Seyran Park
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
Hakkı Yiğit

Cinnet Hali…

23 Haziran 2014 - 15:19 Yorum: 1

Tüm gazetelerin manşetleri ünlü bir biyoloji Prof’nun “Evrim Teorisi”ni gerçekleştirdiğine dair haberler ile arz-ı endam eder…

Tv’lerde evrim teorisinin nihayet ilmen gerçekleştirildiğine dair haberler “flaş… flaş…” “son dakika…” diye verilir.

Ve izleyiciler pür dikkat Tv’lere kilitlenir…

Kamuoyunun böyle önemli ve ilmi bir meseleye karşı duyarlılığın oluşması adına alt yapısı sağlanır…

Tüm yurttaşların, izleyicilerin Tv’lere kilitlenebileceği en uygun saat kuyumcu hassasiyeti ile ilmi ve istatistiği verilerden istifade edilerek yapılan toplantıların ardından belirlenir.

Ve nihayet belirlenen vakit, an gelir.

Ünlü Prof.’un karşısına, zat-ı muhterem kadar olmazsa da, sözde ünlü kelli felli ilim adamlarında, film adamlarından, gazetecilerden… kişilerden itina ile seçilerek arka fon olarak dizilir.

Sorular… Sorular… Sorular…

Aklından geçtiği her şeyi sorma hürriyetinin kendisine sunulduğu şehvet ile ağzı olanın konuştuğu demokratik bir ortamın cazibesi ile sorular… sorular…

Ağzının ne söylediğini kulağının duymadığı, duymasının da gerektirmediği, aranmadığı sihirli, büyülü ekranlarda reyting kılan bir ilmi program…

İzleyicilerden biri tüm medeni cesaretini toplasa da yine de bir güvercin ürkekliği ile:

  • “Hocam yani gerçekten siz evrim teorisini gerçekleştirdiniz mi?”

Burnunda kıl aldırmayan bir eda ile Ünlü Prof:

  • “Evet, gerçekleştirdim.”
  • “Hocam, sizin karasineği sivrisineğe dönüştürdüğünüz basılı medyada yazılıp çiziliyor, görsel medyada söyleniliveriyor. Bu gerçekten doğru mu, mümkün mü?”
  • “Evet; aynen öyle…”
  • “Hocam affedersiniz yanlış anlamayın ne olur. Bizim cahilliğimize ve merakımıza bağışlayın ama bunu nasıl başarabildiğinizi bizlere göstermeniz mümkün müdür?”

“Siz bana inanmıyor musunuz?” dercesine kaşları çatık bir şekilde ilim adamına yarışır bir vakur ile, kemali ciddiyetle elini cebine atar.

O esnada nefesler tutulur… Yönetmen sağa sola emirler yağdırır… Kameramanlar koşuşurlar ve ağır çekim modu ile yakın takip görüntü ve uygun bir melodi eşliğinde itina ile kayıt yapılır.

Bizim Ünlü Prof tüm izleyicilerin ve hazîrunun göreceği bir şekilde cebinde bir alet çıkarıverir ve herkesin duyacağı bir eda ile:

- “ Kalemtıraş ile efendim… Kalem traşla…”  

Evet; sevgili okurlar!

Bu günlerde bilhassa ülkemizde ve yakın komşularımızda, Ortadoğu’da sadece bizleri değil tüm dünyayı etkileyecek olağanüstü bir değişim, gelişim yaşanırken; akıl almaz olaylar olup bitiyor iken kimilerinin “Yeni Bir Türkiye”, “ümmet”, “din”, “vatan millet Sakarya” adına “paralel yapı” edebiyatı ile yatıp kalkmaları; olup biten her olumsuzluğu, kaderi ve kendi ihmalkârlıklarını, iradelerini inkâr edercesine paralel yapıya bağlamaları bana ne hikmetse karasineği sivrisineğe dönüştüren ünlü Prof’u çağrıştırıyor…

Tam bir cinnet hali…

YAZARIN DİĞER YAZILARI