Seyran Park
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
Abdullah Demirel

Öyle bir geçer zaman ki

04 Nisan 2011 - 12:30 Yorum: 8

Geçen gün Zaman Gazetesi’nde bir haber okudum. Sayın Başbakanımız’ın Suriye ziyareti sırasında bir Suriye Vatandaşı, Başbakanımız’a bir çek vermiş. Bu çek 1909 yılına ait Osmanlı çeki imiş. O zamanlar devlet zor durumda olduğu için çekin sahibi, parasını tahsil etmemiş. Çek, sahibinin elinde kalmış. Ölmeden önce vasiyet etmiş: “Ben öldükten 100 yıl sonra gerçek sahibine verin” diye. Ölen kişinin torunlarından biri, çeki 100 yıldır muhafaza ettikten sonra Suriye ziyaretine giden Sayın Başbakanımız’a bizzat elden vermiş.

Bu haberin doğru olduğuna ben inanıyorum. Tabii benim Arap kardeşlerim 100 yıldır ellerinde bekleyen çeki sadece bir Osmanlı Hatırası olarak saklamamış ise. Olur ya.

Peki bunu vasiyet eden kişi bunu nasıl bilmiş olabilir. Benim aklıma bu kişinin, Allah’ın kitabını ve peygamber (S.A.V) efendimizin sünnetini çok okumuş, öğrenmiş ve hayatına tatbik etmiş bir kişi ve bundan dolayı Allah’ın çok sevdiği bir insan olabileceği geliyor. Bu insanların feraseti öyle gelişmiştir ki; kendileri öldükten sonra 100 yıl sonrasını bile görebilirler. Bir de bunun dışında yani ferasetin dışında Allah’ın özel öğretmesi vardır ki; bu çok okumayla kazanılabilecek bir şey değildir. Allah o kişiye, bir hikmetten dolayı bir şey öğretmek istedi mi ne kitaba gerek kalır ne okumaya. Kalplere ve beyinlere hükmeden Allah “Ol” dediği an, öğretilecek şey o insana öğretilmiş olur. Bu, direk Allah’ın öğretmesidir. Bunu aslında bütün insanlar az veya çok yaşarlar. Çünkü bizi yaratan, tıpkı bizim bilgisayarlarımıza veri yüklediğimiz gibi, yarattığı insana bilgi yüklemektedir. Bunu da yaşattığı hayat boyu yapmaktadır. Fakat insan daha sonra tam donanımlı bir mükemmel mahluk olduğu halde, bu kez yapıp ettiklerinden sorumlu olduğu yaşa geldikten sonra edindiği bütün bilgi ve birikimini iyi işlerde veya kötü işlerde kullanmaya başlar. İyi işlerde kullanmaya başlayan ve devam eden kişinin feraseti gelişir, kötü işlerde kullanan ise günden güne körelmeye başlar. Körlüğü öyle artar ki artık hiçbir şey göremez hale gelir. Diğeri ise geliştikçe gelişir. Bunun misali Hacı Murat marka bir otomobil ile son model ve üstün özellikleri olan iki otomobilin farlarının, önlerini ne kadar aydınlattıkları kadardır.

Sayın Başbakanımız: “Çıraklık ve kalfalık dönemim bitti, şimdi ustalık dönemim başladı” dedi. Bazı siyasi parti liderlerimiz ise, hizmet üretenlerin hizmetlerini durdurmalarını istiyorlar. Üstelik bunu söyleyen parti liderinin eski başkanı, o zamanlar hizmet üreten lider için; “Ona iftira edenler büyük bir gaflet içerisindedirler. O, hepimizin kalplerinde olması gereken yerdedir” demiş olduğu halde.

Bir tarafta Millete hizmeti kendine şiar edinmiş bir Başbakan, diğer tarafta ise hizmetlerin önünü tıkamak isteyen bazı liderler. Siz hangisini tercih edersiniz. Ben, hizmet etmeyi kendine şiar edinmiş Başbakanımızın durmadan yoluna devam etmesini tercih ederim. Öyleyse bizlerin de, bizlere hizmet etmekte olan ve hizmetlerine devam etmek isteyen Başbakanımıza gereken desteği vermemiz gerekmektedir diye düşünüyorum.

Bir vatandaş olarak benim düşüncelerim bunlar. Siz ne dersiniz. Tamam mı devam mı? Ben sonuna kadar “DEVAM” diyorum. Millet olarak bizim önümüze sıra dağlar gibi engeller çıkarmak isteyenler uğraşadursunlar. Bu kervan öyle veya böyle yürüyecektir. Bence bu Allah’ın takdiridir. O “OL” der ve olmak istediği şey hemen oluverir. Binlerce yetim ve öksüz, binlerce yaşlı, binlerce engelli, binlerce mağdur ve mazlum, milyonlarca çocuk ve genç, milyonlarca yetişkin, vel hasılı kelam; MİLLET olarak HEPİMİZ İÇİN, bizler de “DURMAK YOK YOLA DEVAM DİYECEĞİZ.” Sevgi ve saygılarımla.

YAZIYA YORUM YAP
UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderilen, yorumlar/yorumcuya aittir.
Hiç bir şekilde Malatyaguncel.com sorumlu değildir.
İHA tarafından geçilen tüm haberler, bu bölümde malatyaguncel.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak ajans kanallarından geldiği şekliyle yer almaktadır. Bu alanda yer alan haberlerin hepsinin hukuki muhatabı haberi geçen İHA ajansıdır.
YORUMLAR 8
Yorumcu
İhsan KALENDER 09 Nisan 2011 - 10:41
R.TAYYİB ERDOĞAN'ı Belediye Başkanıyken tanımıştık. İSKİ skandallarla sarsılmış, Büyükşehir Belediyesi ve onun sabık BAŞKANI Nurettin SÖZEN 10 ŞİDDETİNDE DEPREMLERLE SALLANMIŞTI..!.. ERGÜN GÖKNEL, sadece İSKİ'yi değil koca İSTANBUL'U batırmıştı.Sabun var SU YOK! Milletin başı BİT - PİRE kaynıyordu..!..Derken R.TAYYİB ERDOĞAN geldi. Onlarca dereleri çayları birleştirip SU sorununu çözdü. Yetmedi HAVA KİRLİLİĞİNE DOĞAL GAZ ile NEFES verdi. Şimdi daha pek çok hizmetlerini anmanın yeri kalmadı.EHL-İ HİZMETE saygı duymak İNSANLIK gereğidir diyorum. Milletimizin yarısının TEVECCÜHÜNÜ kazanmak her BABA-YİĞİDİN karı değildir. Kaldı ki; ben SİYASETEN REY bile kullanmayan birisiyim. Ama YİĞİDİ ÖLDÜR HAKKINI VER DERLER YA..!..
Yorumcu
Alparslan DEMİREL 05 Nisan 2011 - 18:08
Ne yapayım R.Tayyip ERDOĞAN'ı çok seviyorum. Ama AKP teşkilatında istisnai olarak şahsi çıkar amaçlı görev alanlara da diyecek sözlerim elbette ki var. Doğruya doğru, yanlışa yanlış. Ayrıca ben daha düne kadar hiç bir siyasi partinin üyesi değildim. İlk defa 04.04.2011 itibariyle Malatya İl Başkanlığı'na giderek AKP'ye üye oldum. Ama sadece üye. Malatya'da 50 Binden fazla AKP üyesi var. Bende onlardan sadece biriyim. Başka bir lider R.Tayyip ERDOĞAN gibi geçmişten bu güne güzel işler yapmış olsun ve hak ederek o makama ve mevkiye ulaşmış olsun inanın o zaman da o lideri destekler ve o partiye oy veririm. Ben kupkuru bir fikrin, idealin, felsefenin peşinden körü körüne asla gitmem. YAZIM İÇİN YORUM YAPAN BÜTÜN YORUMCULARA ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUM. Gerçekten ve samimi olarak. Çünkü her insan yanlış yapabilir. Yanlış düşünebilir. Yanlışlar için birileri uyarıda bulunmazsa yanlışı yapan kişi yanlışının farkına kendiliğinden varamayabilir veya geç farkına varır. O yüzden hepinize teşekkür ediyorum. YORUMLARINIZI EMİN OLUN DİKKATLE OKUYOR VE ACABA BEN DOĞRU YOLDA MI YOKSA YANLIŞ YOLDA MI İLERLİYORUM DİYE HER ZAMAN KENDİ KENDİMİ SORGULUYORUM. Allah bizleri doğru yoldan ayırmasın. Yanlış yoldaysak doğru yola getirsin. Çünkü bizler Allah'ın kulları olarak çok ama çok aciziz. Gücümüz ne ki. Çalımla yolda yürüsek ne dağlardan daha yüksek olabiiriz ne de yeri yarabiliriz. Bir de yaratılışımıza bir bakalım. Hepimiz yoktan var edilmedik mi. Hepimiz annelerimizin karnında ilk başta belli belirsiz bir et parçası, sonra kemik ve üzerine et giydirilip 9 aylık olunca dünyaya gelmedik mi. Allah, hepimizi annelerimizin sütü ve sevgisi ile büyütmedi mi. Sonra ne oldu da bizi yaratana karşı asi kullar oluverdik. Allah bize muhtaç değildir. Ama biz her an, her nefesimizde ona muhtacız. Daha söyleyecek çok söz var ama buna şu an ne vakit var ne de derman. Hepiniz kalın sağlıcakla.
Yorumcu
İhsan KALENDER 05 Nisan 2011 - 13:22
Bu sitade YAZARLAR kadar ÖZGÜR hiç kimseyi göremez-siniz. Hatta sn.MURAT ÇELİK de buna dahil.DEMOKRATİK ve HÜR SANAL ORTAMLAR, hem yazarlarına hem de YORUMCULARINA EDEBİ DAİRESİNDE ÖZGÜRCE YAZMAK ve OKUMAK vede YORUMLAMAK HAKKINI ESİRGEMEZLER. SANAL ALEMİN *SAYGIN* sitelerinin tamamına yakını bu ANLAYIŞ içindedirler.YAZARLARIN SİYASİ ve FELSEFİ görüş ve DÜŞÜNCELERİ ne olursa olsun saygı duymak gereklidir. ŞARTLANMIŞ DİMAĞLARA LAF anlatmak zaten HAVANDA SU DÖĞMEKTEN FARKSIZDIR.Bu sitenin en önemli en belirgin ÖZELLİĞİ de DEMOKRATİK MOZAİĞİDİR. YAZARLAR kendi bildiği telden çalarken,OKUYUCULAR da kendi ANLADIĞI DİLDEN konuşurlar! HER İDEALDEN, HER KESİMDEN YAZARLARIN olduğu bu sitede, BİZ DE YORUMCULUK hakkımızı kullanıyoruz ya. Daha ne olsun.Ancak; GARNİTÜR YORUMCULAR bizi birazcık üzüyor. YAZIMIN RUHUNA ÖZÜNE dalmadan YÜZEYDEN teğet geçen YORUMCU GARDAŞLARIM bizi üzüyor! Bakınız ben İSTANBULDA işini gücünü bırakmışlar gibi MALATYA GÜNCEL YAZARLARINI adım-adım takip ediyorum. Neredeyse her yazara yorum atıyorum.Bazen KENDİMİ TUTAMAYIP çizmeyi AŞIYORUM. o ZAMAN DA *sansüre* ediliyorum.Kısacası bu sitede MALATYA'YI ve TÜRKİYE'Yİ buluyorum. TEK SESLİ TEK NEFESLİ MEDYA olur mu? Bırakınız YAZSINLAR,bırakınız okuyup YORUMLASINLAR. HERKESE SAYGI SUNUYORUM.
Yorumcu
olmamış 05 Nisan 2011 - 10:31
Genelde herkes köşede yazı yazanların siyasi görüşleri hakkında az çok bilgiye sahiptir ama bu avukat bey çok aleni propaganda yapmış,hiç de şık olmamış..
Yorumcu
etik değil 05 Nisan 2011 - 09:20
Bu haber değil sayın editör,bu şahıs kendi şahsi fikrini açıklamış,durum böyle olunca da güncelin tarafsızlığı kalmamış oluyor ne yazık ki...sizin köşenizde yazı yazan kişinin yazdığı yazıların sizin sorumluluğunuzda olması gerekir şayet siz bu sayfanın sorumlusu ,idarecisi iseniz,aksi takdirde burası sadece serbest kürsü olur ki serbest kürsüye ayrılmış farklı bölüm var diyorsunuz..(üstelik kriterlere göre diye yine not düşüyorsunuz)madem yazı yazan şahıs fikirlerinde hür o zaman okurların, yorum yapanların daha hür olması gerekmez mi..? <br>CEVAP: Değerli Okuyucumuz Sizde pekala fikrinizi SERBEST KÜRSÜ'de yazabilirsiniz. (Editör)
Yorumcu
nasıl 04 Nisan 2011 - 18:02
Köşenizde resmen akp propagandası yaptırıyorsunuz, nasıl oluyor böyle bir şey, tarafsız dediğiniz güncele yakışıyor mu? <br>CEVAP: Değerli Okuyucumuz, Haberlerimiz Sizinde takdir ettiğiniz gibi TARAFSIZ, köşe yazarlarımız kendi fikirlerinde bağımsız olduğu gibi yalnızca kendi sorumluluklarındadır. (Editör)
Yorumcu
bir okur 04 Nisan 2011 - 16:06
Anlayamadığım şey siz köşe yazarımısınız yoksa AKP nin prapagandasını mı yapıyorsunuz,eğer işiniz propaganda yapmak ise övgüyle bahsettiğiniz siyasi partiye girer canla başla çalışırsınız,editör hangi düşünce ile bu şahsi fikirlerinizi belirten yazıyı yayınlamış anlam veremedim açıkcası..Şimdi ben size kalkıp siyasi görüşümle bilgimi yaşantımı karıştırıp cevap versem biliyorum ki editör yayınlamayacak,ama bu köşede bu yazı asla etik değil..Üstelik o siyasi partinin sloganını yazarak yazınızı bitirmişsiniz.. <br>CEVAP: Değerli Okuyucumuz yazmak istediklerinizi kriterlerimize uygun yazdığınız takdirde tabiki yayınlarız. Öte yandan Sizlerin düşünce ve fikirlerinizi yine kriterlerimize uyacak şekilde "SERBEST KÜRSÜ" bölümümüzden yazabilirsiniz. Bilginize. (Editör)
Yorumcu
İhsan KALENDER 04 Nisan 2011 - 15:17
Siyaseten REY kullanmıyorum. Amma HAYR ve ŞER konusunu tefrik edebiliyorum. Rahmetli ALPARSLAN TÜRKEŞ'in TÜRK DÜNYASINI birleştirip GÜÇ oluşturma çabalarını takdir etmiştim.Bazı kesimler bu çabanın ŞOVENİZM ile ilintili olduğunu iddia etse dahi şahsen katılmadım. Her baba, evlatlarının BİRLİK BERABERLİK içinde biribirlerine DESTEK olarak GÜÇLÜ yaşayacaklarının farkındadır.EVLATLARINA tasviyesi de bu yöndedir. Ancak; sn. ERDOĞAN başka bir perspektiften bakmış olmalı ki; İSLAM DÜNYASINI YEK VÜCUT BİR GÜÇ ODAĞI haline getirmek istedi.HİRİSTİYAN KULÜBÜNE karşılık İSLAM ŞEMSİYESİNİ açmaya çalıştı. Bu açılım ile AVRUPA BİRLİĞİNİ TEHDİT ETTİ! Olması gereken de buydu. İSLAM BİRLİĞİ.MÜTHİŞ UYANIŞ İÇİNE GİREN MÜSLÜMAN KARDEŞ ÜLKELER giderek ŞUURLANMAYA DİRİLMEYE BAŞLADILAR. EMPERYALİZMİN baygın UŞAKLARI olmaktan ise İSLAMIN CİHAD eden KAHRAMANLARI olmanın HAZZINI tatmaya başladılar.Bizce, ERDOĞANIN ustalık dönemi HİRİSTİYAN KULÜBÜNÜN kapısından RİCAT ile İSLAM BİRLİĞİNİN CİDDİ olarak TESİSİNİ temin etmek yolunda atacağı SAĞLAM ADIMLARDIR. PARALI ASKER yerine İMANLI NEFER sloganıdır. ZAFER MÜMİNLERİN ZAFERİ OLACAKTIR İNŞAALLAH.
YAZARIN DİĞER YAZILARI