İnsanlar özgün olarak yaratılmışlardır. Her insanın parmak izi, ter kokusu, retina (göz dibi) yapısı, burun çevresindeki boşlukların şekli farklıdır. Bildiğiniz gibi insanlardaki bu farklılık veya özgünlük adli olaylarda kimlik tespitinde kullanılmaktadır. Benzer şekilde her insanın düşüncesi de kendine özgündür veya farklıdır. Doğuştan olan bu farklılığa, sonradan eğitim, dini inanışlar, toplumsal baskılar, kanunlar vb. etki etmektedir.
İnsan düşüncesindeki bütün bu farklılıklara karşın nasıl belli konularda birlik sağlayıp güzel işler üretebileceğiz? İşte bu noktada rahmetli Turgut Özal"dan öğrendiğimiz bir nokta var. O da projelerde birleşmektir. Başka bir deyişle; farklı düşüncedeki insanlar, ortak projelerde beraber hareket edecekler fakat düşünce farklılıklarını (özgünlüklerini) korumaya devam edeceklerdir.
Bu fikri üniversitelerde nasıl uygulayabiliriz? Üniversitelerin yöneticileri, başta öğretim üyeleri olmak üzere tüm üniversite personelinden uygulanabilir, üniversiteye, kente, ülkeye veya dünyaya yararlı projeler istemeli ve hatta bu konuda onları zorlamalıdırlar. Bu şekilde yüzlerce proje üretilmiş olacaktır. Farklı düşüncedeki öğretim üyelerinin bu projeler temelinde bir araya gelmeleri sağlanmalıdır. Proje temelinde birleşmenin bir diğer güzel yanı da, kişilerin yapılan işlerde kendilerini görmesidir. Bu çalışanları motive etmenin etkin bir yöntemidir.
Bu şekilde üniversite yönetimleri sadece belli görüşteki kısıtlı bir öğretim üyesi kadrosuyla değil, projesi olan farklı düşüncedeki geniş bir öğretim üyesi kadrosuyla çalışma imkânı bulmaz mı? Bu da üniversitede ortak aklın uygulanmasına güzel bir örnek değil mi?