Önce şehitlerimiz, ardından Van depremi derken çok sıkıntılı günler yaşıyoruz millet olarak. Her geçen gün ne yazık ki bir yenisi ekleniyor sıkıntılarımıza. Bu kadar sıkıntının içinde içimize su serpen tek şey, Van depreminin ardından tek yürek oluşumuz, maddi manevi herkesin kenetlenmesi. Bir kez daha, biz çok iyi yürekli bir milletiz dedim. En büyük hazinemiz, zenginliğimiz vicdanlarımız, merhametimiz. Bunu bir kez da ha anladım.
Öte yandan o kadar çok şey oluyor ki her gün, hangisini takip edeceğimi şaşırıyorum. Hayretler içerisinde izliyorum. İlk olarak inanamadığım olay; bdp li vekillerin teröristlerin cenazelerini almak için Malatya ya gelmiş olmaları. Şaka olmalı dedim, kendi kendime. Artık bu kadar alenen yaşanan şeyler karşısında ülke olarak acizliğimiz canımı acıttı, kahretti beni. Nasıl bir sistemdir bu anlayamıyorum. Hoş anlamakta istemiyorum. Bu insanlar bu kadar netken, her şey ap açık ortadayken neden hiçbir şey yapılamıyor bunlara. Neden açlıktan bir ekmek çalan, çocuğuna süt çalan yıllarca ceza alırken, şehitlerimizin katillerini alkışlayanlar ellerini kollarını sallaya sallaya eylemlerine devam ediyor. “Bunlara şu anda bir şey yapılamaz, çünkü dengeler bozulur” diyorlar ya. İşte iyice çıldırıyorum. Ne dengesi, hangi denge. Dengemi kaldı. Her gün onlarca şehit veriyoruz. Ve işin en düşündürücü kısmı, hepsi çok düşük gelirli aileler. Hiç bir vekilin çocuğunun ya da zengin kimsenin şehit olduğunu ya da doğuda askerlik yaptığını gördünüzmü? Ben görmedim de, duymadım da…
Bu günde İzmit-Gölcük seferi yapan deniz otobüsü kaçırıldı teröristler tarafından. CNN Türk programcısı Cüneyt Özdemir, Kocaeli valisine “gemi İmralı ya mı gidiyor” diye sordu.Vali ise bilmiyorum diye cevap verdi.Yani artık çok net konuşuyoruz her şeyi.sansür yok, allayıp pullayıp sormak, konuşmak yok her şey net.laf çok.çözüm yok…
Prof edasıyla, çok biliyomuşcasına dengeler bozulur bunlara dokunulursa diyenlerin, çözüm önerilerini çok merak ediyorum, yani senelerdir çözemediklerini, ya da bile bile göz yumduklarını…
