Irak’a DAEŞ, Afganistan’a EL KAİDE, Afrika’ya BOKO HARAM, Suriye’ye PYD, PKK, YPG, Pakistan’a TALİBAN ile saldır. Kimse anlamasın diye arada bir iki kez de kendini patlat. Belçika, Fransa ve bir iki irili ufaklı eylemlerle kendi vatandaşını da katlet. Dön Türkiye’yi suçla. Ardından DAEŞ, PKK, PJAK, YPG, PYD, DHKPC, MLKPC gibi başlıca yarattığınız örgütler ile topyekûn Türkiye’ye saldır. Ve daha sonra askerlerini gönder insan hakları diye hesap sormaya çalış. Uluslararası mahkemelere ver. İnsan hakları, özgürlük, medeniyet diyerek savunmaya geç.
Biz yüzyıllardır, HAÇLILAR ve YAHUDİLER ile savaş içindeyiz. Geçmişimizi çok iyi bilmelerine rağmen amaçlarından hiçbir zaman vazgeçmediler. Geçmeyecek gibi de gözüküyorlar. Milyonlarca Müslüman bunların hiç bitmez istekleri karşısında daha da ölecek.
Dünya nüfusunun sadece yüzde 14’ünü oluşturmalarına rağmen yine de bunlarla mücadele için bir türlü birleşemedik. Bizleri birbirimize yedirttiler. Bizler de birbirimizi yemekten sırayı onlara getiremedik.
Bizlere sana taş atana sen gül at diyerek sakinleştirdiler. Kısasa kısas yapamadık. Onlar bir vatandaşı için yüz binlerce Müslüman’ı feda etmesine rağmen biz bir Müslüman’a, yüz HAÇLI ve YAHUDİ’yi feda edemedik. Onlarca üstümüzde tepindikçe biz kafamızı masanın altına sokarak kıçımızı gösterdik ve gelene sende geç dedik.
Türkiye topraklarında aç karnını doyuran yüzlerce kahpe yazar var. Ölüm korkusundan olsa gerek hep zalimin yanında yer aldılar. Eğer HAK’kı ve haklıyı yazsalardı, doğruyu yazsalardı kendileri de 1909 yılında Galata Köprüsü'nden geçtiği sırada kurşunlara hedef olan HASAN FEHMİ BEY, 15 Mayıs 1919'da İzmir'e çıkan Yunan Efzun Alayı askerlerine karşı Türk direnişini başlatan sembol ismi olan HASAN TAHSİN, 12 Eylül öncesinin terör döneminde, birlik, beraberlik ve barış düşüncesini savunan yazılarıyla ön plana çıkan ABDİ İPEKÇİ, 4 Nisan 1980’de komünist militanlar tarafından düzenlenen silahlı bir saldırıda ölen İSMAİL GERÇEKSÖZ, İSMAİL GERÇEKSÖZ’ün intikamı için öldürülen ÜMİT KAFTANCIOĞLU, dini konularda yazılar yazan TURAN DURSUN, polis-mafya-siyaset ağının derin boyutlarını araştıran UĞUR MUMCU, resmi görüşe muhalif yazılarıyla bilinen KUTLU ADALI, Kemalizm, Laiklik ve Demokrasi üzerine yazıları olan AHMET TANER KIŞLALI, Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni HRANT DİNK gibi olacak diye korkuyorlardı.
SAĞ’ın, SOL’un, LAİK’in ANTİLAİK’in, ULUSALCI’nın, MİLLİYETÇİ’nin KÜRT’ün, TÜRK’ün birleşmesine izin vermediler. İzin vermedikleri gibi aralarına fitne sokarak kavga etmelerini sağladılar. Sokakta hiç amacı olmayan vatandaşı bile kavganın içine çekmeyi başardılar.
Türkiye’yi Ortadoğu’ya geçişte engel olarak görüyorlar. Türkiye düşerse Afrika ve Ortadoğu avuçlarının içinde olacak. Tüm şer odaklarının ülkemize saldırmasının en büyük temel nedeni budur. Saldırılar arttığına göre TÜRKİYE hedefine emin adımlar ve doğru bir şekilde ilerlemektedir. Vatandaş olarak bizlere düşen görev DEVLETİMİZE sahip çıkmaktır. Aksi takdirde tereyağından kıl çeker gibi bizi ayrıştıracaklar ve birbirimize kırdıracaklar.
Son hedefleri dünya genelindeki satın aldıkları gazetecilere istediklerini yazdırarak yaptıklarının doğru olduğunun algısını yaratmak. Ve ardından katliamları meşrulaştırarak, Müslümanların öldürülmesini hızlandırmak. Kendi memleketimizdeki satılık yazar ve gazetecilere itibar etmeyerek MİLLİ MÜCADELE’ye destek olmamız lazım.