Seyran Park
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
03:47 Işıl Özışık’ın 65. Sanat Yılı Sergisi Beyoğlu Belediyesi’nde gerçekleşti03:44 Yüksekova’da yoğun sis: Görüş mesafesi 20 metreye kadar düştü03:09 Sarıyer’de İETT otobüsü ile minibüs kafa kafaya çarpıştı: 2 yaralı02:54 ABD’de başkanlık seçimleri öncesinde 3 eyalette erken oy kullanma işlemleri...02:06 Başkan Kul: “Gazilerimizin rahat bir yaşam sürmeleri için elimizden geleni...02:05 OMÜ Rektörü Prof. Dr. Fatma Aydın oldu01:31 Zorunlu karşılıklarda değişiklik yapılmasına dair tebliğ Resmi Gazete’de01:01 Şiddetli yağışla birlikte göle dönen caddelerde vatandaşlar zor anlar yaşad...00:58 30 saniyede 160 bin lira değerindeki telefonları böyle çaldılar00:54 Ardahan’da 2 adet ruhsatsız silah ele geçirildi: 2 gözaltı00:46 Bahar Candan Marmara Cezaevi’nden tahliye edildi00:37 Cumhurbaşkanlığı’na Cevdet Yılmaz’ın vekalet etmesine dair tezkere Resmi Ga...00:31 18 yıl önce kaybolan kadının oğlundan sonra gelini de tutuklandı00:28 Sakaryaspor Kulüp Başkanı’nı darp eden şahıs hakkında gözaltı kararı00:27 Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan atama kararları Resmi Gazete’de00:14 Elazığ’da Kamu Spor Oyunları tamamlandı00:08 Akdeniz’de şimşeklerin dansı geceyi aydınlattı00:08 Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan atama kararları ile 6 üniversiteye rekt...00:06 İnegöl’de özel birey asker olma hayali gerçek oldu00:06 Aile ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran görevden alındı...
MORMAŞ
Hakkı Yiğit

“Malatya Güncel” ve Okurları Üzerine

04 Şubat 2010 - 13:03 Yorum: 3

“Her söylediğin doğru olmalı fakat her doğruyu her yerde söylememelisin” hakikatinin suyunu çıkardığımızda, bu hakikat bugün bir slogana dönüşmüş durumdadır…
Fikir ve düşünce özgürlüğünden dem vurulduğu günümüzde kişinin kendine dahi doğru olmaması, eylem ve söylemleri ile vicdanı arasındaki tezatlıklar ne derece fikir ve düşünce özgürlüğünü istediğimizin de ayrı bir göstergesidir…
Demokrasi ve hoşgörü edebiyatını bolca yapan günümüz insanı (bizler, biz de ne de olsa bu toplumun ve çağın insanlarıyız…) hatasının yüzüne söylenilmesini hazmedememektedir…
Güzellikleri duymak, kendi düşüncesinin parelindeki söylem ve nutukları dinlemek kişiye haz verdiğinden başka bir şey dinlemek istemiyoruz…
Ve bu hazzını ve egomuzu tatminliği de “ettekraru ahsen velev kane yüz seksen” vecizesinin arkasına sığınarak aynı şeyleri konuşmaya ve dinlemeye devam ediyoruz…
Hakikatlerin fikir çatışmasından çıktığını göz ardı ediyoruz…
İstişareyi; farkı düşünce harmanında, çatışmasında en doğrunun aranması ve seçilmesi olduğunu algılayamaz olduk…
Aynı şeyleri konuşmak ve “aynen sizin değdiğiniz gibi efendim! Ama bendeniz diyorum ki sizin bu buyruklarınızı ve düşüncelerinizi bir an önce şöyle hayata geçirsek, böyle yapsak, etsek…” gibi kralcıdan daha çok kralcı geçinmeyi, düşünceyi; söylenenler karşısında alternatif düşünmeyi değil de; araç ve yol hususunda kendince bir şeyler söylemeyi istişare kabul görmek maalesef hakikat ve gerçekler karşısında en büyük engel oluyor…
Nerden biliyorum bunları…
Elbette kendimden…
Geçtiğimiz günlerde bir topluluk arasındaydım…
Konuşmacı bazı konular üzerinde farklı düşüncelerini dillendirmektedir…
Yıllar yılı duyduğumuz, bildiğimiz konular üzerinde farkı mülahazalarını aktarılmaktadır…
Doğru veya yanlış…
Kendince delillerini sıralamakla söylediklerini desteklemektedir…
Şayet düşünceleri benimle uyuşuyorsa alıyor beni bir mutluluk, haz…
Konuşmacıyı takdir ve tebrik duygusu doğuyor bende…
Şayet benim düşüncelerimle uyuşmayan ve aynı parelerde olmayan görüşler, sözler dillendirdiğinde başlıyor bende bir dudak bükme, hor görme, tepki…
Baktım benim gibileri çok…
“şuna bak yahu… Kafadan atıyor işte… Zihin bulandıracak ya…” deyip terk edenler bile var…
Hâlbuki “yahu bak hiç de benim dikkatimi çekmeyen bir noktadan meseleye yaklaşıyor…
Bir de o pencereden bakmak varmış…” deyip de faklı noktalardan meselelere bakmayı denemek istemiyoruz…
Öyle olunca da kendimize ait bir dünya görüşümüz gerçekleşiyor…
Başkasının dünya görüşüne kapalı bir görüş oluştuğunda nur topu gibi bir ideolojik bakış haliyle kendiliğinden doğuyor…
Evimiz yaparken farklı vakit ve konumlarda güneş alacak şekilde evimizin uygun tarafına pencereler açıyoruz da ruh, gönül, düşünce dünyamızı oluşturacak, ilmin, hakikatin, gerçeğin güneşini alacak farklı pencereler açmamız bir tezatlık değil de nedir…
Sonra düşündüm…
Meğer ben birçok toplantıya, konferansa kendimi dinlemek, görmek için gidiyorum…
“Ne güzel bir programdı yahu” şeklindeki değerlendirmelerimiz çoğu zaman konuşmacının bizim parelerimizdeki söylemleri oranında oluyor…
Maalesef biz buyuz…
Sizi bilmem, her kes kendini daha iyi bilir…
Sözlerimi değerlendirmeden önce okurlarımın kendilerini aklıselim ve kalbi selim ile test etmelerinde fayda var…
Buraya nerden geldim…
Malatya Güncel Haber Portalı Genel Yayın Yönetmeni Murat Çelik “Takdir Sizin” değerlendirme yazısında, sitedeki yazarlara vurgu yapması ve bazı değerlendirmelerde bulunması bana bütün bunları söyletti…
Yayın yönetmenler, editörler okuyucudan gelen eleştirileri (eleştiri denildiyse her nedense akla hemen olumsuz değerlendirmeler, hakarete varan tepkiler gelir de takdir gelmez ya… Bu hamur çok su götüreceğinden bu konuya hiç girmek istemiyorum şimdilik…) değerlendirmek ve ona göre kendilerini yenilemeleri elzemdir…
Malatya Güncel Haber Portalı farklı dünyadaki yazarlara yer vermesi doğrusu sevindiriyor beni…
Sayın Genel Yayın yönetmenin hakarete varmayan, suç unsuru olmayan düşünceler dışında yazarların yazılarına müdahalede bulunmamasını önemsiyor ve tebrik ediyorum…
Çünkü çoğu zaman kralın çıplak olduğunu hiç ummadığımız bir çocuk haykırabilir…
Unvanlar, şöhretler, makamlar, etiketlerle koruma zırhına bürünenlere karşı en saf ve doğru hakikatleri en riyasız bir şekilde ifade etmek herkesin kârı değil maalesef…
Bazen korkular, bazen hatır gönül, bazen edep-adap, bazen makam-mevki… vs. bir çok etken engel oluyor…
İşte bütün bu engeller karşısında çocuk olmak gerekiyor…
Saf, masum, bildiği hakikati, gerçeği söylemek/söylememek için hesap kitap yapmayı bilmeyen bir çocuk olamıyorsak –ki çoğumuzun olmadığı bir gerçek- o zaman çocuklara kulak vermeliyiz…
Gerçek, doğru haberi çocuktan almalıyız…
Her ne kadar Malatya Güncel henüz altı yaşında olması itibariyle Murat Beyin gözünde sevgi ve özenle büyüyen bir çocuk ise de bence gazete ve haber sitelerinin, Tv."lerin hakikati haykıran çocukları onun okurlarıdır
Değerli okurlarımızın yorumları benim için beslenme, düşünme, kaynağı oluyor çoğu kez…
Bu değerlendirmeler, yorumlar alternatif bakış açısı kazandırdığına inanıyor ve o yorumları çok önemsiyorum…
Hatibi konuşturan cemaat ise, yazarı pişiren, olgunlaştıran ise okurlar olduğu düşüncesindeyim…
Onun için okurlarımda alternatif düşünce oluşturacak yorumları özellikle bekliyorum…
Ve okumadığım hiçbir yorumun olmadığını ifade etmek isterim…

YAZARIN DİĞER YAZILARI
casino siteleri deneme bonusu