Münevver'in hepimizi yakan sonu

Münevver Karabulut için yürekler bir oldu. Hem de sadece Türkiye de ki değil, dünya da ki herkesin yürekleri bir atmaya, Münevver in katilinin ya da katillerinin yakalanması için atmaya başladı. Münevver in vahşice katledildiği cinayetin işlendiği günden bu yana bende birçok insan gibi katil ya da katillerinin yakalanması için dua ediyor ve takip ediyorum. Fatih Altaylı, Müge Anlı gibi gazetecilik duayenlerinin de gündemden düşürmediği bu vahşeti bende kaleme almak istedim. Çünkü ne kadar bu konu gündemde, belleklerde olursa o kadar çabuk bu sır ölümün çözüleceğine inananlardanım. Bu kadar medya, basın baskısı karşısında Cem Garipoğlu nun mutlaka bu panikle hata yapacağına, kendini ele vereceğine inananlardanım. Cem Garipoğlu gibi insan demeye dahi dilimin varmadığı bir varlığın 62 gün geçmiş olmasına rağmen henüz yakalanamamış olması dünyada üzüntü yarattı. Herkes tepkili, öfkeli. Herkes parayla adam, aile olunmadığını anladı. Herkes ya benim çocuğumun başına gelseydi hassasiyetiyle yaşanan cinayetin aydınlatılması, Cem in yakalanması için seferber oldu. Bu hassasiyeti ne yazık ki sadece Sayın Celalettin Cerrah gösteremedi ve “efendim kızlarına sahip çıksalardı” şeklinde bana göre son derece çirkin ve acımasızca bir ifade kullandı. Talihsizce bir açıklamaydı. İnsanların devlete, emniyete olan inancını, güvenini sarsacak bir ifadeydi. Bu ülkede artık katil mi yok sa maktul mü suçlu tartışmasına neden olacak inanılmaz büyük bir laf etti.”Canım o da oraya gitmeseydi Cem de onu öldürmez di” mi demek istiyordu? Münevver in erkek arkadaşının; inandığı, güvendiği arkadaşının evine gitmesinin sonucunun ölüm olmasının normal bir durum olduğunu mu anlatmaya çalışıyordu Sayın Cerrah. Neredeyse Cem i haklı bulduğunuzu düşünmeye başlayacak insanlar. Lütfen bir devlet adamı olarak ağzınızdan çıkanlara dikkat edin de, sebep ne olursa olsun Allah ın verdiği canı hiç kimsenin alamayacağını, böyle bir şey yapmanın bedelinin ağır olacağını anlatmaya çalışında bizde sizi alkışlayalım. Akp gibi dini bütün olduğunu iddia eden bir parti mensubuna bu vicdansıca açıklama yakışmadığı gibi birçok insanın içinde infial yarattı. Suçlu ve suçsuzu ayırmak bu kadar zor olmamalı. Bunu yaptı o yüzden o da çekti onu vurdu diye bir savunma mekanizması olamaz. Suç suçtur. Suçu işlemenin şu ve ya bu sebebi olamaz. Cem Garipoğlu nun hala yakalanamamasına gelince kesinlikle ailesinin yardımıyla kaçtığını ve saklandığını düşünüyorum. Bu kadar parçalara bölünmüş bir bedenin Cem in tek başına yapabileceği bir şey olduğuna inanmıyorum. Son derece soğukkanlı bir şekilde öldürdükten sonra parçalara ayırıp çöp konteynırına atılması bana göre panik hali değil çok büyük bir soğukkanlılık örneği. Bu da bana Cem in ilk cinayeti da hi olmadığını düşündürüyor. Bir insan 3 saat içinde bir insanı önce bıçakla yaralayıp, sonra parçalara ayırıp, evi temizleyip da ha sonra nasıl gitar kutusuna koyup çöp konteynırına atar. Makina olmak lazım.O nedenle Cem e yardım eden birilerinin olduğunu düşünüyorum.Polisin evde bulduğu,gördüğü kan izlerini ailesi nasıl görmez.Sizce de tuhaf değimli?Bana göre aile eve geldiğinde durumu çocuklarından öğrendi ve Cem e yardım etti.Çöp konteynırına atmak akıllıca bir fikirdi.Çünkü çöpler toplanırken bir makine yardımıyla hepsi boşaltılıyor.Kimsenin dikkatini çekeceğini tahmin etmediler.Ama Allah ın işi işte.Çöpü toplayan beklide tamamen bilinçsizce eğildi ve çöp kutusuna baktı.O da ne iki çift çizme ve bacak.Ama beden yok.Ve tabiî ki arkadan gelen çığlıklar…Garipoğlu ailesinin Allah ın adaletinden haberi olmadığı için çöp konteynırında cesedin bulunma ihtimalini düşünemediler ve rahatça hiçbir şey olmamış gibi evlerinde oturmaya devam ettiler.Ne zamanki cesedin bulunduğu öğrenildi,evlerine baskın yapılacağı duyuldu; polis eve girmeden polisin yanından rahatça arabayla cem ve babası geçerek gitti.Ve o geceden sonra Cem Garipoğlu 62 gündür kayıp.Güya baba o gece oğlunun canının sıkkın olduğunu fark ediyor ve hep gittiği bara bırakıyor.Sonra bende kendisinden haber alamadım diyor.Tuhaflığa bakarımsınız. Cem ve babası polis arabasının yanından ne de rahat geçip sırra kadem basıyorlar. Evet, bu yaşananlar, iddialar, birçoğumuzun kendimizce düşündükleri, teorileri Cem in yakalanmasıyla aydınlanacak… Emniyete, vicdanlı emniyetçilere güvenimiz sonsuz. Bu olayda mutlaka aydınlanacak. İnancımızı asla yitirmedik, yitirmeyeceğiz de. Bu cinayetle ilgili o kadar çok soru var ki herkesin kafasında, çünkü her şey çelişkili. En büyük ve acı gerçek 18 yaşında güzel yüzlü, pırıl pırıl, sevgisinin kurbanı olan bir genç kız ve geride acısı tarif edilemeyecek düzgün, kendi halinde bir aile. Öbür gerçekte Cem in 62 gündür kayıp olması. Cem in yakalanması münevver i geri getirmeyecek ama en azından katilinin cezasını çekmesi bir nebzede olsa acılarını hafifletecek. Ki bence o caniye verilecek her türlü ceza az. Umarım adalet yerini bulur. Bu dünyada bulmasa bile, öbür dünya da bulacağı kesin. Az kaldı Cem. Kapana girmek üzeresin.
Münevver in ailesine baş sağlığı diliyorum. Cem ve ailesini ise Allahın ıslah etmesini diliyorum.