Bursa'da halk otobüsünün çarpması sonucu beyin ölümü gerçekleşen ve organlarıyla 6 kişiyi hayata bağlayan kadının bebeği için başlatılan anne sütü kampanyasına ihtiyaç kalmadı.

Bursa'da 8 aylık hamile 35 yaşındaki Tuğba Dilmeç, geçtiğimiz pazartesi günü Namazgah semtinde bir halk otobüsünün çarpması sonucu kaldırıldığı hastane yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. 8 aylık hamile Dilmeç'in karnındaki bebek sezaryen ile alınırken, vasiyeti üzerine 6 organı kişiye yeniden can verdi.

Kaan ismi verilen bebeğin durumu ile alakalı Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Ek Hizmet Binası'nda basın toplantısı düzenlendi. Hastane Yöneticisi Doç. Dr. Soner Cander, "Geçen hafta trajik bir olay yaşadık. 32 haftalık bir kadın araç dışı trafik kazası sonrası hastanemize getirildi. Hamile kadının 32 haftalık erkek bir çocuğu oldu. Ancak bebeğimizi yoğun bakım ünitemizde takip ederken, geçtiğimiz cuma günü anne hayatını kaybetti. Hastamız bebeğiyle birlikte 7 kişiye hayat verdi. Bu durum sosyal medyada kampanyaya dönüştü. Bizim böyle bir talebimiz yok. Milletimizin ne kadar yardımsever olduğunu görmüş olduk. Çok güzel şeyler aldık. Şu anda süt ihtiyacımız bulunmamaktadır" dedi.

Yeni Doğan Yoğun Bakım Sorumlusu Doç. Dr. Mehmet Nevzat Çizmeci ise "Anne, 32 haftalık gebeydi. Bebek de bizim ölçümlerimize göre 34 hafta ile uyumluydu. Başlangıçta 2 kilogram doğdu. Bebekte beklenen ölçülerdeki gibi kilo kaybı oldu. Annesinin yaşadığı ağır tramvaya bağlı olarak bebek ciddi stresle doğdu. Bu bebekler doğduktan sonra bir takım sıkıntılar çekerler. Prematüre olmaları ve bu stres durumunun üst üste eklenmesiyle solunum sıkıntısı vardı. Bebek, şimdi kendi başına oda havasında nefes alıp veriyor. Yaşadığı sıkıntıdan dolayı beslenme sıkıntısı oldu. Ufak ufak ve halkımızın getirdiği sütlerle arttırmaya başladık. Bir süre yoğun bakımda izlemde tutmamız gerekecek. Prematüre bebekler, normal bebeklere göre organ sistemleri henüz gelişmemiştir. O süreci tamamlaması gerekiyor" diye konuştu.

"Anne sütü için hastanemizin telefonları kilitlendi"

Anne sütü için onlarca kişinin müracaat ettiğine dikkat çeken Çizmeci, şöyle konuştu:

"Hastanemizin telefonu kilitlendi. Halkın vicdanı ve duyarlılığı çok güzel bir şey. Şu anda ihtiyaç fazlası var. Bir süre organ sistemleri olgunlaşmadan doğmadığı için enfeksiyona açıktır. Uygun zamanlarda saklanmamış sütler de gördük. Bir kavanoz içerisinde geldi. Tabi bunları bebeğe veremeyiz. 32-34 haftalık bebekler emme, yutma ve nefes almasını koordine edemez. O yüzden biz onlara hortum takarız. Beslenmeyi bu yollarla yaparlar. Küçük olması, annesinin yaşadığı travma bebeğe birebir sirayet etmiş. Mide bağırsak sistemi ciddi stres altındaydı. Ufak ufak o stres çözülüyor."

Çizmeci, anne sütü için şehir dışından telefon aldıklarını, bebeğe sahip çıkmak isteyenlerin de olduğunu sözlerini ekledi. Ayrıca Çizmeci, Dilmeç bebeğin hastaneden ne zaman taburcu olacağı ilgili konuşmanın şu an için erken olduğunu söyledi.

"Anne sütü kampanyasının artık sonlandırılması gerekiyor"

Hastane Başhekim Yardımcısı Op. Dr. Nuran Çelik ise "Bebeklerin çok hızlı şekilde emzirilmesini istiyoruz. Bu bebeğin annesinin sütüne ihtiyacımız vardı. Ama annesini kaybettiğimiz için elde ettiğimiz sütler daha farklı haftalarda, aylardaki bebeklerin sütleri olduğu için asıl ihtiyacı olan sütten çok halkımızın bağışı gibi oldu. Tabi ki de faydası vardır. Ama bebeğin asıl ihtiyacı olan annesinin sütüdür. Diğer tedavi protokollerine geçiliyor. Bebeğimizin mevcut olan sütlerden çok kendi haftasındaki annesinin sütüne ihtiyacı var. Bebeğimiz şu anda çok iyi. Bağışçı olan 1-2 kişiyle aile temasta. Ailelerin karşılıklı anlaşması durumunda süt annelik konusunda devamı gelir. Anne sütü kampanyanın artık sonlandırılması gerekiyor" şeklinde konuştu.