Seyran Park
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
Hakkı Yiğit

Bu Güven Zedelenmemeli

24 Ocak 2012 - 15:09 Yorum: 4

BU GÜVEN ZEDELENMEMELİ

Mütedeyyin bir arkadaş ile arabasına doğru ilerliyoruz.

Arabaya yaklaşınca eğilip eliyle arka kapıyı siliyor ve “şuraya bak, gördükçe içim cızz ediyor” diyor.

Meğer bir önceki gün arabası  park halinde iken birileri tarafından çizilmiş.

Sigortan yok mu? Halledersin dediğim de;

“Sigortam var olmasına var da; ama niye çizilsin ki? Geçtiğimiz yıl sıfır aldım hemen niye boya yesin ki?” diyor.

Niye bunu anlattım.

Gazetede bir haber gözüme ilişiveriyor.

Uludere’de terör sanılarak öldürülenlerin ailelerine verilmesi düşünülen 100 bin lira meclisten görüşülerek 150 bin liraya çıkartılmış.

 Haberi okuduğumda gayri ihtiyari “acaba verilmesi kararlaştırılan bu para yüreği yanan annelerin, babaların, eşlerin, geriye kalan yetimlerin yüreğinden yanan ateşi söndürecek mi?” diye düşündüm.

Verilecek olan 150 bin lira vefat edenleri geri getirebilecek mi, yaraları saracak mı? Gönüllerde bir sevgi, kardeşliğe bir katkı, sarsılan güveni kazanmaya, kırık ve buruk kalpleri kazanmaya, olayın ilk günlerinde kaderleriyle baş başa bırakılan bu insanları yalnız olmadıklarına dair duyguları geliştirecek mi?

Elbette verilen tazminatı görmemezlikten gelmiyor, önemsiyorum.

Bu zaten devletin görevi, görevini yapıyor, yapmalıdır.

Bunun vatandaşa, devlet, meclis tarafından verilen bir lütuf edasıyla yapılan haberleri de işin doğrusu yadırgıyorum.

Akşam bir TV. kanalında Uludere’de öldürülenlerin yakınları konuşturuyor.

Bir baba, devletin verdiği parayı almayacağını, diğer bazı ailelerin de almayacağını, kendilerine para değil, bu olayın perde arkasının aydınlatılmasını istediğini ifade ediyor.

Babalar, yüreği yanan anneler, dul kalan eşler, yetim kalan çocukları verilecek paranın miktarı değil; öldürülenlerin kanlarının yerde kalıp kalmayacağı ilgilendiriyor.

Düşündüm çizilen bir araba, yıkılan bir ev, kaybolan bir eşya, gurbete çıkan bir evlat yürekleri cızz ederken; yanlışlıkla –ki yanlışlıkla vurulduğundan ziyade tuzağa düşürülerek öldürüldüğü, karanlık güçlerin parmağı olduğu düşüncesi toplumda inanç ölçüsüne varılacak kadar hakim- öldürülen bir değil 35 kişi anaların, eşlerin, babaların, evlatların, bacı ve ağabeylerin… yüreğinde nasıl bir ateş yakar…

Uludere faciası doğru okunmadı, okunmuyor halen…

İktidar orada yüreği yananların güvenini, duasını alamadı bence….

Krizler fırsatlara dönüşülmedi….

Dostların güveni sarsıldı,  şer düşünenlerin yüzü güldü…

Sayın başbakanımız, Cumhurbaşkanımız gibi ileri gelen büyüklerimiz yüreği bu acıyla burkulduğuna inanıyorum.

Ancak halkımızın yüreğini ve gönlünü mevcut liderlere açtığı kadar maalesef onlar bu konuda daha olayın ilk gününde onların yanında olduklarını hissettiremediler.

Daha ilk günde onları başkalarının kucağına bıraktılar.

Ve bu güne kadar da bir baş sağlığı için de olsa ziyaret etmemiş bulunmaktalar.

Açık yüreklilikle “ biz halkımızın huzuru sağlamak, kardeşliğimizi pekiştirmek için mücadele ederken maalesef istenmeyen bir hata, yanlışlık oldu. 35 vatandaşımız can verdi. Ölenleri geri getirmemiz mümkün değil ancak en kısa zamanda bu olayın bir hatadan mı, tuzak mı olduğu tespit edip gerekeni yapacağız. Kim olursa olsun cezasını alacaktır, bu suça katılan hiç kimse terfi, takdir edilmeleri şöyle dursun en kısa zamanda görevden alınacaktır. Bütün halkımızdan özür diliyoruz” diyemediler.

Mavi Marmara olayında öldürülen vatandaşlarımız için İsrail’den özür bekleyen bir iktidar yanlışlıkla öldürülenler için kendi vatandaşlarında, öldürülenlerin ailesinden özür dileme erdemliğini gösteremiyor.

Ne yaman bir çelişki.

Bu çelişki iktidara bel bağlayanların yüreğini cız ettiğine inanıyorum işin doğrusu…

Bu güne kadar hiçbir kişi ve iktidara nasip olmayan bir güven beslenmektedir.

Kürd’üyle, Türk’üyle, Doğu’su ile Batı’sı ile herkesimden güven beslendi, beslenilmektedir.

Bu güvenin sarsılmaması lazım bence.

Yoksa iktidarın 2011 seçimlerinde söylediği

“Beraber yürüdük biz bu yollarda

Beraber ıslandık yağan yağmurda

Şimdi dinlediğim tüm şarkılarda

Bana her şey seni hatırlatıyor” şarkı sözleri bir geçmiş adına bir hayıf, hüzün; gelecek adına da bir ümitsizlik, aldanmışlık ve vefasızlıktan öte bir mana ifade etmeyecektir bence. 

YAZARIN DİĞER YAZILARI