EHL-İ BEYT BAĞININ BÜLBÜLLERİ YETİŞTİREBİLMEK
Malatya Belediyesi tarafından 9 Ocak Cumartesi günü Belediye Konferans Salonunda Ehl-i Beyt Paneli gerçekleştirildi.
Bu panelden dolayı belediyemizi tebrik ediyorum.
Sadece belediyeyi mi?
Elbette hayır.
Malatya"mızda kardeşliğin ve dayanışmanın oluşuma katkısı çok olan Sayın Eşref DOĞAN, Sayın Hasan MEŞELİ ve Sayın Erdoğan ÜNVERDİ de teşekkürü fazlasıyla hak edenlerden
Çünkü isimlerini zikrettiğim bu büyüklerimiz gönüllerini ve kapılarını herkese açıyorlar
Tutundukları yol; sevgi, kardeşlik, saygı, hoşgörü yolu
Dillerindeki vird-i zebanları; Kin ve nefrete zamanımız yok Zalim olmaktansa mazlum olmayı tercih etmek lazım Alevilik İslam dışı değil, bilakis İslam"ın ta kendisidir Yaratılı olarak Allah (c.c), peygamber olarak Hz. Muhammed (sav) kitap olarak Kuran-ı Kerimimiz varken bu ihtilaf da niye diye sorabiliyorlar
Eşref Doğan dede, her fırsatta gelin mezhep İmamlarımız Ebu Hanife"yi, İmam-ı Şafii"i, Ahmet b. Hambeli, İmamı Maliki, tekrar iyi bir okuyalım Onları hakkıyla tanıyalım.
Onları tanıdığımızda onların Ehli Beyt âşıkları, Ehli Beyt şehitleri olduğunu göreceğiz. diye çağrıda bulunuyor
Maalesef ne aleviyim diyenler, Kuranı, peygamberimizi, Hz. Ali"yi, Ehl-i Beyti, Hoca Ahmet Yeseviyi, Hacı Bektaşı Veliyi, Yunus"u okuyup anlama yolunda ciddi gayret ediyorlar; ne de sünniyim diyenler Kuranı, Peygamberlimizi, Ehli Beyti, H Hacı Bektaşı Veliyi hakkıyla okuyup öğrenme derdindeler
Hal böyle olunca mesele kördüğüme dönüşüveriyor
Benim babam senin babanı dövere dönüşüyor
İşte bundan dolayı okuma özürlüsü olan bir toplumda Ehl-i Beyt Sevgisi gibi paneller önem kazanıyor
Sayın, DOĞAN; MEŞELİ; ÜNVERDİ"nin söylem ve demeçleri çok önem arz ediyor
Muhataplarını doğru bilgilendiren, tarihteki olup biten vakalardan doğru dersler çıkarabilen, yaşadığını anı iyi okuyabilen ve bunları hakperestçe aktaran, anlatan büyüklerin varlığı çok önem arz ediyor
Çok şükür Malatya"mız bu konuda şanslı
Her ilde böyle akl-ı selim, kalb-i selim değerli büyükler yok çünkü
Her ilde geleneksel hale dönüşen Ehl-i Beyt Paneli yapılmıyor
Programa konuşmacı olarak katılan Hitit Üniversitesi Hacı Bektaşı Veli Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Osman Eğri Beyefendiye gelince
O artık bir Malatyalı sayılır...
Bu panelin müdavimlerinden oldu
Bu tür güzelliklerin gelişmesinin mimarlarından
Ehl-i Beyt sevgisinden mahrum bir gönül kalmasın diye çırpınıp duranlardan
Ehli Beyt"in bir sulh, sevgi, şefkat, merhamet, hoşgörü adacığı olduğunu göstermek, anlatmak derdinde
O her fırsatta, Peygamber Efendimiz (sav)"in hanesinde yetişen ve O"nun kızıyla evlenen Hz. Ali ve ailesinde kin ve nefretin, düşmanlığın, hırçınlığın, zulmün olması hiç mümkün mü? diye soruyor
Ve cevabını da yine tarihten veriyor
Bu tür kalbi ve manevi pislikler, virüsler, hastalıklar ancak intikam duygusu ile yatıp kalkan Hindin, Ebu Süfya"nın hanesinde yetişenlerde neşet edebilir
İşte tam bu noktada nasıl bir aile olduğumuzun önemi kendiliğinden ortaya çıkıyor
Hangi ortamda yetiştik, hangi ortamda, psikolojide, iklimde yetişiyor çocuklarımız
Acaba meyvesi Ehl-i Beyt olan sevgi, merhamet, şefkat, adalet, doğruluk gibi değerler mi beslenme kaynaklarımız; yoksa meyvesi Yezid"ler olan/olacak olan kin, nefret, aldatma, zulüm, isyan, kötü ahlakın her çeşidi mi bizim beslenme kaynağımız
Bu gün bizim için can alıcı nokta işte budur?
Sayın Eğri Hocam kendisiyle Ufuk Tv. yaptığımız programda söylenecek her şeyi söyledi
Sözün faciayı anlatmaya kifayet etmediği yerde gözyaşları devreye girdi
Bilmezdim
Şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerin kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce diye Orhan Veli,
Ağlarım ağlatamam; hissederim, söyleyemem,
Dili yok kalbimin, ondan ne kadar bîzarım! diyen Akif gibi kelimelerin kifayetsizliği karşısından gönül diliyle konuştu
Akan gözyaşları Kerbela"da akan kanın zayi olmadığının bir göstergesiydi aslında
Asırlar geçse de çok şükür Ehli Beyt sevgisi gönüllerde eksilmemiş
Akan kanlardan bir gülistan oluşuvermiş
Ve o bağın bülbülleri kıyamete kadar firak ve vuslat aşkıyla yanıp tutuşmaktalar
Kerbala faciasında akan kanlardan meydan gelen gülistanın kıyamete kadar kurumayacağını, solmayacağına inancım, imanın tamdır
Ama Her devirde ve zamanda, her beldede, dünyanın her coğrafyasında bu bağa yakışır bülbüllerin şakıması konusunda ise bu kadar emin değilim
Çünkü bülbüllerin varlığı dedelerimizin, hocalarımızın, gönül erenlerimizin, bizim himmetlerimize bağlıdır