüzük ve başka ilgili hukuki düzenlemelere kıyasla Meclis Soruşturma Komisyonu'nun adli bir komisyon olduğunu dile getiren Bozdağ, şöyle devam etti:

'Bunun manası şu; Meclis Soruşturma Komisyonu, vazife yaparken cumhuriyet savcısının sahip bulunduğu tüm yetki ve görevle donatılmış şekilde tahkikat yapmaktadır. Esasında cumhuriyet savcısının yaptığı bir soruşturmayı eski bakanlar ile alakalı Meclis Soruşturma Komisyonu yapmaktadır. Dolayısıyla tahkikat esnasında savcıların sahip bulunduğu tüm hak, yetki ve görevlere sahiptir. Soruşturma gizlidir. Bizim ceza muhakemesi yasamız buna amirdir. Aynı biçimde Türk Ceza Kanunu'nu da soruşturmanın gizliliğinin ihlalini cezai müeyyideye bağlamıştır.'

Soruşturma Komisyonu Başkanı Hakkı Köylü'nün, gizli yürütülmesi gereken tahkikat komisyonu çalışmalarının her gün gazetelerde yer almasının soruşturmanın gizliliğini ortadan kaldırdığını söylediğini belirten Bozdağ, Köylü'nün bu gizliliğe riayet edilmemesi itibariyle hakimden soruşturmanın gizliliği meselesinde talepte bulunduğunu aktardı. Bozdağ, 'Sayın komisyon başkanının yaptığında usule, yasaya, iç tüzüğe, anayasaya marjinal herhangi bir vaziyet söz konusu değildir. Soruşturmaların, kişilerin lekelenmeme hakkına da riayet edilerek yürütülmesi gerekir. Gizliliğin en mühim nedenlerinden birisi bu, lekelenmeme hakkını korumak diğer yandan da delillerin sıhhatli toplanmasına destekçi olmak içindir' diye konuştu.

HDP heyetinden İmralı Adası'na hangi adların gideceğine ilişkin soru üstüne Bozdağ, HDP'lilerin henüz Bakanlığa müracaatlarının bulunmadığını, referans olduğunda değerlendireceklerini söyledi. Adaya gidecek adların Adalet Bakanlığına iletildiği yönündeki değerlendirme üstüne Bozdağ, başvurunun Bakanlığa oluşturulmuş olabileceğini fakat imza için kendisine henüz gelmediğini kaydetti.

Milletvekilleriyle ilgili hukuk gereği izin verme yetkisinin Adalet Bakanlığına ilişkin olduğunu anımsatan Bozdağ, 'Milletvekillerinin bu hafta sonu adaya gitme konusunda talepleri olduğunu biliyorum. Biz müspet bakıyoruz taleplerine' dedi. 

Cezaevlerindeki doluluk oranının yüzde 98'e ulaştığı anlamında haberler yapıldığı belirtilerek bu konu için yeni çözüm arayışları olup bulunmadığı sorusuna karşılık Bozdağ, şöyle konuştu: 

'Cezaevlerinde bulunanlar devletimize ailelerinin emanetidir. Onların her çeşitli hizmetini yapmak da bizim vazifemizdir. Güvenliği dahil tüm ihtiyaçlarını gidermek de bizim vazifemizdir. Şu anda cezaevlerinde olan tutuklu ve hükümlülerin sayısı bütçe komisyonunda verdiğim rakam 155 bin civarındadır. Tabii bunun bir bölümü tutuklu, bir bölümü hükümlüden oluşuyor. Tutuklu sayısı aşırı az mühim bir bölümü hükümlülerden oluşuyor. Şu anda herhangi bir problem bulunmamakta cezaevlerinde. Bununla ilgili zaten bakanlığımız lüzumlu çalışmaları yapıyor.'