Günümüzde yaşam şartları gereği yoğun iş temposu, koşturmaca, şehir hayatı derken aslına bakarsak hepimiz duygusal olarak oldukça hassas ve yorgun hale geldik. Bu durumun bir yansıması olarak beslenme tarzımız da tabi ki değişime uğradı.
Yaşantımız gereği pratiklik de oldukça önemli bir hal aldığından; geçmişe göre günümüzde daha sağlıksız, yüksek kalori içeren fast-food tarzı gıdalarla beslenmek durumunda kalabiliyoruz. Farkında olmadan yediğimiz gıdalar değişiyor aslında.
Tat konusunda oldukça tatmin edici ama bir o kadar da sağlığa zararlı bu gıdalara bağımlı hale gelir olduk. Bu durum zincirleme olarak beslenme konusundaki doyumsuzluğumuzu da beraberinde getirdi. Çoğumuz bilinçsizce beslenip, ölçü konusunda aşırıya kaçabiliyoruz. Bazı dönemlerde de duygusal nedenlerden dolayı meydana gelen yeme krizleri yaşayabiliyoruz. Mutsuz olduğumuzda, yalnız hissettiğimizde, stresli ve sıkıntılı zamanlarımızda, tartışma ya da gerginlik yaşadığımız zamanlarda bir kısır döngü içerisinde yemek yemek oldukça cazip hale geliyor maalesef. Sizler de kendinizi yemeye verip, abur cuburlarla sorunlarınızı unutup mutlu olmaya çalışıyorsanız ; gece atıştırmaları yapmak alışkanlık haline geldiyse bilmeniz gereken önemli bir gerçek var. ’Yedikleriniz sizi mutlu etmiyor.’
Tavsiyem kendinizi yemeye adamak yerine, içinde bulunduğunuz duygusal durumdan kurtulmaya çalışmanız olacaktır. Kısa süreliğine ortam değişikliği, açık havada bir yürüyüş ya da sevdiğiniz insanlarla bir arada güzel vakit geçirmek kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlayacaktır. Sevdiğiniz aktiviteleri de bu zamanlarda yapabilirsiniz. Sorunlarınızı küçültmek için mantıklı, size zarar vermeyecek çözümler aramalısınız. Unutmayın ki çözüm tıka basa yemek değil. Eğer yiyerek sorunlarınızdan kaçmaya çalışıyorsanız sadece o anı kurtaracaksınız. Ama ilerleyen dönemlerde kontrolsüz kilo artışı, sizi oldukça huzursuz edecektir. Özellikle böyle zamanlarda tükettiğiniz aşırı kalorili şekerli ve yağlı gıdalar, vücudunuzda yağlanmalara sebebiyet verecektir. Bu yüzden kendinizi estetik açıdan ve duygusal olarak daha kötü hissedeceksiniz ne yazık ki. İşte tüm bu sebeplerden dolayı, size yediklerinizi değiştirmeyi tavsiye ederim. Yoksa birçok kişinin muzdarip olduğu çağımızın önemli hastalıklarının başında yer alan obeziteyle karşılaşmanız an meselesidir. Bunun için her sabah güne mutlaka mevsim yeşilliklerinden oluşan, beyaz peynir , haşlanmış yumurta, kepek ya da tam buğday ekmeğinden oluşan zengin bir kahvaltıyla başlamalısınız. Öğlen yemeğiniz kahvaltıya göre biraz daha hafif olmalı; sebze yemekleri, yoğurt , bulgur pilavı, et, tavuk, balık gibi besinleri tüketebilirsiniz. Akşam yemeğinizde ise mevsim yeşilliklerinden oluşan salata, yoğurt, 1-2 dilim kepek/tam buğday ekmeği veya kurubaklagil tüketmeniz sağlığınız açısından yararlı olacaktır. Ayrıca ara öğünlerinizde çikolata, puding, tatlı türleri ya da cips gibi aşırı tuzlu gıdalar yerine meyve, süt ,yoğurt/ayran, ceviz, badem, fındık , kuru kayısı gibi çok daha sağlıklı gıdalara yer verin. Bol su tüketmeyi ihmal etmeyin. Kısacası size emanet olarak verilen bedeninize iyi bakın. Hepinize sağlıklı haftalar diliyorum.
