Malatya’da müzik enstrümanlarına olan ilgi son yıllarda artmaya başladı. Özellikle bağlamaya olan ilginin çok olduğunu söyleyen Ender Müzik işletmesinin sahibi Ender Bektaş, “20 yıldan beri bu işi yapıyorum. Bağlama, gitar, keman, ney, kaval, üflemeli sazlar, yaylı sazlar olmak üzere mümkün mertebe tüm müzik aletlerini satışını yapıyoruz” dedi.

“Kendi kültüründeki enstrümanlar çabuk öğreniliyor”

“Bir enstrümanı kullanabilmek için önce kendi kültürümüzdeki enstrümanların öğrenilmesi gerekir” diyen Berktaş, Malatya Yenigün gazetesine şunları anlattı: “Bir insanın kendisine yakın duyduğu müzik formundaki enstrümanları çalması daha kolaydır. Her ülkenin enstrümanı o ülkenin vatandaşına daha yakındır. O enstrümanı daha rahat çalma kabiliyeti vardır. Bizde en çok bağlama kullanılıyor. 80’lerden sonra bağlamaya aşırı bir ilgi var. Bu anlamda güzel bir gelişme var. Bağlamanın gelişmesinde birçok halk sanatçımızın emeği oldukça büyük. Özellikle Arif Sağ’ın emeği var, bağlamının 80’li yıllardan sonra önem kazanmasında. Daha önceleri bağlama yine vardı, ama gitara daha çok bir meyil vardı.”

“Bu yanlış bir söylem”

Saz kelimesinin vatandaşlarca yanlış algılandığının altını çizen Berktaş, “Bağlama dünyanın en eski sazlarından. Diğer birçok saz ondan sonra gelmiş. Şunu bazı vatandaşlarımız karıştırıyor. Saz genel anlamda bütün enstrümanlara verilen bir isimdir. Bizde uzuna saz demişler de kısaya bağlama demişler. Böyle bir şey yok. Bu yanlış bir söylem. Şöyle olması gerekir: Uzun bağlama, kısa bağlama. Ritim saz, üflemeli saz, yaylı saz bunlar genel saz ailesidir” dedi.

“Bir enstrümanı herkes çalabilir”

Her insanın bir sanat dalında başarılı olabileceğini dile getiren Berktaş, “Herkes enstrüman çalabilir. Eskiden nota vardı. Ama bizde usta çırak ilişkisi daha ön plandaydı. Yetenekli insanlar o usta çırak ilişkisine girip ustasından bir şeyler kapabiliyorlardı. Kaldı ki bir enstrümanı herkes çalabilir” diye konuştu.

“İnsanın içindeki istek çok önemli”

Kendisinin de hem çalıp hem de söylediğini belirten Berktaş, sanatın yaşının olmadığını dile getirerek şunları belirtti: “Ben de hem çalıp hem de söylüyorum. Ben burada aynı zamanda bağlama eğitimi veriyorum. Sadece bağlama çalmıyorum tabi ki. Ut da çalıyorum. Ayrıca diğer enstrümanlara da yakınım. İnsanın içindeki istek çok önemli. Yeteneğiniz var, ama siz o yeteneğini belli süreç zarfında emek verip belli bir noktaya götürmezseniz, bu ortaya çıkmaz. Enstrümanın yelpazesi çok geniş. Sanatın yaşı yok. Tabi ki verim alabilmemiz için belli bir yaştan başlamak gerekiyor. 7 yaşın bitmesi lazım, ağaç yaş iken eğilir. Ama 7-8 yaşında başlanacak diye bir kaide de yok. Bizim emekli olan öğrencilerimiz de var. Yani 7’den 77’ye diyebiliriz. Erken başlamanın avantajı var.”

Berktaş: İlk hedefimiz 3 ay

Bir vatandaşın 6 aylık bir zaman diliminde enstrüman çalmayı öğrenebileceğini dile getiren Berktaş, “Kurslarımız ilk etapta 3 ay süreyle. Gelen kursiyerler öncelikle kaç ayda öğrenebileceğini soruyorlar. Biz süreyi çok uzattığımız zaman çalışan kursiyerlerimiz olduğu için yarıda bırakabiliyor. İlk hedefimiz 3 ay sonra bir 3 ay daha. Yani toplam 6 ay. 6 ayda vatandaş sıfırdan belli bir noktaya gelebiliyor” dedi.  (Malatya Yenigün)