Seçime iki gün kaldı. Herşey gözler önünde. Görmeyen kördür. Ben neyi görüyorum derseniz neler görmüyorum ki. Anlatmaya bile gerek yok. Artık karar hepimizin. Karanlığa mı gidelim yoksa daha mı aydınlığa çıkalım? Zaten karanlığı kim ister ki! Karanlığı isteyenin kendisi de karanlıktır. Millet olarak sorumluluk şimdi bizde. Hem de büyük bir sorumluluk.
Gözlerimizi açalım. Görelim. Düşünelim. Aslında çok düşünmeye de gerek yok. Bize en çok kim hizmet etmiş ise, kim daha doğru sözlü ise, kim daha dürüst ise, kim daha azimli ve kararlı ise, kim daha çalışkan ise, kim daha erdemli ve hikmetli ise, kim daha sabırlı ise, kim daha merhametli ise, kim daha insancıl ise, kim daha sevgi dolu ise, kim bugüne kadar hizmette ayrım yapmamış ise, kim ehil ise, kim kendisini daha çok ispatlamış ise, kim daha olgun ise, kimin kalbi daha yumuşak ise, kim zalime karşı daha sert ise, kim daha cesaretli ise, kim daha çok adil ise, kim hukuku üstün tutuyor ise, kim daha çok Yaratan’a kul, millete hizmetkar ise o kişinin başında olduğu partiye oyumuzu verelim derim ben.
Milletimiz en doğru kararı verecektir. Milletin hür iradesini kötü yönde etkileyip oy çalmak isteyenlerin tuzakları inşallah kendilerine döner.
Allah milletimizi yükseltsin. Baş iyi olsun ki bütün vücut da iyi olsun. Allah vücudumuzu sarmış olan kanserli dokulara yönelik bütün ameliyatları başarılı kılsın. Ayrıca Allah, doktorlarımızın bilgilerini, maharetlerini ve cesaretlerini daha da arttırsın. Umarız henüz ameliyatla vücuttan ayrılmamış olan dokuların hücreleri kanser olduklarını kendileri anlarlar da kötü huylu çıkmazlar. Çok nadir de olsa kötü huylu hücre iyi huyluya dönebiliyor. Ne mi diyorum. Arif olan anlar diyorum. Arifleri de çok seviyorum.
Allah’ın, bize, hem insanımız hem de tüm dünya insanları için hayırlı sonuçlar doğuracak güzel bir tercih yapmayı nasip etmesini diliyorum.
Tüm okurlara kalpten sevgi ve saygılarımla.