İhsan KALENDER 25 Şubat 2010 - 21:34
Meğer BAM teline dokunmuşum. Bir dedim bin VAH işittim..!..DOKTOR olmak ahlaksız olmak değildir. HİPOKRAT yemini muvacahesinde NAMUSU dairesinde görev ifa etmektir. PROF oldunuz diye, DOÇENT oldunua diye, UZMAN oldunuz diye, MİLLETİN canıyla kanıyla oynayacaksanız , mesele var demektir. Hem devletin TEKNİK EDEVATINI kullanın, hem de VATANDAŞIN CANINA okuyun..!.. Hangi kitap buna cevaz verir..!.. Ya benim dediklerimi anlamak istemiyorsunuz, yada dikine su akıtmaya çabalıyorsunuz..!.. Mesela benim birinci sınıf muayene ve tedavi hakkım var. Sana geldim. Sen devlet adına TABABETLE yükümlü hekimsin. Diyorsun ki; muayene-haneme gelmelisin. Gelmezsen olmaz diyorsun. Ameliyat gerekiyor ya..!.. Geliyorum sana muayene etmeden para talep ediyorsun. Asgari üçyüz TL. Ödüyorum ödemek zorundayım. Canım dan olacağıma paramdan oluyorum. Sonra da devlet ameliyathanesinde sen beni operasyona tabi kılıyorsun. AHLAK ŞEREF NAMUS bunun neresinde..!.. Ya ben anlatamıyorum , yada sizler iyi kavrayamıyorsunuz..!..
hekimoğlu 25 Şubat 2010 - 20:31
bir tıp fakültesi öğrencisi okulu bitirdiğinde tam olarak 20 milyar TL öğrenim kredisi borcuyla karşılaşıyor devletin kesinden okusaydık her halde bu borçla karşılaşmazdık.Devletin kesesi daha önemli yerlere kullanıldığı için bize pek fazla bir şey kalmıyor takdir edersiniz ki.milletin parasını millete sormadan odun ,kömür verip oy hırsızlığı yapanlara devletin kesesinin nereye gittiği sorulmalıdır hekimlere değil.
mümtaz aktaş 25 Şubat 2010 - 20:16
Anlaşılıyor ki siyasi iradenin hekimlerimize karşı kullandığı ifadeler kulaktan dolma bilgilerle fikrini beyan etmeye çalışan arakadaşlarımızda etkinisi göstermiş olarak görülüyor.Hekimlerimiz devletin kesesinden değil babalarının çalışıp kazandığı ve her ay peşinen ödedikleri vergilerle okumuşlardır.Ancak şuda açık ki devletin malı deniz yemeyen domuzdur ilkesiyle hereket edip DEVLETİN GÜCÜ YETTİĞİ ÖLÇÜDE devletin ve milletin parasını hortumlayanlarada aynı duyarlılığı göstermek sorumlu ve objektif bakabilen her vatandaşın görevi sanırım.Elbetteki özel anlaşın tümüne karşıyız bu kendimize güvenmediğimiz için değil halkımıza bunu reva görmediğimiz içindir.Son olarak tekrar ifade ediyorum sistemin sorumlusu biz değiliz ancak sistemden umudumuz her kesin ulaşabileceği,sevk zinciri sisteminin tam anlamıyla işlediği piyasa anlayışından kendini kurtabilmiş kamusal bir sağlıktır.
faruk erol 25 Şubat 2010 - 16:55
devlet kesesinden okumayıp bu kadar güzel yorum yapma kabiliyetine sahip arkadaş ne iş yapıyor acaba?? söz konusu doktor ve hatta doktor maaşı (!) olunca sağlık bakanlarının sayısı artıyor...
DAMLA DOĞAN 25 Şubat 2010 - 16:47
Gözü doymayanın gözünü toprak doyurur, siz hiç kafanızı yormayın da, bilmeden etmeden düşünmeden taşınmadan yaptığınız yorumlar çok üzücü devlet kesesi dediğiniz şeyi kim kaybetmişki biz bulalım.Ayrıyetten hadi devlet 1 verip 10 alarak kesesinden okutmuş gibi gözüke dursun hangi meslek grubu devlete bu kadar faydalı ve geri dönüşümü olabilen bir meslek olabilmiş??? istifa et özele geç diyorsun sözlerin birbirini tutmuyor, özelleşe özelleşe ne hale geldik insanın en doğal hakkı olan sağlık hakkını da elinden alacaksak ohoooo bu ne nane ne lahana turşusu???
İhsan KALENDER 25 Şubat 2010 - 04:02
Hamd olsun sağlığımız yerinde. Devlet kesesinden okuyup, milletin canına okumadık.Özel muayene-hanede fakır-fıkaranın parasını kapıp, devlet ameliyathanesinde ameliyat edeceksin. Eskilerde bi-de bıçak parası adı altında avanta para almadan ameliyat gerçekleştirmeyen tabipler vardı.Haaa..!.. Bizim şerefli hekimlere lafımız olmaz. Tam gün yasasıydı falandı-filandı anlamam. KENDİNE GÜVENEN HEKİM basar istifasını, açar özel muayene-hanesini olur-biter. Devletin ödeme gücü o kadarına yetiyor. Ne yazık ki; itham ettiğim karakterde tabipler var. Özellikle benim ikamet ettiğim İstanbulda oldukça fazla. Gözü doymayanın gözünü toprak doyursun.
mümtaz aktaş 23 Şubat 2010 - 23:33
hekimleri para peşinde koşan insanlar olarak göstermeye çalışan ve yorumunu ekleyen okuyucunun hekim arkadaşlarla ilgili ciddi sıkıntısı olduğu ünlemli yorumlarından anlaşılıyor.ancak bu sıkıntısı gerçekleri saptırmasını hoş göstermeyeye yetmiyor.sadece yüksek öğrenimi en az 11 yıl,bir nöbeti 36 saat,bir günlük poliklinik hizmetinde 100 ün üzerinde hasta bakan ve buna rağmen ememğinin karşılığını alamayan hekim arkadaşlar sadece emeğinin karşılığını almaya çalışıyorlar.mevcut sağlık sisitemini topluca doğrudan hekim arakadaşlar yaratmadı sorumlusuda hekimler değil.son olarak elbetteki çalışan ne kadar mutlu ise hizmet kalitesinin düzeyide o ölçüde olacaktır.
özgü suna celiloğlu 23 Şubat 2010 - 19:14
Müşteri memnuniyeti araştırmalarının hizmet sektörlerinde yapılandırıcı etkisi olduğuna kesinlikle inanmaktayım. Bir işletmenin memnuniyet verebilmesinin yolu işin içindeki tüm emek verenlerin mutlu çalışmasından geçer.Doğrular yeniden düzenlemeler ile bulunacak ve uygulanacaktır.Bu yeniden düzenlemelerde emeği geçen tüm çalışanlara geleceğimiz adına şimdiden çok teşekkürler...
İhsan KALENDER 22 Şubat 2010 - 00:28
Satın alınan en pahalı hizmet TIP hizmeti olsa gerek. İç müşterilerin memnuniyetsizliği yanında, hastaların memnuniyetini sorgulamak gerek. Hasta CAN DERDİNDE İKEN, HEKİMLER PARA PEŞİNDE..!..MUAYENE-HANEME BEKLERİM..!..
İhsan KALENDER 21 Şubat 2010 - 23:21
Yerli müşteri , yabancı müşteri..!..İç ticaret , dış ticaret, yerli turist, yabancı turist..!.. Bunların dışında kalanlar ayrı..!.. Birde çalışan PERSONEL. Bizim aklımız, daha doğrusu benim aklım böyle algılıyor.