Fethi Gemuhluoğlu ve Dostluk Üzerine Mülahazalar
Üstad Sadık Yalsızuçanların hazırladığı Dostluk Üzerine Önce Selam Sonra Kelam Fethi Gemuhluoğlu kitabı Timaş yayınlarından çıktı
Fethi Gemuhluoğlu ile geç tanışan talihsizlerdenim
Kendisinin ismini ilk kez ne zaman duyduğumu bilmiyorum.
Ama Onun dünyasına nufuz etmeme Üstad Sadık Yalsızuçanlar, Kamuran Sezer ve oğlu Ali Bey"in vermiş oldukları bir panel vesile olmuştu
Şu mübarek Anadolu topraklarında ne erenler yetişmiş meğer
Ne mümbit topraklardır bu Anadolu bozkırları Ali cenap, cömert
Gemuhluoğlu bir aşk insanı
Hiç âşık olmayanı adamdan saymayacak kadar aşka iman etmiş bir adam
Kâinatın mayası, sevgi ve muhabbet olduğunu bilen onun bu halini yadırgamaz elbet
Aşk şarabıyla sarhoş olan dostlar aramakla geçmiş Gemuhluoğlu"nun ömrü
Evvela insan kendisine dost olmalı diyor
Kendini bilmeyen ve kendisine dostça bakmayan kime ne verebilir ki?
Her şeye dost olmayı tavsiye eder O Ölüme dahi
Birbirine kesesini, karısını emanet edemeyenlerin kalkıp da İslam"ı kurtarmaya kalkışanları alaylı bir dille ikaz ederken bizlere neyi, nerde kaybettiğimizi hatırlatıveriyor.
Emin olmayan, dost olmayan, nasıl dost doğru yola erişebilir ki
Gemuhluoğlu"nun lügatinde İslamiyet, insanlıktan ibarettir.
Bütün plan ve projesi, söylemi ve eylemi dostluk üzerine kurulmuştu
Onun içinde Necip Fazıl"a kendilerinin (küfrü) yıkmak için geldiğini ifade ederken; kendisinin ise inşa için var olduğunu söylüyor
Onun hayat felsefesi, var oluş gayesi aşk, dostluk, inşa idi.
O Narın da hoş,
Nurun da hoş.
Kahrın da hoş
Lutfun da hoş
Ne varlığa sevinirim,
Ne yokluğa yerinirim diyen Yunus"un yolundaydı
Tenkit etmekten tebliğe zaman bulamıyoruz,
Dişiniz fırçalayınız fermanı karşısında ağzında bir dişi çürük olan kimsenin Kelime-i Şahadet getirmesinden utanması lazım,
Kardeşim adam tıraş olmak zahmetinden kurtulmak için sakal bırakacak, öteki içtimai adaba uygunluk endişesiyle her gün tıraş olacak; sonra da biz kalkıp tıraş olmayanı daha kâmil Müslüman ilan edeceğiz. Olur mu böyle şey? Dişini fırçalamayanların suçu sakalını kesenlerden az mı kardeşim Satırları yüzüme inen bir sille
Yüzüm kızararak okuyorum Şok etki ediyor
Yahu insan bu kadarda açık konuşmaz ki diye nefsim isyan ediyor
Nebevi hayatın sosyal hayatımızdan ne kadar da uzaklaştığını, dışlandığının, nasıldı şekilci ve şabloncu olduğumuzun çığlığıdır bu sözler
O bir gönül adamı olmanın yanında eylem adamıdır da
Zamanın da diğer varlıklar gibi yaratılmış olduğun söylüyor
Gündüzler yetmez bize, gecelerde çalışmak lazım diyor
Aradaki farkı ancak hummalı bir çalışma ile kapatılacağını bizlere hatırlatıyor
Çünkü O yeni bir dünyanın inşasına soyunmuştu
Ergeç Bediüzzamanın da müjdelediği Osmanlı"nın hamlini vazedeceğine inanıyordu
Bunun içinde çok çalışmak lazımdı
Ve bundan dolayı Diojen gibi adam aramaya kendini vakfetmişti.
Hiçbir parti, cemaat, ideoloji, kurum, sistem, tarikat farklılığını gözetmeden kutsala ve değerlere saygılı adam alıyordu
O elinde tutulursa Anadolu insanının çok şeyler yapacağına inanıyordu
Çünkü ecdadımız Osmanlı"ya Allah"ın vermiş olduğu kutsal görev ve misyonun halen devam ettiğine sıdk ile iman ediyordu
Bütün plan ve projesini büyük insanlar yetiştirmekten ziyade; yaratıcısıyla, kendisiyle, geçmişiyle, tarihiyle, barışık insanı kâmil yetiştirmek üzerine kurmuş
Buna yönelik söylemlerde bulunmak kolay amma eylemlerde bulunmak o kadar kolay değil
Birazcık servet ve mülkiyet kazanılınca kazandıklarını kaybetmemek için kendi kurum ve kuruluşunu, servetini, müessesini merkeze alıp, müntesiplerini, çalışanlarını, dostlarını, insanları göz ardı eden niceleri gelip geçmiştir bu fani dünyada
Ama Gemuhluoğlu"nun dünyasında daima merkeze insan, birey varolmuştur
Çünkü O büyük rüyaların adamıydı
Rüyaların, hayallerin insanı kamillerle hakikate dönüşeceğini biliyordu
Rüyasında dahi küçük düşünen kimselere itibar etmez
Istırap insanıdır O
Istırap, ruhun iksiri olduğunu çok iyi bilir.
Büyüklüğün, büyüklerin kaderidir, zamanlarında anlaşıl(a)mamaları
O bunun farkındadır ve bunun için de hiçbir zaman kırılmaz, darılmaz
Bu yol uzundur
Menzili çoktur
Geçidi yoktur
Derin sular var
Dövene elsiz gerek
Sövene dilsiz gerek
Sen derviş olmazsın
Derviş gönülsüz gerek diye Yunus"tan el almıştır o
İncinse de incitmez
Yıkmak için değil yapmakla mamur olduğunu şuurundadır
Oğlu Ali Beye yazmış olduğu mektup, her gencin başucuna asması gerekli öğütler ihtiva ediyor
O sık sık annesinden bahsederken, aslında ilim, irfan edeb neslinin nasıl yetişeceğine işaret ediyor
İlk muallim(e)lerden var olması gereken meziyetlere işaret ediyor
Bir gün ümmi annesi eline aldığı bir çöpü Kuran harflerinin üzerinde gezindirirken Benim okuma yazmam yok oğul, böyle yaparsam ola ki Allah bana bir hatim sevabı yazar der.
İşte neslimizin, bizim, ailemizin, hanımlarımızın, cemiyetimizin muhtaç olduğu ruh, iman, irfan
Bu gün tekrar o ümmi analarımızın imanına muhtacız
Bizim yitiğimiz çok bilmemek, ilim, teknik, teknoloji değil
Onlar çok basit şeyler
Bizim ve neslimizin bu gün ihtiyaç duyduğu şey; bu ümmi analarımızın imanı, saffeti, samimiyeti, aşkı, heyecandır kısacası Fethi Gemuhluoğlu"nun taşıdığı ruhtur, misyondur
Dostluk Üzerine bir çırpıda okunulup sonrada kütüphaneye konulacak bir kitap değil
Hayata geçirilmesi gereken prensipleri va"z eden bir kitap
Okuru dostça insanı kamil olmaya çağırıyor
Bu tür erenlerin hayat hikâyelerini ihtiva eden kitaplar okunmalı okutulmalıdır nesillerimize
Böylece belki neleri yitirdiğimizi fak ederiz de, yitiğimizi arama adına yollara koyuluruz
Ve o yollarda dostlar ediniriz
Zaten birçok dostluklarda yollarda edinilmiyor mu?