Diyojen bir gün, sokakta devlet hazinelerinden küçük bir şey çalmış bir adamın yakalanıp mahkemeye götürüldüğünü görünce:
“Büyük hırsızlar, küçük hırsızı yakalayıp götürüyorlar” demiş.
* * *
Sokrates idama mahkum edilince karısının ağlayarak:
“- Ah Sokrates! Haksız yere öldürürüyorsun.” demesi üzerine O gülerek:
“- İyi ya! Yokse sen benim haklı yere mi öldürürmemi mi isterdin.”
* * *
Büyük İskender, hocası Aristoteles’e:
“- Lider için adalet mi daha önemli yoksa cesaret mi?” diye sorar.
Aistoteles:
“Adalet olduğu zaman, cesarete gerek kalmaz” der.
* * *
Atina halkı, yöneticilerinden fena halde şikayetçiydi; ama onları nasıl göndereceklerini bir türlü biemiyorlardı. Tartışmaların sonunda somut bir fikir çıkmıyordu.
Bir gün Antisthenes kürsüye çıktı.
“Atinalılar! Size bir teklifim var. Hemen bir kararname çıkarıp bütün eşeklerin at olduğunu ilan edin. Bundan sonra da eşeklere eşek demeyin, hep at deyin.”
“Peki bunun bize ne faydası var?” diye sorduklarında Antisthenes:
“Ne demek ne faydası var? Yeni yöneticiler konusunda anlaşamadığımıza göre, çözüm bulanana kadar eşekler tarafından yönetilmek utancından kurtulmuş oluruz.”
* * *
Bir bilgeye “Yoksulluk kaç gün sürer?” diye soduklarında “kırk gündür” diye cevap vermiş.
Peki demişler kırk gün sonra ne olur?”
Alışırsın” demiş.
* * *
Mevlana talebeleri ile yürürken; yol kenarından birkaç köpeğin sarmaş dolaş uyuduklarını görürler.
Yanındaki talebelerden birisi :
“Güzel bir kardeşlik örneği, keşke insanlar da bundan ibret alsa” der.
Mevlana, tebessüm ederek karşılık verir.
“Aralarına bir kemik atıver de gör bakalım kardeşliklerini...”
(Bilgelik Hikâyeleri’nde…)
