KOCAELİ (AA) - ŞAHİN OKTAY - Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölüm Başkanı ve uluslararası ekonomi uzmanı Prof. Dr. Yusuf Bayraktutan, "Yüzde 3 ve civarında bir büyüme oranı, Türkiye ekonomisinin sahip olduğu potansiyelin çok gerisinde ve 2023 hedefleri ile OVP (Orta Vadeli Program) gibi ortaya koyulmuş temel makro hedefler açısından da yüzde 3 büyüme yetmez" dedi. 

Bayraktutan, Türkiye'nin 2014 yılı ekonomik büyüme verilerine ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, gerçekleşen büyüme rakamlarının beklentilerinin çok ötesinde olmadığını belirterek, özellikle geçen yıl döviz piyasaları ilintili gelişmeler, FED kaynaklı beklentiler ve belirsizlikler münasebetiyle son çeyrek için görece yavaş bir büyümeyi ve bunun da yıl sonu açısından değerlendirildiğinde yüzde 3 civarı gibi bir oran beklediklerini söyledi. 

İhracat kaynaklı büyümenin 2014'te önemli olduğunu, inşaatta nisbi bir yavaşlama görüldüğünü ama sektörün yine de büyümeye önemli bir katkı sağladığını vurgulayan Bayraktutan, düşük büyüme performansındaki temel faktörlerin ise iç tüketim harcamalarında ve tarımsal üretimde yaşanan düşüş olduğunu kaydetti.

Prof. Dr. Bayraktutan, döviz piyasalarında yaşanan oynaklık neticesinde Türk Lirası'nın Amerikan Doları karşısında değer kaybetmesi sonucu milli gelirin dolar bazında bir önceki yıla göre daha düşük bir değere tekabül ettiğini dile getirerek, "Bir yandan gelir artışı var ama gelir artışından daha fazla TL'nin değer kaybı var. Dolar kurundaki yükselme dolara çevrilmiş fert başı gelirin bir önceki yıldan daha düşük düzeye gerilemesine neden olmuş durumda" diye konuştu. 

Halihazırda öncü göstergelere göre Türkiye'nin 2015'te yüzde 3'e erişmeyi zorlayacak bir büyüme performansı sergilediğini aktararak, "Seçimin hemen sonrasında şekillenecek ekonomi yönetimiyle belirsizliklerin geride bırakılması ve ekonominin yeniden üretim-tüketim faaliyetleriyle canlılık kazanması 2023 hedeflerimiz açısından temel ihtiyaç" ifadesini kullandı. 

- "Yüzde 3'lük büyüme yeterli değil"

Prof. Dr. Bayraktutan, büyüme rakamlarının, beklentilerin altında kalsa bile gelişen piyasalar ortalaması civarında olduğuna dikkati çekerek, "Türkiye, çok yüksek oranlı büyüme performansı olan Çin dahil olmak üzere Uzakdoğu ülkelerini bir kenara bırakırsanız benzer konumdaki ülkelerle karşılaştırılabilir bir büyüme ortaya koyuyor ama bu bizim için yeterli değil. Yüzde 3 ve civarında bir büyüme oranı, Türkiye ekonomisinin sahip olduğu potansiyelin çok gerisinde ve 2023 hedefleri ile OVP gibi ortaya konmuş temel makro hedefler açısından da yüzde 3 büyüme yetmez" değerlendirmesinde bulundu.

Artan nüfus, genç nüfus, istihdam ihtiyacı gibi açılardan değerlendirildiğinde Türkiye ekonomisinin mutlaka yüzde 5 gibi bir büyümeyi hızla yakalaması gerektiğini vurgulayan Bayraktutan, özellikle seçimler sonrasında büyüme odaklı yapısal reformların acilen hayata geçirilmesinin önem arz ettiğini aktardı.

Bu yıl büyümenin motoru olan ihracatı otomotiv sektörünün sırtladığını dile getiren Bayraktutan, sözlerini şöyle tamamladı:

"Konu ihracat olduğunda özellikle AB pazarı Türkiye açısından çok önemli. AB'de toparlanma beklenen hızı bir türlü yakalayamadı. Dolayısıyla, Avrupa'ya çalışan imalat sanayi başta olmak üzere ihracatçı kesimler alternatif pazarlara yönelme ihtiyacıyla karşı karşıya. Alternatif pazarlar içinde de Ortadoğu'da halen devam eden bir belirsizlik var. Suriye, Irak sorunlarına şimdi bir de Yemen eklendi. Dolayısıyla, Türkiye yeni pazarlara erişme fırsatları bakımından zorluklar çekiyor.  Bütün beklentimiz, umudumuz; Avrupa'da uygulanan para politikalarının ekonomiyi canlandırması, büyümeyi daha önceki yıllara göre daha iyi düzeylere taşıması. Avrupa'nın satın alma gücü dünyanın geri kalanıyla kıyaslandığında, Avrupa ülkeleriyle ticaret Türkiye için çok önemli. Yani AB'de oluşabilecek bir canlılık, Türkiye ekonomisini destekleyecek en önemli faktörlerden biri olacak."