Seyran Park
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
07:09 Çanakkale Boğazı’nda makine dairesinde yangın çıkan gemi Karanlık Liman’a d...06:34 Trump’a yönelik “sus payı” davasında eski dergi yöneticisi Pecker tanık ola...06:31 Filistin yanlısı protestolar ABD’deki birçok üniversiteye yayıldı06:10 Yıl sonuna kadar 36 bin sözleşmeli sağlık personeli istihdam edilecek04:10 Fatih’te 4 katlı binada çıkan yangında 2 kişi dumandan etkilendi03:32 Bafra’da iki otomobil çarpıştı: 2 yaralı03:26 Havza’da 2 katlı ahşap ev ve depo alevlere teslim oldu02:23 Aksaray’da araç camlarındaki filmler bir bir söküldü01:51 Uyuşturucuyla yakalanan alkollü sürücü polise direndi01:25 Ankara’da 4 milyon TL değerinde sahte gıda ele geçirildi01:20 Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu00:52 Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle aç...00:46 Bayburt’ta 4 kişinin yaralandığı trafik kazası güvenlik kamerasına yansıdı00:40 Erzincan’da tarım bölümü öğrencileri hem öğreniyor, hem üretiyor00:30 Rize’de 3 araçlı zincirleme kaza: 1’i ağır 2 yaralı00:24 Ağaçta sıkışan yavru kedi kurtarıldı00:24 Bakan Işıkhan Başkanlığında İl İstihdam ve Mesleki Eğitim Kurulu Toplantısı...00:17 Minik adımlar polis ile beraber teknolojinin peşinde00:11 “Huzur İçin Erzincan” projesi kapsamında bilgilendirme faaliyetleri devam e...00:11 Kayıp 9 büyükbaş hayvanı jandarma ekipleri bulup sahibine teslim etti
Hakkı Yiğit

Seçimler ve Malatya

31 Mart 2011 - 10:17 Yorum: 4

Küçükken yaramazlık yaptığımızda veyahut büyüklerimizden azar işitecek, onların tepkisini alacak bir yanlışlık yaptığımızda; bir odanın kuytu köşesine, bir sedirin, makatın arkasına saklanıverirdik. Büyüklerimizin öfkeleri dininceye dek gözlerden ırak olurduk.
Şimdilerde ise bilerek veya bilmeyerek bir yanlışlık yapan büyükler(!) “dokunulmazlık zırhına” bürünmek için meclis çatısı altında saklanma gayretindeler.
Bu TBMM’ne yapılacak en büyük saygısızlıktır. Bu yüce meclis nahoş bir mekân gibi algılanamaya açık her türlü şaibeden uzak kalmalıdır.
Bu güne kadar “dokunulamazlık zırhının” kaldırılması gerekirdi. Kim oldursa olsun herkesten hesap sorulmalıdır.
Meclis her yönüyle seçmenine örnek olan nezih insanların yeri olmalıdır. Bu çatı altında bulunan her vekilin milletine veremeyecek hiç bir hesabı olmamalıdır. Her türlü şaibeden uzak olmalıdır.
Bu gün öyle mi?
Heyhât!
Peki, 12 Haziran sonrası?
Maalesef…
Tez elden “dokunulmazlık zırhı” kaldırılmalıdır bence…

* * *
1961’larda…
Adalet Partisi seçim için meydanlarda…
Genel Başkanı Ragıp Gümüşpala ve arkadaşları miting konuşmaları yapmaktalar…
Ragıp Paşadan sonra söz alan Nuri BEŞER “İki sene sınıfta kalan talebeyi mektepten atarlar. Senelerce seçim kazanamayan partiler, hala nasıl seçim mektebinde imtihana girmeye çalışıyorlar şaşıyorum” der.
Tabi bu gün ne mektepte kalma ne de mecliste atılma söz konusu… Aflar ile hepsi tarihe karıştı…
İyi mi oldu?
Sizi bilmem ama bence iyi olmadı…
Aflar tembelliğe; dokunulmazlık zırhı ise “pişkinliğe” “yüzsüzlüğe” “keyfiliğe” yol açıyor…

* * *

Ve biz Malatyalılar…
Her ne kadar iki Cumhurbaşkanı çıkarmış olmakla övünüp dursak da siyasi yönden talihsiz bir şehiriz…
Dünyanın istifade ettiği ve takdir ettiği Rahmetli Özal’dan gereğince istifade edemeyen bizlerin bu gün kalkıp vekilleri, idarecileri atıp tutmamız hiç doğru değil…
Dünün ve bugünün beğenmediğimiz vekillerini kim seçti?
Tabiî ki biz.
Seçerken iyiydiler de sonradan mı hep kötü oldular…
Basit ve küçük menfaatlerimiz peşinde koşup, sadece kendimizi, aşiretimizi, ilçemizi, partimizi düşündüğümüz müddetçe memnuniyetsizliğimiz devam edecektir.
Suçu hep başkalarında değil, biraz da kendimizde aramamız lazım…
Bu güne kadar hangi vekile, başkana projelerinden dolayı oyumuzu verdik.
Ve bizler hangi projemiz ile vekillerimize, idarecilerimize yardımcı olmaya çalıştık…
Sadece eleştirip durmak, alternatif sunmamak problem gidermez, problem oluşturur sadece…
Seçimden seçime “Malatya Sevdalısı” kesilip; kendimizden başka herkesi yerden yere vurmak doğru da değil, ahlâki de değil…
Bence; iyisiyle kötüsüyle bu güne kadar bir şeyler yapmış olan veya yapmış olmaya çalışanları belden aşağı vurarak, hakaret ederek değil; nazarlarımızı bardağın dolu tarafına çevirip yaptıkları hizmetleri görüp saygı duyup takdir etmek gerekir.
Ve siyaseti düşünenler de kendisinin de yapacak çok hizmetleri olduğunu projeleriyle ortaya koymaları gerekir…
Şahsi çıkarlar ve basit düşüncelerden dolayı, Malatya ile özdeşleşmiş bir siyasetçimiz bu güne kadar çıkmadı.
Yazık… İnsan üzülüyor haliyle…

Özal mı?
Rahmetliyi biz Malatyalıların vekil yaptığını kim söyleyebilir ki?

YAZARIN DİĞER YAZILARI